Türkiye'de 28 Mart 2004 tarihinde yapılacak yerel seçim çalışmaları başlıca politik gündem olmaya devam ediyor. Bu seçimlerde burjuva düzen partileri ve politikaları, burjuva ve küçük burjuva reformist partiler ve çalışmaları karşısında ESP, devrimci irade ve eylemiyle, sosyalist kimliği ve bağımsız adaylarıyla sosyalizm bayrağını yukarı-larda tutan tek devrimci alternatiftir.
ESP adayları, 16 Şubat 2004 günü gerçekleştirdikleri basın toplantısında yerel seçim deklaras- yonunu açıkladılar. Bu deklarasyonda seçimlere neden katıldıklarını, neyi amaçladıklarını kamuoyuna ilan ettiler.
Ve dediler ki:
"Saklısı gizlisi yok; işçilerin, emekçilerin bu sömürü düzeninden ve onun birer baskı ve sömürü cenderesi olan kentlerinden kurtuluşunu sınıf mücadelesi getirecektir. Yeni bir kent ve insanca bir yaşam, burjuva egemenliği yıkacak olan devrimle gelecektir. (...) sınıf mücadelesini yükseltmek ve belediye imkanlarının işçi sınıfı ve ezilenlerin kurtuluş mücadelesinin kaldıracı haline getirmek için adayız. (...) seçimler, emperyalizme, kapita-lizme ve faşist diktatörlüğe karşı özgürlük ve sosyalizm mücadelesinin özel bir anıdır (...)".
Marksist Leninist Komünistler, bu "özel bir an"da emekçilerin siyasallaştırılması, siyasal örgütlenmesi ve siyasal eyleminin ilerletilmesi temel görüş açısı ve politikasından hareket etmektedirler. Zira yerel seçimlerde esas amaç, kapitalizm koşullarında kentsel hizmetlerin yapılabileceği değil. Daha önemlisi sınıf mücadelesinin örgütlenmesidir. Asıl olan işçi sınıfı ve emekçi yığınların gücüne dayanmak, onların düzenden ve düzen partilerinden kopuş sürecini derinleştirmek ve harekete geçirmektir.
Komünistler, yerel seçim sürecinde ilan ettikleri deklarasyon ve çalışmalarıyla aynı zamanda küçük burjuva reformist güçlerin düzen içinde örnek belediyeler yaratmak gibi hayalleri karşısında da siyasi ve ideolojik bir duruş sergilemektedirler.
ESP adayları ve aktivistleri, devrimci irade, ruh ve enerjileriyle fabrikalarda, işçi havzalarında, varoşlarda ve kampuslarda işçi sınıfı ve emekçilerin, işsizlerin ve yoksulların, gençlerin ve kadınların; ezilen milyonların sesi, sözcüsü olarak karıncalar gibi hummalı bir çalışma yürütüyorlar. Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da 50'yi aşkın seçim bürosu, yüzbinlerce propaganda materyali, afiş, pankart, bildiri vb. ile emperyalist dünya düzenine, faşizme ve kapitalizme karşı özgürlük ve sosyalizm mücadelesini yükseltmek için seçim dönemini ve olanaklarını değerlendiriyorlar.
ESP militanları, bu çalışmaları esnasında faşist rejimin polisi, jandarması ve gözaltıları, kaçırmaları ve işkenceleriyle karşılaşıyor. Ama onların bu gözdağı ve baskılara yanıtları, "bize gücünüz yetmez. Çünkü biz halkız, çünkü biz devrimciyiz." oluyor.
KESK'in Diyarbakır bölge mitingine katılan ESP'liler, faşist rejimin sert saldırısıyla karşılaştılar. Çünkü verdikleri siyasi mesajlar, görsellikleri ve sloganları ile sömürgeci faşist diktatörlüğü rahatsız edeceklerinin işaretlerini verdiler. ESP aktivistlerinden 35 kişi gözaltına alındı, işkencelere maruz kaldılar. 6 kişi ise tutuklandı.
Marksist Leninist Komünistler, bu yerel seçim döneminde de işyerlerinde, semt pazarlarında, evlerde, kahvelerde ve gösterilerde siyasal gerçekleri açıklayacak, sosyalizm ışığını taşıyacaklardır. "Yalanın perdesini yırtmaya" devam edeceklerdir. Yolsuzlukları, emperyalist işgal ve saldırganlıkla işbirliğini, ulusal onursuzluğu ve aşağılanmayı anlatacaklardır. İşçi sınıfı ve emekçilerin kendileri için düşünmeleri ve örgütlenmeleri, "kendisi için sınıf" olmaları bilincini taşıyacaklardır.
MLKP de, bu yerel seçimlerde, "yeni bir kent, yeni bir yaşam için SOSYALİZM" şiarı ile işçi sınıfını, emekçileri ve tüm ezilenleri kurtuluş mücadelesine çağırmaktadır.
|