Açıklama / MLKP MK / 9 Ekim 2019 Türk burjuvazisinin faşist sömürgeci devleti, Rojava devrimine saldırı için mevzilenmiş durumda. Rojava'yı işgal etmeyi, Kürt halkını soykırımdan geçirmeyi, özgürlük bayrağını yükselten Arap halkımızı ezmeyi, demokratik haklarını kazanmış, Süryani, Ermeni, Çerkes ulusal topluluklarını boyunduruk altına almayı hedefliyor. İdlib ve diğer alanlarda yuvalanmış, TC işbirlikçisi, yağmacı, tecavüzcü, işkenceci öso ve diğer çetelere dayanarak, önce Rojava ve Kuzey Suriye'de, giderek de Suriye'nin geri kalanında egemenlik kurmayı planlıyor. "Geçici Suriye hükümeti ve milli ordu" adına Urfa'da düzenlediği toplantı bunun ilanıdır. İnkarcı sömürgeci faşist rejimin sonraki hayali ise Medya Savunma Alanlarının işgalidir. Rusya ve ABD, ırkçı sömürgeci saldırının önünü açarak, faşist politik islamcı Erdoğan rejimiyle suç ortaklığı yapacaklarını gösterdiler. Almanya, Fransa ve diğerleri de aynı yolu tuttu. Esad rejimi ise, Kürt ulusal mücadelesinin ve özgürlük cephesinde birleşmiş Arap halkımızın ezilmesi hedefiyle sömürgeci işgali seyretme, bir başka ifadeyle fiilen destekleme eğiliminde. Dünya işçi sınıfı, ezilenler ve yoksullar, faşist sömürgeci Türk devletinin, Rusya ve ABD'nin himayesindeki saldırısı karşısında tek yumruk, tek barikat olmalıdırlar. Çünkü, soykırımcı işgal saldırısı başladığı andan itibaren, Rojava ve Kuzey Suriye'de, özgürlükle faşizm, halkların eşitliği ve kardeşliğiyle inkarcılık ve sömürgecilik, kadın özgürlüğüyle erkek egemenliği, insanlık onuruyla insanlık onuruna düşmanlık, adaletle adaletsizlik, mazlumla zalim karşı karşıya gelecek ve savaşacaktır. Bu savaş, yalnızca Rojava ve Suriye'de değil, ön Asya'dan Kıbrıs'a, Ortadoğu'dan Kuzey Afrika'ya geniş bir coğrafyada, işçilerin, kadınların, gençlerin, yoksulların geleceğini derinden etkileyecek sonuçlara yol açacaktır. Rojava devriminin, Rojava ve Suriye Özgürlük Cephesinin zaferi, bölgedeki devrimci durumun şiddetlenmesini, özgürlük savaşımının yeni bir atılıma geçmesini koşullayacak, tüm dünyaya umut, mücadele azmi ve ileri yürüme cesareti taşıyacaktır. İnkarcı, soykırımcı, sömürgeci faşistlerin kazanması, salt Rojava ve Suriye'de değil, Filistin'den Hindistan'a, Kolombiya'dan, Filipinler'e özgürlük mücadelesi uğruna ödenecek bedelleri çok daha ağırlaştıracaktır. Başta Türk, Kürt ve Arap halkları olmak üzere, dünyanın her yanından işçileri, kadınları, gençleri, emekçileri, yoksulları, işsizleri, aydın ve sanatçıları, Rojava ve Suriye'de, özgürlük, adalet, kadınlara ve halklara eşitlik için savaşacak olan ilericilere, yurtsever devrimcilere ve komünistlere omuz vermeye, faşizme, soykırıma ve işgale karşı tek yumruk, tek barikat olmaya çağırıyoruz. Savaşçı, doktor, sağlıkçı, basın emekçisi olarak Rojava'ya giderek, bulunduğumuz alanlarda gösteri, yürüyüş, grev, boykot, miting örgütleyip katılarak, dünyanın her köşesinde TC devletinin temsilciliklerini işgal ederek, uluslararası limanlardan yürüttüğü ticareti engelleyerek Rojava devriminin savunulması, Rojava ve Suriye Özgürlük Cephesinin zaferi için ayağa kalkalım. Faşizme, Soykırıma Ve Sömürgeci İşgale Karşı Rojava Devrimiyle Omuz Omuza! Daiş'i Yenilgiye Uğratan Rojava Devrimine Borcumuzu Ödeyelim! Dayanışma Ezilenlerin İnceliğidir Dayanışmayı Yükseltelim! Yaşasın Direniş Yaşasın Zafer!
7 Ekim 2019 MLKP Merkez Komitesi
|