"Eğer insanlığın çoğunluğu için etkili olabileceğimiz yeri seçmişsek hiçbir yük bizi kamburlaştıramaz. Çünkü artık o herkes adına ödenen bir bedeldir. Artık tadına vardığımız şey yoksul, kısıtlı, bencilce bir sevinç değildir. Mutluluğumuz milyonlara aittir" diyen Karl Marks, insanlığın gerçek kurtuluşunun yolunu bize göstermektedir.
Şehitlerimiz.... Onlar, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya yaratma kavgamızda bayrağı bize devrederek ölümsüzleştiler. Onlar, kendilerini insanlığa, işçi ve emekçilerin sömürü ve zulüm düzeninden kurtulmalarına adadılar. Kapitalizmin vahşi sömürü ve baskısına, zulüm ve işkencelerine karşı savaşan proletaryanın ve onun kurtuluşu mücadelesinde en ön saflarda savaşan komünist öncünün bedeller ödemesi ve şehitler vermesi çoğu zaman kaçınılmazdır. Komünistler, proletaryanın tarihsel büyük eyleminin bilinçli, gönüllü, bilimsel sosyalizmle donanmış temsilcileri ve örgütlü savaşçılarıdır. Dünyayı değiştirme soylu eyleminde, yıkmaya çalıştığımız ve er geç yıkacağımız kapitalist-emperyalist sömürü ve zulüm düzeninin her türlü saldırılarına maruz kalıyoruz. Bu yüce davamız uğruna mücadelemizde şehitler de veriyoruz.
Marksist Leninist komünistlerin 10 Eylül 1994 de Türkiye ve Kuzey Kürdistan coğrafyasında gerçekleştirdikleri birlik devrimi ve partimiz MLKP'yi kurmaları dosta güven, düşmana korku salan tarihsel bir adımdı. Bu büyük tarihsel adımı, Türkiye ve Kuzey Kürdistan proletaryasına tanıtım kampanyasında yitirdik Erdal Balcı yoldaşımızı. Marksist Leninist Komünistlerin birlik devrimini gerçekleştirdiklerini duyuran bir pankart asma eyleminde 4 Kasım sabahı şehit edilen Erdal Balcı yoldaşımız, partinin ilk şehidi olma onuruna erişirken, geleceğin şehitlerin soylu mirası üzerinde yükseleceğinin de kanıtı oldu. Bundan dolayı, Erdal Balcı yoldaşımızın ölümsüzleştiği Kasım ayı Partimiz tarafından onun şahsında tüm şehitlerimize adandı.
Partimizin şehitlerimizi anması, her şeyden önce onların kendilerini devrim, sosya- lizm ve komünizm davasına adamaları ve bu uğurda ölümsüzleşmelerine verdiği büyük değerde yatmaktadır. Onları anmak, onlardan öğrenmek, değişmek ve dünyayı değiştirmek için durmadan mücadele etmektir. Onlardan öğrenmek, onların ideallerini işçi sınıfı ve emekçilere taşıyarak, devrim ve sosyalizm kavgasını harlamaktır. Onları anmak, onların erdemlerinden öğrenmek, Erdal Balcı yoldaşımız gibi ölümün üzerine korkusuzca yürümek, '96 Ölüm Orucu şehidimiz ve partimizin MK üyesi Hüseyin Demircioğlu yoldaşımız gibi "ilk ben olmalıyım" şiarını bayrak edinerek kavganın en önünde olmaktır. Onları anmak ve onlardan öğrenmek, Hasan Ocak gibi barikat başlarında komutan, Süleyman Yeter gibi işçi sınıfını örgütlemede ustalaşmaktır. Onları anmak, onların bize devrettiği kızıl bayrağı daha yukarılarda dalgalandırmak, devrim ve sosyalizmi gerçekleştirmektir. Onlar bize yol göstermektedirler.
Özgürlük, demokrasi ve sosyalizm şehitlerinden öğrenmek, partimizin bir özelliğidir. Başta büyük öğretmenlerimiz Marks, Engels, Lenin ve Stalin olmak üzere, Klara Zetkin, Rosa Luxemburg, Karl Liebknecht, Ernst Thälmann, Enver Hoca'dan öğrenmeye devam ediyoruz. Mustafa Suphi, Ethem Nejat, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya, Hüseyin Demircioğlu, Şengül Boran, Özgür Evrim Göçen, Hasan Ocak, Süleyman Yeter, Ali Haydar Göçer'ler ve diğer tüm devrim şehitlerimiz bize yol göstermeye devam ediyorlar.
Partimiz Kasım ayında şehitlerimizi çeşitli etkinliklerle anarken, enternasyonal ufkunun büyüklüğü ve proletaryanın davasına bağlılığının bir gereği olarak, İngiltere'de yaşamını Marksizm Leninizme adamış, yılmayan iradesi ve bilinciyle yolumuzu aydınlatmaya devam edecek olan Bill Bland'ı ve onun şahsında tüm devrim, sosyalizm ve komünizm şehitlerini anmaktadır. Emperyalizme, kapitalizme ve her türden reviz- yonizme karşı mücadele de seçkin bir komünist kişiliğe sahip olan Bill Bland'i anmak, enternasyonal devrimci görevlerimizdendir.
Şehitler Yaşıyor, MLKP Savaşıyor!
Devrim ve Sosyalizm Şehitleri Ölümsüzdür!
Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!
|