Uluslararası Gözaltında Kayıplarla Mücadele Haftası Eylemlerinden
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Emperyalist kapitalist sistemin, ezilen sınıfların ve ulusların sosyal ve ulusal kurtuluş mücadelelerini bastırmak için komünist, devrimci ve ilerici muhalefete yönelik baskı, sindirme ve yok etme saldırısına karşı 17-19 Mayıs 1996 tarihlerinde İstanbul'da yasaklara rağmen gerçekleştirilen 1. Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı, Uluslararası Kayıplarla Mücadele Komitesi - ICAD'ı kurmuş ve 17-31 Mayıs tarihlerini de Uluslararası Gözaltında Kayıplarla Mücadele Haftası ilan etmişti. Gözaltında kayıplara karşı enternasyonal mücadelenin yükseltildiği ve kaybedenlerden hesap sorulduğu bu haftalar içinde Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da çok sayıda eylem düzenlendi.

İstanbul'da ICAD, İHD (İnsan Hakları Derneği) ve YAKAY-DER (Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) Kayıplar Haftası'na ilişkin ortak bir program oluşturarak 17 Mayısta startını verdi. Gerçekleştirilen birçok eylemler içerisinde, gözaltında kayıplara karşı mücadelenin simgelerinden MLKP/K'nın kurucu üyesi Hasan Ocak ile Rıdvan Karakoç'un İstanbul'un Gazi semtindeki mezarları başında 300 kişinin katıldığı bir anma gerçekleştirildi. 21 Mayısta ise, '96-'99 yılları arasında 200 hafta boyunca Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi yapan "Cumartesi Anneleri", bu yıl yine kaybedenlerden hesap sormak için aynı yerde buluştular. İstanbul'un hemen her semti ESP'nin ''Kayıpların Hesabını Soracağız" çığlıklarına tanıklık etti.

İstanbul'dan Adana'ya, İzmir'den Malatya'ya, Ankara'dan Manisa'ya, Eskişehir'den Antakya'ya kadar Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da yapılan yürüyüşler, mitingler, basın açıklamaları, paneller, anmalar, fotoğraf sergileri vb birçok eylemlerle "Kayıplar bulunsun, hesap sorulsun" şiarı yükseltildi. İHD, YAKAY-DER, SGD, DEHAP, SDP, EHP ve Mücadele Birliği okurları, Partizan ve Tekstil-Sen gibi ilerici, devrimci, sosyalist ve yurtsever güçlerin kimi yerlerde birlikte örgütlediği veya desteklediği eylemlerin motor gücünü ise ESP oluşturdu. ESP, ilerici yurtsever ve devrimcileri hedefleyen gözaltında kayıp saldırısının Şili'den, Nepal'e, Arjantin'den, Türkiye'ye ve Irak'a kadar dünyanın her yerinde sistematik bir biçimde uygulandığını ve birçok ülkede uygulanmaya devam ettiğini belirterek, devletin kaçırıp gözaltında kaybetme politikasına karşı sessiz kalmayacağını, sorumluların peşini bırakmayacağını ve katillerden hesap soracağını vurguladı.

1996'da kurulduğundan bu yana, bütün dünyada gözaltında kayıplara karşı aktif mücadele yürüten ICAD ise, Uluslararası Gözaltında Kayıplarla Mücadele Haftası boyunca Türkiye, Almanya, Fransa, İsviçre, İngiltere, Hollanda ve Belçika gibi birçok ülkede eylemler gerçekleştirdi ve bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğini vurguladı.

ICAD, yayınladığı açık-lamada, "gözaltında kayıp-lara ve her türlü insan hakları ihlallerine karşı müca-delenin, emperyalist sava-şa, işgale, ve neoliberal saldırılara karşı mücadeleden ayrı ele alınamayacağı bilinciyle hareket etmektedir" denilerek, tüm demokrat ve ilerici insanları gözaltında kayıpları sahiplenmeye, kaybedenlerden hesap sormaya ve gözaltında kayıplara karşı mücadeleyi büyütmeye çağırdı. Şimdiye kadar İstanbul'da 1996'da yapılan Kurultay'ın ardından Kolombiya'da (1997), Filipinler'de (1999) ve Almanya'da (2002) uluslararası kurultaylar gerçekleştiren ICAD, 2006 Mayısında da Kuzey Kürdistan'da (Amed kentinde) kurultay yapmaya hazırlanıyor. Kurultay iki nedenden dolayı Kürdistan'da yapılıyor: Birincisi, gözaltında kayıplar sorunu Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da hala varlığını koruduğundan ve İHD verilerine göre 850 gözaltında kayıp olduğundan, ikincisi ise, Irak ve Ortadoğu'da binlerce gözaltında kayıbın olması. ICAD, duyarlı tüm kurum ve kişileri 5. Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı'nda buluşmaya ve kayıpların çığlığı olmaya çağırıyor

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

Uluslararası Gözaltında Kayıplarla Mücadele Haftası Eylemlerinden
fc Share on Twitter
 

Emperyalist kapitalist sistemin, ezilen sınıfların ve ulusların sosyal ve ulusal kurtuluş mücadelelerini bastırmak için komünist, devrimci ve ilerici muhalefete yönelik baskı, sindirme ve yok etme saldırısına karşı 17-19 Mayıs 1996 tarihlerinde İstanbul'da yasaklara rağmen gerçekleştirilen 1. Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı, Uluslararası Kayıplarla Mücadele Komitesi - ICAD'ı kurmuş ve 17-31 Mayıs tarihlerini de Uluslararası Gözaltında Kayıplarla Mücadele Haftası ilan etmişti. Gözaltında kayıplara karşı enternasyonal mücadelenin yükseltildiği ve kaybedenlerden hesap sorulduğu bu haftalar içinde Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da çok sayıda eylem düzenlendi.

İstanbul'da ICAD, İHD (İnsan Hakları Derneği) ve YAKAY-DER (Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) Kayıplar Haftası'na ilişkin ortak bir program oluşturarak 17 Mayısta startını verdi. Gerçekleştirilen birçok eylemler içerisinde, gözaltında kayıplara karşı mücadelenin simgelerinden MLKP/K'nın kurucu üyesi Hasan Ocak ile Rıdvan Karakoç'un İstanbul'un Gazi semtindeki mezarları başında 300 kişinin katıldığı bir anma gerçekleştirildi. 21 Mayısta ise, '96-'99 yılları arasında 200 hafta boyunca Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi yapan "Cumartesi Anneleri", bu yıl yine kaybedenlerden hesap sormak için aynı yerde buluştular. İstanbul'un hemen her semti ESP'nin ''Kayıpların Hesabını Soracağız" çığlıklarına tanıklık etti.

İstanbul'dan Adana'ya, İzmir'den Malatya'ya, Ankara'dan Manisa'ya, Eskişehir'den Antakya'ya kadar Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da yapılan yürüyüşler, mitingler, basın açıklamaları, paneller, anmalar, fotoğraf sergileri vb birçok eylemlerle "Kayıplar bulunsun, hesap sorulsun" şiarı yükseltildi. İHD, YAKAY-DER, SGD, DEHAP, SDP, EHP ve Mücadele Birliği okurları, Partizan ve Tekstil-Sen gibi ilerici, devrimci, sosyalist ve yurtsever güçlerin kimi yerlerde birlikte örgütlediği veya desteklediği eylemlerin motor gücünü ise ESP oluşturdu. ESP, ilerici yurtsever ve devrimcileri hedefleyen gözaltında kayıp saldırısının Şili'den, Nepal'e, Arjantin'den, Türkiye'ye ve Irak'a kadar dünyanın her yerinde sistematik bir biçimde uygulandığını ve birçok ülkede uygulanmaya devam ettiğini belirterek, devletin kaçırıp gözaltında kaybetme politikasına karşı sessiz kalmayacağını, sorumluların peşini bırakmayacağını ve katillerden hesap soracağını vurguladı.

1996'da kurulduğundan bu yana, bütün dünyada gözaltında kayıplara karşı aktif mücadele yürüten ICAD ise, Uluslararası Gözaltında Kayıplarla Mücadele Haftası boyunca Türkiye, Almanya, Fransa, İsviçre, İngiltere, Hollanda ve Belçika gibi birçok ülkede eylemler gerçekleştirdi ve bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğini vurguladı.

ICAD, yayınladığı açık-lamada, "gözaltında kayıp-lara ve her türlü insan hakları ihlallerine karşı müca-delenin, emperyalist sava-şa, işgale, ve neoliberal saldırılara karşı mücadeleden ayrı ele alınamayacağı bilinciyle hareket etmektedir" denilerek, tüm demokrat ve ilerici insanları gözaltında kayıpları sahiplenmeye, kaybedenlerden hesap sormaya ve gözaltında kayıplara karşı mücadeleyi büyütmeye çağırdı. Şimdiye kadar İstanbul'da 1996'da yapılan Kurultay'ın ardından Kolombiya'da (1997), Filipinler'de (1999) ve Almanya'da (2002) uluslararası kurultaylar gerçekleştiren ICAD, 2006 Mayısında da Kuzey Kürdistan'da (Amed kentinde) kurultay yapmaya hazırlanıyor. Kurultay iki nedenden dolayı Kürdistan'da yapılıyor: Birincisi, gözaltında kayıplar sorunu Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da hala varlığını koruduğundan ve İHD verilerine göre 850 gözaltında kayıp olduğundan, ikincisi ise, Irak ve Ortadoğu'da binlerce gözaltında kayıbın olması. ICAD, duyarlı tüm kurum ve kişileri 5. Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı'nda buluşmaya ve kayıpların çığlığı olmaya çağırıyor