ŞEHİTLERİMİZİN YARATTIĞI DEĞERLER KAVGAMIZA GÜÇ KATIYOR!
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

"Eğer insanlığın çoğunluğu için etkili olacağımız yeri seçmişsek, hiçbir yük bizi kamburlaştıramaz, çünkü artık o herkes adına ödenen bir bedeldir. Artık tadına vardığımız şey yoksul, kasıtlı bencilce bir sevinç değildir. Mutluluğumuz milyonlara aittir. Eylemlerimiz sessiz sedasız ama sonsuza dek etkisini sürdürecek ve küllerimiz soylu insanların çakmak çakmak gözlerinden akan yaşlar ıslatacaktır." (Marks)

MLKP Kasım ayı boyunca yoğunlaştırılmış bir kampanya biçiminde parti ve devrim şehitlerini anmaktadır. 1994 Eylülünde Birlik Kongresi ile partinin kuruluşunun hemen ardından başlayan partiyi tanıtım kampanyası sürecinde militanlarımızdan Erdal Balcı yoldaşımız 3 Kasım'da şehit düştü. Öncellerinin, Denizler, Mahirler, İbrahimler, Adiller, İrfanlar gibi onlarca şehit vererek yarattığı MLKP, partili dönemin ilk şehidinin verildiği Kasım ayını, Şehitler Ayı olarak ilan etti. Bundan dolayı Kasım ayı boyunca şehitlerimizin erdemlerinden, yaşamlarından öğrenmek, onların mücadele ve yaşamlarını bugünkü nesillere, işçi sınıfı ve emekçilere aktarmak için partili bilinç ve sorumlulukla yoğun bir faaliyet yürütülmektedir.

Şehitlerimiz, yaşamlarını devrim ve sosyalizme adamış, bu uğurda kahramanca savaşmış ve Marks'ın dediği gibi, insanlığın çoğunluğu için etkili olabilecekleri yeri seçmişlerdir. Onlar, davaya bağlılıklarını ve kararlılıklarını, ölüme meydan okuyarak, uğruna mücadele ettikleri yüce sosyalizm ve komünizm davası için hayatlarını vererek ortaya koymuşlardır.

Onları anmak, onların komünist mücadele geleneğini ve değerlerini sahiplenmekten ve geliştirmekten geçer. Onları anmak, Hüseyin Demircioğlu gibi siperlerin en önünde savaşmaktan, Hasan Ocak, Süleyman Yeter gibi işkence hanelerde ser verip sır vermeden kızıl bayrağımızı yükseklerde tutmaktan, Ali Haydar Göçer gibi kendini yoldaşlarına siper edip kahramanca çarpışmaktan, Ali Bugün gibi enternasyonalce mücadele etmekten, Abuzer Çat, Tuncay Yıldırım, Hüseyin Kayacı gibi zindanlarda düşmanı yenilgiye uğratmaktan geçer.

Onları anmak, uğruna mücadele ettikleri devrim ve sosyalizm kavgasını kesintisizce sürdürmek ve zafere taşımaktır. Onlara andımız var: Onların mücadelesini mutlaka devrimle taçlandıracak, bize devrettikleri kızıl bayrağı Türkiye ve Kuzey Kürdistan burçlarında dalgalandıracağız.

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

ŞEHİTLERİMİZİN YARATTIĞI DEĞERLER KAVGAMIZA GÜÇ KATIYOR!
fc Share on Twitter
 

"Eğer insanlığın çoğunluğu için etkili olacağımız yeri seçmişsek, hiçbir yük bizi kamburlaştıramaz, çünkü artık o herkes adına ödenen bir bedeldir. Artık tadına vardığımız şey yoksul, kasıtlı bencilce bir sevinç değildir. Mutluluğumuz milyonlara aittir. Eylemlerimiz sessiz sedasız ama sonsuza dek etkisini sürdürecek ve küllerimiz soylu insanların çakmak çakmak gözlerinden akan yaşlar ıslatacaktır." (Marks)

MLKP Kasım ayı boyunca yoğunlaştırılmış bir kampanya biçiminde parti ve devrim şehitlerini anmaktadır. 1994 Eylülünde Birlik Kongresi ile partinin kuruluşunun hemen ardından başlayan partiyi tanıtım kampanyası sürecinde militanlarımızdan Erdal Balcı yoldaşımız 3 Kasım'da şehit düştü. Öncellerinin, Denizler, Mahirler, İbrahimler, Adiller, İrfanlar gibi onlarca şehit vererek yarattığı MLKP, partili dönemin ilk şehidinin verildiği Kasım ayını, Şehitler Ayı olarak ilan etti. Bundan dolayı Kasım ayı boyunca şehitlerimizin erdemlerinden, yaşamlarından öğrenmek, onların mücadele ve yaşamlarını bugünkü nesillere, işçi sınıfı ve emekçilere aktarmak için partili bilinç ve sorumlulukla yoğun bir faaliyet yürütülmektedir.

Şehitlerimiz, yaşamlarını devrim ve sosyalizme adamış, bu uğurda kahramanca savaşmış ve Marks'ın dediği gibi, insanlığın çoğunluğu için etkili olabilecekleri yeri seçmişlerdir. Onlar, davaya bağlılıklarını ve kararlılıklarını, ölüme meydan okuyarak, uğruna mücadele ettikleri yüce sosyalizm ve komünizm davası için hayatlarını vererek ortaya koymuşlardır.

Onları anmak, onların komünist mücadele geleneğini ve değerlerini sahiplenmekten ve geliştirmekten geçer. Onları anmak, Hüseyin Demircioğlu gibi siperlerin en önünde savaşmaktan, Hasan Ocak, Süleyman Yeter gibi işkence hanelerde ser verip sır vermeden kızıl bayrağımızı yükseklerde tutmaktan, Ali Haydar Göçer gibi kendini yoldaşlarına siper edip kahramanca çarpışmaktan, Ali Bugün gibi enternasyonalce mücadele etmekten, Abuzer Çat, Tuncay Yıldırım, Hüseyin Kayacı gibi zindanlarda düşmanı yenilgiye uğratmaktan geçer.

Onları anmak, uğruna mücadele ettikleri devrim ve sosyalizm kavgasını kesintisizce sürdürmek ve zafere taşımaktır. Onlara andımız var: Onların mücadelesini mutlaka devrimle taçlandıracak, bize devrettikleri kızıl bayrağı Türkiye ve Kuzey Kürdistan burçlarında dalgalandıracağız.