"TUTUKLU ESP'LİLER SERBEST BIRAKILSIN!" KAMPANYASI DEVAM EDİYOR
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Marksist Leninist Komünist güçler, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ın bir çok şehrinde Ankara'da tutuklanan 46 ESP'linin serbest bırakılması için eylem ve etkinliklerini büyütü-yorlar.

Bir önceki sayıda, ESP'nin (Ezilenlerin Sosyalist Platformu) 7 Aralık 2004 günü tecrit ve yeni infaz yasasına karşı düzenlemiş olduğu gösteriye saldıran polisin gözaltına aldığı 46 ESP'linin "MLKP'ye üye olmak" iddiasıyla tutuklandığını belirtmiştik. Tutuklananlar arasında Atılım gazetesi muhabirleri de vardı.

17 Ocak 2005 günü ise, yine Ankara'da AB karşıtı gösteri yapmak isteyen Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi 198 kişi gözaltına alındı ve bunlardan 6 kişi "DHKP-C'ye üye olmak" iddiasıyla tutuklandı.

Öncesi sayısız gözaltı ve tutuklama saldırıları bir yana, bu son iki gelişme, sadece AB-Türkiye ilişkilerine bağlı olarak sözü edilen ''demokratikleşme" ikiyüzlülüğü ve safsatalarını bir kez daha açığa çıkarmadı, aynı zamanda devrimci güçlerin eylemini siyasal rejim ve sistem için tehlikeli gören faşist militarist güçlerin tahammülsüzlüğünü ve gerici faşist yasaları zorlayarak uygulanacağını da göstermiş oldu.

F tipi cezaevlerine gönderilen ESP'liler ve Gençlik Derneği Federasyonu üyeleri için 12 yılı geçen ve 22,5 yıla varan cezalar öngörülüyor. şüphesiz ki, bu tutuklamalar, her yönüyle siyasal bir karardır. Ve sistem içi, ehlileşmiş reformist sol güçleri hedef almayan, esasen devrimci ve komünist harekete yönelik siyasi, ideolojik örgütsel tasfiyecilik kuşatması saldırısının bir parçasıdır.

ESP, kuruluşundan bu yana etkili eylemi ile işçi sınıfı, emekçi kadınlar, gençler, bütün ezilenler ve Kürt halkının sesi, sözcüsü ve öncüsü oldu. İşçi havzaları, fabrikalar, emekçi semtler ve Kürdistan'da kitle ajitasyonu ve sosyalist aydınlatma faaliyetiyle hem emekçilerin hem de karşıdevrimin dikkatlerini üzerine çekti.

ESP, politik refleks ve öncü müdahale tarzı, saldırılara karşı barikat ve sokak çatışmalarında, politik mücadelede kitlelere dönük, kapsayıcı ve birleştirici özellikleriyle emperyalist güçler ve faşist rejimin ilk hedeflerinden biri oldu. İşçi ve emekçi yığınların saflarında üst üste binen çelişkilere dayalı tepki ve öfke patlaması, örgütlenmesi ve sokağa taşınmasında ateşleyici bir rol oynamaktadır.

ESP, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da devrimci bir kitle hareketini geliştirmeye ve büyütmeye çalışıyor. Bunun siyasal taktik, slogan ve çağrılarını üretmek, mücadele araç ve biçimlerini geliştirmek suretiyle sınıf mücadelesinde öne çıkıyor.

ESP, faşist rejimin yanılsama için adına demokrasi ve toplantı özgürlüğü dediği, esasen reformist ve liberal siyasete alan açan sınırları zorladı, aştı, fiili ve meşru mücadele çizgisinde militanca yürüdü. Protestoculuğu ve statükoculuğu aşan hamleleri, sistemi teşhir eden propagandası ve eylemi ile işbirlikçi tekelci burjuvaziyi korkuttu.

ESP, diğer dağınık ve atıl devrimci ve ilerici politik güç, grup ve çevrelerin sürüklenmesinde ve harekete geçirilmesinde belirgin roller oynamaktadır.

AB'li emperyalist güçler ve işbirlikçi Türk burjuvazisi, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da devrimci dinamikleri, olanakları ve güçleri etkisiz kılmak, geriletmek ve tasfiye etmek için tam bir işbirliği içindedirler. Bunu hem 19 Aralık 2000 cezaevleri katliamı sürecinde, hem de Kürt ulusunun demokratik ve ulusal hakları konusundaki inkar ve imha politikasının çeşitli biçimlerde sürdürülmesinde görmek mümkündür.

Ne var ki, Türkiye ve Kuzey Kürdistan, sözde reformlar ve libe-ral söylemlerle geliştirilmeyecek kadar siyasal, toplumsal, ulusal ve ekonomik çelişkilerle dolu bir sosyo ekonomik yapıya sahiptir. Ve devrimci bir tarihe, değerlere, kazanımlara ve geleneklere tanıklık eder. Devrimci ve komünist hareket bu nesnel ve öznel koşullar altında kendisini üretir, yeniden üretir.

ESP'lilerin mahkemesi 11 Mart 2005 tarihinde Ankara'da yapılacak. Bütün devrimci ve komünist partileri, grupları ve bireyleri ESP'lilere destek vermeye, dayanışmaya çağırıyoruz.

46 ESP'li serbest bırakılsın!

Yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm!

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

"TUTUKLU ESP'LİLER SERBEST BIRAKILSIN!" KAMPANYASI DEVAM EDİYOR
fc Share on Twitter
 

Marksist Leninist Komünist güçler, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ın bir çok şehrinde Ankara'da tutuklanan 46 ESP'linin serbest bırakılması için eylem ve etkinliklerini büyütü-yorlar.

Bir önceki sayıda, ESP'nin (Ezilenlerin Sosyalist Platformu) 7 Aralık 2004 günü tecrit ve yeni infaz yasasına karşı düzenlemiş olduğu gösteriye saldıran polisin gözaltına aldığı 46 ESP'linin "MLKP'ye üye olmak" iddiasıyla tutuklandığını belirtmiştik. Tutuklananlar arasında Atılım gazetesi muhabirleri de vardı.

17 Ocak 2005 günü ise, yine Ankara'da AB karşıtı gösteri yapmak isteyen Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi 198 kişi gözaltına alındı ve bunlardan 6 kişi "DHKP-C'ye üye olmak" iddiasıyla tutuklandı.

Öncesi sayısız gözaltı ve tutuklama saldırıları bir yana, bu son iki gelişme, sadece AB-Türkiye ilişkilerine bağlı olarak sözü edilen ''demokratikleşme" ikiyüzlülüğü ve safsatalarını bir kez daha açığa çıkarmadı, aynı zamanda devrimci güçlerin eylemini siyasal rejim ve sistem için tehlikeli gören faşist militarist güçlerin tahammülsüzlüğünü ve gerici faşist yasaları zorlayarak uygulanacağını da göstermiş oldu.

F tipi cezaevlerine gönderilen ESP'liler ve Gençlik Derneği Federasyonu üyeleri için 12 yılı geçen ve 22,5 yıla varan cezalar öngörülüyor. şüphesiz ki, bu tutuklamalar, her yönüyle siyasal bir karardır. Ve sistem içi, ehlileşmiş reformist sol güçleri hedef almayan, esasen devrimci ve komünist harekete yönelik siyasi, ideolojik örgütsel tasfiyecilik kuşatması saldırısının bir parçasıdır.

ESP, kuruluşundan bu yana etkili eylemi ile işçi sınıfı, emekçi kadınlar, gençler, bütün ezilenler ve Kürt halkının sesi, sözcüsü ve öncüsü oldu. İşçi havzaları, fabrikalar, emekçi semtler ve Kürdistan'da kitle ajitasyonu ve sosyalist aydınlatma faaliyetiyle hem emekçilerin hem de karşıdevrimin dikkatlerini üzerine çekti.

ESP, politik refleks ve öncü müdahale tarzı, saldırılara karşı barikat ve sokak çatışmalarında, politik mücadelede kitlelere dönük, kapsayıcı ve birleştirici özellikleriyle emperyalist güçler ve faşist rejimin ilk hedeflerinden biri oldu. İşçi ve emekçi yığınların saflarında üst üste binen çelişkilere dayalı tepki ve öfke patlaması, örgütlenmesi ve sokağa taşınmasında ateşleyici bir rol oynamaktadır.

ESP, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da devrimci bir kitle hareketini geliştirmeye ve büyütmeye çalışıyor. Bunun siyasal taktik, slogan ve çağrılarını üretmek, mücadele araç ve biçimlerini geliştirmek suretiyle sınıf mücadelesinde öne çıkıyor.

ESP, faşist rejimin yanılsama için adına demokrasi ve toplantı özgürlüğü dediği, esasen reformist ve liberal siyasete alan açan sınırları zorladı, aştı, fiili ve meşru mücadele çizgisinde militanca yürüdü. Protestoculuğu ve statükoculuğu aşan hamleleri, sistemi teşhir eden propagandası ve eylemi ile işbirlikçi tekelci burjuvaziyi korkuttu.

ESP, diğer dağınık ve atıl devrimci ve ilerici politik güç, grup ve çevrelerin sürüklenmesinde ve harekete geçirilmesinde belirgin roller oynamaktadır.

AB'li emperyalist güçler ve işbirlikçi Türk burjuvazisi, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da devrimci dinamikleri, olanakları ve güçleri etkisiz kılmak, geriletmek ve tasfiye etmek için tam bir işbirliği içindedirler. Bunu hem 19 Aralık 2000 cezaevleri katliamı sürecinde, hem de Kürt ulusunun demokratik ve ulusal hakları konusundaki inkar ve imha politikasının çeşitli biçimlerde sürdürülmesinde görmek mümkündür.

Ne var ki, Türkiye ve Kuzey Kürdistan, sözde reformlar ve libe-ral söylemlerle geliştirilmeyecek kadar siyasal, toplumsal, ulusal ve ekonomik çelişkilerle dolu bir sosyo ekonomik yapıya sahiptir. Ve devrimci bir tarihe, değerlere, kazanımlara ve geleneklere tanıklık eder. Devrimci ve komünist hareket bu nesnel ve öznel koşullar altında kendisini üretir, yeniden üretir.

ESP'lilerin mahkemesi 11 Mart 2005 tarihinde Ankara'da yapılacak. Bütün devrimci ve komünist partileri, grupları ve bireyleri ESP'lilere destek vermeye, dayanışmaya çağırıyoruz.

46 ESP'li serbest bırakılsın!

Yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm!