"Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim" diyen AKP'li Tayyip Erdoğan başkanlığındaki iktidar, sonunda Türk Telekom'u sattı. Ülkenin tamamını satışa çıkaran ve sermayeye hizmetleriyle övünen AKP iktidarı, tüm KİT'leri satışa çıkarmıştı. Yıllardır özelleştirme hedefinde olan Telekom satışı bugüne kadar işçilerin mücadelesiyle engellenmişti. Ancak Türk Telekom'un yüzde 55 oranındaki hissesinin satışına ilişkin sözleşme 14 Kasım'da imzalandı. Bunun üzerine süresiz iş bırakma kararı alan işçiler, 15 Kasım'da iş bırakarak Gayrettepe Telekom Müdürlüğü önünde toplandılar.
İşçilerin grevini hazmedemeyen polis, önce barikat kurarak, daha sonra da saldırarak onları dağıtmaya çalıştı. İşçiler ise polis saldırısına karşı direndiler, geri adım atmadılar. İşçileri dağıtamayan polisin gaz bombaları ve coplarla saldırarak birçok işçiyi yaralaması ve bazı sendikacılarla birlikte 9 kişiyi gözaltına alması üzerine öfkelenen işçilerden bir grup Telekom'u işgal etti. İşçilerin kararlılığı karşısında acizleşen polisin yardımına Türk-İş 1. Bölge Başkanı yetişti. Türk-İş'li sendika yöneticisi, işçileri işgalden vazgeçirmeyi başardı. Böylece polisin gazla, copla, barikatla başaramadığını ihanetçi bir sendikacı başardı ve işçilere işbaşı yaptırdı.
Tekstil-Sen ve Limter-İş sendikaları açıklamalar yaparak Telekom işçilerinin yanında olduklarını belirttiler, özelleştirmeye karşı Telekom işçilerinin verdiği mücadeleyi büyütme ve sınıf dayanışmasını geliştirme çağrısında bulundular. P
|