YAŞASIN PROLETARYANIN BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ 1 MAYIS!
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Dünya işçi sınıfı ve onun bir parçası olan ülkemiz proletaryası, enternas-yonal birlik, dayanışma ve kavga günü olan 1 Mayıs'a, emperyalist kapitalist barbarlığın ideolojik, siyasal, sosyal ve militarist saldırılarına karşı mücadele içerisinde girmektedir.

Her yıl olduğu gibi dünya proletaryası bu 1 Mayıs'ta da, bundan 118 yıl önce Şikago proletaryasının yaktığı mücadele ateşini dünyanın dörtbir yanında daha da gürleştirecektir. 1 Mayıs'ın burjuvazinin korkulu rüyası olması boşuna değildir. Çünkü o gün ezilen, horlanan, aşağılanan ve köle olarak görülen işçiler, yoksullar, ezilenler sokağa çıkmakta ve burjuvaziye meydan okumaktadır.

1 Mayıs kızıldır ve kızıl olarak kalacaktır!

1 Mayıs'ın birlik, mücadele ve kavga günü olmasından gelen kızıl rengini soldurmak ve pasifize etmek isteyen reformistler, sendika ağaları, işçi sınıfının mücadelesini burjuvaziye yedeklemeye çalışanlar, korkaklar, yine sahneye çıkacaklar, 1 Mayıs'ı, ya salonlara hapsetmeye çalışacaklar, ya da kır gezintisine dönüştürmeye çalışacaklar. Sınıfın kendi gücünü görmesini ve 1 Mayıs'ı özüne uygun bir kavga günü olarak kutlanmasını engellemeye çalışacaklar.

Ancak bu zavallılar istedikleri kadar burjuvaziye hizmette yarışsınlar. 1 Mayıs'ın kızıl rengini soldurmaya ne burjuvazinin kendi gücü ne de onların gücü şimdiye kadar yetmedi, bundan sonra da yetmeyecektir. 1 Mayıs, işçi sınıfının kanıyla kazanılmıştır, kanla ve canla savunulmuştur. Bundan dolayı kızıldır ve kızıl olarak kalacaktır.

1 Mayıs, işçi sınıfının burjuvaziye karşı savaşımı içinde ortaya çıkmıştır, onun birlik, dayanışma ve kavga günüdür. Öyle de kutlanacaktır.

1 Mayıs enternasyonal proletaryanın burjuvaziye başkaldırısıdır!

Enternasyonal proletarya ve ezilen halklar, kapitalist sömürü ve barbarlığın, işçi sınıfının büyük bedeller öde-yerek kazandığı haklara saldırısını derinleştirdiği, kazanılmış hakları bir bir yok etmeye çalıştığı bir süreçte 1 Mayıs'a giriyor. Burjuvazi, bugün işçi sınıfının uluslararası alanda bir enternasyonal örgütlülükten yoksun oluşu ve tek tek ülkelerde de ona önderlik edecek olan komünist partilerinin zayıf olmalarından yararlanarak işçi sınıfına azgınca saldırmakta. Toplu işten atmalar, kamu alanının tamamen özelleştirilmesi, eğitimin ve sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi ve paralı hale getirilmesi, ücretlerin dondurulması veya aşağıya çekilmesi, emeklilik haklarına yapılan saldırılar, bu saldırıların hemen her ülkedeki yansımaları. Neoliberal saldırılar olarak bilinen bu saldırılar, gelişebilecek sınıfsal ve toplumsal muhalefeti ve ayaklanmaların önünü alabilmek için de, özellikle 11 Eylül'den bu yana güvenlik önlemleri adı altında işçi ve emekçilerin demokratik ve siyasal haklarını kısıtlamaya yönelik saldırılarla paralel bir şekilde yürütüldü. Yine başını ABD'nin çektiği emperyalist barbarlık başta Irak ve Afganistan'da olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinde emperyalist işgali, talanı ve yağmayı azgınca devam ettirmektedir.

Ancak dünya işçileri ve emekçileri, ekmeğine, onuruna ve özgürlüğüne yapılan bu saldırılara sessiz kalmayacağını dünya çapında 20 Mart'taki savaş ve işgali protesto eylemleriyle ve Avrupa'da 2-3 Nisan'daki neoliberal saldırıları protesto eylemleriyle bir kez daha göstermiştir. Şimdi görev, tek tek ülkelerde ki tekil eylemleri birleştirmek, işçi sınıfının gücünü birleştirmek ve 1 Mayıs'ta işçi sınıfının biricik kurtuluşu olan sosyalizm için kavgayı yükseltmektir. Şimdi görev, burjuvazinin neoliberal saldırılarını püskürtmek, Irak ve Filistin halkının direnişini büyüterek, emperyalizme yeni Vietnamlar yaşatmaktır.

İşçiler, Emekçiler!

Enternasyonal proletaryanın Türkiye ve Kuzey Kürdistan kolunun öncü gücü olan Partimiz MLKP, 1 Mayıs'ta enternasyonal proletarya olarak, büyük öğretmenimiz Karl Marks'ın "Bütün ülkelerin işçileri birleşin" direktifini yerine getirmeye ve 1 Mayıs'ı özüne uygun olarak, sosyalizm için bir kavga günü olarak kutlamaya çağırmaktadır.

MLKP, Türkiye / Kuzey Kürdistan ve dünya işçi sınıfını, 1 Mayıs'ta şalterleri indirerek üretimi durdurmaya ve alanlara çıkmaya, 1 Mayıs'ın yaratılmasında bize yol gösteren Amerikan işçi önderlerinden Albert Persons, Adolph Fischer, George Engel ve August Spies'in müca-deleci ve feda ruhuyla sokaklara, alanlara çıkarak burjuvaziyle hesaplaşmaya ve 1 Mayıs şehitlerimizin hesabını sormaya çağırmaktadır.

MLKP, bu konuda üzerine düşeni en iyi şekilde yaparak, "bir başka dünya sosyalizmdir" şiarıyla kavga alanlarında yerini alacak, devrim ve sosyalizm ateşini büyütecektir.

Titresin burjuvazi! 1 Mayıs'ların korladığı ateş dört bir yanı saracak, kan ve zulüm üze-rine kurulu saltanatınızı yakıp yıkarak, sosyalizmin kızıl bayrağını mutlaka göndere çekecektir. İşte yine geliyoruz! Afrika'dan, Asya'dan, Amerika'dan, Avrupa'dan ve Avustralya'dan geliyoruz. Siyah, beyaz, sarı, her renkteniz. Din, dil, ırk ayrımı bilmeyiz. Kızıl bayraklarımızla, bilenmiş öfkemizle, özgürlük ve sosyalizm taleplerimizle, "enternasyonalle kurtulur insanlık" haykırışlarımızla, marşlarımızla, sloganlarımızla, zincirlerimizi kırarak geliyoruz.

Yaşasın 1 Mayıs!

Yaşasın Devrim, Yaşasın Sosyalizm!

Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

YAŞASIN PROLETARYANIN BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ 1 MAYIS!
fc Share on Twitter
 

Dünya işçi sınıfı ve onun bir parçası olan ülkemiz proletaryası, enternas-yonal birlik, dayanışma ve kavga günü olan 1 Mayıs'a, emperyalist kapitalist barbarlığın ideolojik, siyasal, sosyal ve militarist saldırılarına karşı mücadele içerisinde girmektedir.

Her yıl olduğu gibi dünya proletaryası bu 1 Mayıs'ta da, bundan 118 yıl önce Şikago proletaryasının yaktığı mücadele ateşini dünyanın dörtbir yanında daha da gürleştirecektir. 1 Mayıs'ın burjuvazinin korkulu rüyası olması boşuna değildir. Çünkü o gün ezilen, horlanan, aşağılanan ve köle olarak görülen işçiler, yoksullar, ezilenler sokağa çıkmakta ve burjuvaziye meydan okumaktadır.

1 Mayıs kızıldır ve kızıl olarak kalacaktır!

1 Mayıs'ın birlik, mücadele ve kavga günü olmasından gelen kızıl rengini soldurmak ve pasifize etmek isteyen reformistler, sendika ağaları, işçi sınıfının mücadelesini burjuvaziye yedeklemeye çalışanlar, korkaklar, yine sahneye çıkacaklar, 1 Mayıs'ı, ya salonlara hapsetmeye çalışacaklar, ya da kır gezintisine dönüştürmeye çalışacaklar. Sınıfın kendi gücünü görmesini ve 1 Mayıs'ı özüne uygun bir kavga günü olarak kutlanmasını engellemeye çalışacaklar.

Ancak bu zavallılar istedikleri kadar burjuvaziye hizmette yarışsınlar. 1 Mayıs'ın kızıl rengini soldurmaya ne burjuvazinin kendi gücü ne de onların gücü şimdiye kadar yetmedi, bundan sonra da yetmeyecektir. 1 Mayıs, işçi sınıfının kanıyla kazanılmıştır, kanla ve canla savunulmuştur. Bundan dolayı kızıldır ve kızıl olarak kalacaktır.

1 Mayıs, işçi sınıfının burjuvaziye karşı savaşımı içinde ortaya çıkmıştır, onun birlik, dayanışma ve kavga günüdür. Öyle de kutlanacaktır.

1 Mayıs enternasyonal proletaryanın burjuvaziye başkaldırısıdır!

Enternasyonal proletarya ve ezilen halklar, kapitalist sömürü ve barbarlığın, işçi sınıfının büyük bedeller öde-yerek kazandığı haklara saldırısını derinleştirdiği, kazanılmış hakları bir bir yok etmeye çalıştığı bir süreçte 1 Mayıs'a giriyor. Burjuvazi, bugün işçi sınıfının uluslararası alanda bir enternasyonal örgütlülükten yoksun oluşu ve tek tek ülkelerde de ona önderlik edecek olan komünist partilerinin zayıf olmalarından yararlanarak işçi sınıfına azgınca saldırmakta. Toplu işten atmalar, kamu alanının tamamen özelleştirilmesi, eğitimin ve sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi ve paralı hale getirilmesi, ücretlerin dondurulması veya aşağıya çekilmesi, emeklilik haklarına yapılan saldırılar, bu saldırıların hemen her ülkedeki yansımaları. Neoliberal saldırılar olarak bilinen bu saldırılar, gelişebilecek sınıfsal ve toplumsal muhalefeti ve ayaklanmaların önünü alabilmek için de, özellikle 11 Eylül'den bu yana güvenlik önlemleri adı altında işçi ve emekçilerin demokratik ve siyasal haklarını kısıtlamaya yönelik saldırılarla paralel bir şekilde yürütüldü. Yine başını ABD'nin çektiği emperyalist barbarlık başta Irak ve Afganistan'da olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinde emperyalist işgali, talanı ve yağmayı azgınca devam ettirmektedir.

Ancak dünya işçileri ve emekçileri, ekmeğine, onuruna ve özgürlüğüne yapılan bu saldırılara sessiz kalmayacağını dünya çapında 20 Mart'taki savaş ve işgali protesto eylemleriyle ve Avrupa'da 2-3 Nisan'daki neoliberal saldırıları protesto eylemleriyle bir kez daha göstermiştir. Şimdi görev, tek tek ülkelerde ki tekil eylemleri birleştirmek, işçi sınıfının gücünü birleştirmek ve 1 Mayıs'ta işçi sınıfının biricik kurtuluşu olan sosyalizm için kavgayı yükseltmektir. Şimdi görev, burjuvazinin neoliberal saldırılarını püskürtmek, Irak ve Filistin halkının direnişini büyüterek, emperyalizme yeni Vietnamlar yaşatmaktır.

İşçiler, Emekçiler!

Enternasyonal proletaryanın Türkiye ve Kuzey Kürdistan kolunun öncü gücü olan Partimiz MLKP, 1 Mayıs'ta enternasyonal proletarya olarak, büyük öğretmenimiz Karl Marks'ın "Bütün ülkelerin işçileri birleşin" direktifini yerine getirmeye ve 1 Mayıs'ı özüne uygun olarak, sosyalizm için bir kavga günü olarak kutlamaya çağırmaktadır.

MLKP, Türkiye / Kuzey Kürdistan ve dünya işçi sınıfını, 1 Mayıs'ta şalterleri indirerek üretimi durdurmaya ve alanlara çıkmaya, 1 Mayıs'ın yaratılmasında bize yol gösteren Amerikan işçi önderlerinden Albert Persons, Adolph Fischer, George Engel ve August Spies'in müca-deleci ve feda ruhuyla sokaklara, alanlara çıkarak burjuvaziyle hesaplaşmaya ve 1 Mayıs şehitlerimizin hesabını sormaya çağırmaktadır.

MLKP, bu konuda üzerine düşeni en iyi şekilde yaparak, "bir başka dünya sosyalizmdir" şiarıyla kavga alanlarında yerini alacak, devrim ve sosyalizm ateşini büyütecektir.

Titresin burjuvazi! 1 Mayıs'ların korladığı ateş dört bir yanı saracak, kan ve zulüm üze-rine kurulu saltanatınızı yakıp yıkarak, sosyalizmin kızıl bayrağını mutlaka göndere çekecektir. İşte yine geliyoruz! Afrika'dan, Asya'dan, Amerika'dan, Avrupa'dan ve Avustralya'dan geliyoruz. Siyah, beyaz, sarı, her renkteniz. Din, dil, ırk ayrımı bilmeyiz. Kızıl bayraklarımızla, bilenmiş öfkemizle, özgürlük ve sosyalizm taleplerimizle, "enternasyonalle kurtulur insanlık" haykırışlarımızla, marşlarımızla, sloganlarımızla, zincirlerimizi kırarak geliyoruz.

Yaşasın 1 Mayıs!

Yaşasın Devrim, Yaşasın Sosyalizm!

Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!