İNTİFADA: BİR HALKIN DİRENİŞ SEMBOLÜ
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

27 Eylül, II. Filistin intifadasının 3. yıl dönümüdür. İntifada, Filistin halkının direniş sembolüdür, Filistin halkının antiemperyalist mücadelesinin ifadesidir.

İntifada bir halk hareketidir. Ülke işgal edilebilir, bombalanabilir, ama halkın iradesi, bağımsızlık isteği ve tutkusu teslim alınamazın ifadesidir. Filistin'de intifada, bu çerçevede doğdu. Daha ziyade spontan bir halk hareketi olarak doğdu. Bu hareket bütün Filistin halkını; radikal dincilerinden marksistine bütün siyasi örgütleri kapsamına alan bir hareket. Kapsamı ve derinliği bakımından tek bir örgütün, hatta Otonomi Yönetiminin tek başına yönlendiremeyeceği büyüklükte bir hareket. Doğuş nedenleri var olduğu müddetçe de yok olmayacak, yenilmeyecek bir hareket. İsrail ve emperyalist ülkelerin, intifadanın durdurulmasını talep etmelerinin nedeni de budur. Siyasi yöneliminden bağımsız olarak Filistin halkı, intifadanın gücünün bilincinde ve bu gücü, işgale son verilmesi ve bağımsız Filistin'in kurulması için başarıyla kullanmakta. Bu hareketin zikzaklı olması, bazen gerilemesi, bu irade beyanının özünde bir şey değiştirmemektedir. Nasıl ki hiçbir direniş hareketi, halk hareketi; devrimci mücadele, sürekli düz bir hatta ilerlemezse; inişleri çıkışları olan bir süreçten geçerse, intifada da böyle bir süreçten geçerek ilerleyen bir harekettir.

İntifadanın zorunluluğu ve bu mücadele biçimini kullanma üzerine Filistin halkı ve örgütleri arasında herhangi bir anlaşma da yoktur. Bütün halk ve siyasi örgütleri, intifadayı devam ettirmenin gerekliliğinin bilincinde. Çünkü bu direniş biçimiyle İsrail işgalcilerinin ve emperyalistlerin planları bozuluyor.

İntifada, siyasi örgütleri belli talepler doğrultusunda birleştirici bir misyona da sahip. Örneğin, sürgündeki Filistinlilerin geri dönmeleri, Kudüs'ün başkent olması, bağımsız bir devletin kurulması, bütün Filistin halkının ve siyasal örgütlerinin genel talepleridir. Bu talepler intifada da cisimleşiyor.

Siyonizmin ve başta ABD olmak üzere emperyalist ülkelerin intifadayı ezme ve yok etme politikaları fiyaskoyla sonuçlandı. İntifada, Filistin halkının en büyük ve etkileyici silahı oldu. Çocuk generaller, intifada okulunda yetiştiler. Bu silahı etkisizleştirmenin yolu olarak, Siyonizm ve emperyalist ülkeler, kurtuluşu "yol haritası"nda buldular. Bu yol haritası, Filistin halkını teslim almanın, intifada'yı etkisizleştirmenin yeni bir denemesidir.

İntifada, ulusal bağımsızlık mücadelesi veren, işgal altında olan bütün halklar ve ülkeler için antiemperyalist mücadelenin her koşul altında sürdürülebileceğini gösteriyor.

İntifadanın uzlaşmazlığın, tutarlı antiemperyalist mücadelenin ifadesi olması, reformizmi, pasifizmi reddetmesi, yankısını uluslararası dayanışmada da göstermektedir. Savaş Karşıtı Hareket, 27 Eylülü, intifadanın yıl dönümü olarak uluslararası çapta güçlü bir protestoya dönüştürme kararı almasına rağmen, protestonun çok ülkede oldukça etkisiz kalmasının nedeni, bu hareketin sınıfsal duruşunda, reformist ve pasifist çizgisinde aramak gerekir. Bu hareket, her türlü savaşa, zor kullanmaya, dolayısıyla haklı savaşlara ve haklı zor kullanmaya ve direnişe de karşı olduğu için Filistin halkının bu direnişini; intifadasını desteklememiştir veya lafta desteklemiştir. Örneğin AB'nin, başta da Almanya ve Fransa'nın ABD karşısında aldığı tavrı destekleme enerjisini, intifada için göstermemiştir. Bu hareket, Irak savaşına güya karşı olan AB'nin politikasının; Alman ve Fransız emperyalistlerinin politikasının destekleyicisi olmuştur, ama bugün, bu ülkeler de Amerikan emperyalizminin rotasına girdikleri için susmakta ve doğal olarak da gerçek antiemperyalist direnişin ifadesi olan intifada ve emperyalist işgale karşı ilgi duymamaktadır.

Ama Filistin halkı yalnız değildir. Onun mücadelesini kendi yüreğinde hissedenler, gerçek antiemperyalistler, devrimciler ve komünistler, Partimiz MLKP Filistin halkının mücadelesini her zaman desteklediler ve desteklemektedirler.

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

İNTİFADA: BİR HALKIN DİRENİŞ SEMBOLÜ
fc Share on Twitter
 

27 Eylül, II. Filistin intifadasının 3. yıl dönümüdür. İntifada, Filistin halkının direniş sembolüdür, Filistin halkının antiemperyalist mücadelesinin ifadesidir.

İntifada bir halk hareketidir. Ülke işgal edilebilir, bombalanabilir, ama halkın iradesi, bağımsızlık isteği ve tutkusu teslim alınamazın ifadesidir. Filistin'de intifada, bu çerçevede doğdu. Daha ziyade spontan bir halk hareketi olarak doğdu. Bu hareket bütün Filistin halkını; radikal dincilerinden marksistine bütün siyasi örgütleri kapsamına alan bir hareket. Kapsamı ve derinliği bakımından tek bir örgütün, hatta Otonomi Yönetiminin tek başına yönlendiremeyeceği büyüklükte bir hareket. Doğuş nedenleri var olduğu müddetçe de yok olmayacak, yenilmeyecek bir hareket. İsrail ve emperyalist ülkelerin, intifadanın durdurulmasını talep etmelerinin nedeni de budur. Siyasi yöneliminden bağımsız olarak Filistin halkı, intifadanın gücünün bilincinde ve bu gücü, işgale son verilmesi ve bağımsız Filistin'in kurulması için başarıyla kullanmakta. Bu hareketin zikzaklı olması, bazen gerilemesi, bu irade beyanının özünde bir şey değiştirmemektedir. Nasıl ki hiçbir direniş hareketi, halk hareketi; devrimci mücadele, sürekli düz bir hatta ilerlemezse; inişleri çıkışları olan bir süreçten geçerse, intifada da böyle bir süreçten geçerek ilerleyen bir harekettir.

İntifadanın zorunluluğu ve bu mücadele biçimini kullanma üzerine Filistin halkı ve örgütleri arasında herhangi bir anlaşma da yoktur. Bütün halk ve siyasi örgütleri, intifadayı devam ettirmenin gerekliliğinin bilincinde. Çünkü bu direniş biçimiyle İsrail işgalcilerinin ve emperyalistlerin planları bozuluyor.

İntifada, siyasi örgütleri belli talepler doğrultusunda birleştirici bir misyona da sahip. Örneğin, sürgündeki Filistinlilerin geri dönmeleri, Kudüs'ün başkent olması, bağımsız bir devletin kurulması, bütün Filistin halkının ve siyasal örgütlerinin genel talepleridir. Bu talepler intifada da cisimleşiyor.

Siyonizmin ve başta ABD olmak üzere emperyalist ülkelerin intifadayı ezme ve yok etme politikaları fiyaskoyla sonuçlandı. İntifada, Filistin halkının en büyük ve etkileyici silahı oldu. Çocuk generaller, intifada okulunda yetiştiler. Bu silahı etkisizleştirmenin yolu olarak, Siyonizm ve emperyalist ülkeler, kurtuluşu "yol haritası"nda buldular. Bu yol haritası, Filistin halkını teslim almanın, intifada'yı etkisizleştirmenin yeni bir denemesidir.

İntifada, ulusal bağımsızlık mücadelesi veren, işgal altında olan bütün halklar ve ülkeler için antiemperyalist mücadelenin her koşul altında sürdürülebileceğini gösteriyor.

İntifadanın uzlaşmazlığın, tutarlı antiemperyalist mücadelenin ifadesi olması, reformizmi, pasifizmi reddetmesi, yankısını uluslararası dayanışmada da göstermektedir. Savaş Karşıtı Hareket, 27 Eylülü, intifadanın yıl dönümü olarak uluslararası çapta güçlü bir protestoya dönüştürme kararı almasına rağmen, protestonun çok ülkede oldukça etkisiz kalmasının nedeni, bu hareketin sınıfsal duruşunda, reformist ve pasifist çizgisinde aramak gerekir. Bu hareket, her türlü savaşa, zor kullanmaya, dolayısıyla haklı savaşlara ve haklı zor kullanmaya ve direnişe de karşı olduğu için Filistin halkının bu direnişini; intifadasını desteklememiştir veya lafta desteklemiştir. Örneğin AB'nin, başta da Almanya ve Fransa'nın ABD karşısında aldığı tavrı destekleme enerjisini, intifada için göstermemiştir. Bu hareket, Irak savaşına güya karşı olan AB'nin politikasının; Alman ve Fransız emperyalistlerinin politikasının destekleyicisi olmuştur, ama bugün, bu ülkeler de Amerikan emperyalizminin rotasına girdikleri için susmakta ve doğal olarak da gerçek antiemperyalist direnişin ifadesi olan intifada ve emperyalist işgale karşı ilgi duymamaktadır.

Ama Filistin halkı yalnız değildir. Onun mücadelesini kendi yüreğinde hissedenler, gerçek antiemperyalistler, devrimciler ve komünistler, Partimiz MLKP Filistin halkının mücadelesini her zaman desteklediler ve desteklemektedirler.