Mustafa Suphi ve Ethem Nejat, ülkemiz komünist hareketinin seçkin önderleri, Anadolu coğrafyasından yetişmiş ilk komünistler'
Türkiye Komünist Partisi'nin kurucusu ve önderi olan Mustafa Suphi, Ethem Nejat ve 13 yoldaşı, Türk devletinin kurulmasının üzerinden bir yıl dahi geçmeden Mustafa Kemal'in (Atatürk) önderliğindeki Türk burjuvazisi tarafından Karadeniz'de katledildiler.
1883 yılında Giresun'da doğan Mustafa Suphi, İstanbul'da hukuk öğrenimini tamamladıktan sonra Paris'e gider ve orada Sorbon Üniversitesi'nde sosyoloji doktorası yapar. 1910 yılında ülkesine döndükten sonra öğretmenlik mesleğinin yanı sıra değişik gazetelere yazılar da yazar. Öğrencilik yıllarından itibaren işçi hareketine ilgi duymaya başlayan Mustafa Suphi, 1912 yılından itibaren bir özgürlük savaşçısı ve örgütçüsü olarak siyasi mücadeleye atılır. Balkan Savaşı'na karşı çıktığı için 15 yıl hapis cezasına mahkum edilerek Sinop'a sürgüne gönderilir. 1914 yılında sürgünde bulunduğu Sinop'tan Rusya'ya kaçan Mustafa Suphi, 1915 yılından itibaren Rus Sosyal Demokrat Partisi'nin Bolşevik kanadı üyesidir. I. Dünya Savaşı boyunca Rusya'da sürgünde olan Suphi, gittiği bölgelerde Bolşevizmin propagandasını yapar, sürgünde bulunan devrimcileri örgütlemeye çalışır. Ekim Devriminden sonra Moskova'ya geçerek, Bolşevik önderlerle görüşür, "Yeni Dünya" adında ilk Türk komünist gazetesini çıkarır. Moskova, Kazan, Samara, Saratöf, Rezan ve Esterhan gibi şehirlerde devrimci faaliyet yürüterek, buralarda Türk komünist örgütlerini kurar. 1919'da bu örgütlerin delegesi olarak III. Enternasyonal'in Birinci Kongresi'ne katılır.
Mustafa Suphi, 10 Eylül 1920'de Bakü'de, Türkiye ve Rusya'dan 15 örgütü temsilen 74 delegenin katılımıyla toplanan kongrede kurulan TKP'nin kurucu önderidir. TKP, o dönemde Anadolu'da sürmekte olan ulusal burjuvazi önderliğindeki Ulusal Kurtuluş mücadelesini destekler ve bu mücadeleye katılarak, bu savaşı işçi ve emekçilerin gerçek kurtuluşuna dönüştürmek için Anadolu'ya geçmeye karar verir. Bolşevik hareketin Anadolu'da gelişmesinden korkan ve kendi saltanatlarının tehlikeye gireceğini anlayan Türk burjuvazisi, Mustafa Suphi ve Ethem Nejat'la birlikte 15 TKP önderini 28-29 Ocak 1921 gecesi Karadeniz açıklarında katleder.
Kuruluşundan kısa bir süre sonra önderliğini kaybederek ağır bir darbe alan TKP, daha sonraki süreçte sınıf uzlaşmacı bir rotaya girer ve Kemalist burjuvazinin politikalarını destekler.
III. Enternasyonal'in perspektifleri ışığında, farklı örgütlerde mücadele yürüten komünistlerin birliğini sağlayarak kurulan Mustafa Suphi TKP'sinin mirasını devralan partimizin öncelleri, 10 Eylül 1994'de Türkiye ve Kuzey Kürdistan coğrafyasında gerçekleştirdikleri Birlik Devrimiyle Türk, Kürt ve çeşitli milliyetlerden işçi sınıfımızın öncü partisini kurarlar.
3-18 Nisan 2002'de III. Kongresini gerçekleştiren partimiz MLKP, Mustafa Suphi'lerden devraldığı devrim ve sosyalizm kavgasını "kitlelere hücum" parolasıyla Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ın dört bir yanına yayarak, öncü partiden önder partiye geçme kararlılığıyla sömürgeci faşist diktatörlüğe karşı mücadelesini yükseltmektedir.
|