GSS`ye karşı birleşik halk direnişi
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Aralık 2007'den beri Türkiye ve Kuzey Kürdistan'in dört bir yanında işçi ve emekçiler Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) yasa tasarısına karşı sokakları mesken tutuyor.
01 Şubat 2008/ Enternasyonal Bülten /Sayı: 66
Aralık 2007'den beri Türkiye ve Kuzey Kürdistan'in dört bir yanında işçi ve emekçiler Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) yasa tasarısına karşı sokakları mesken tutuyor.
27 Aralık'ta İstanbul'da bin beş yüz işçi ve emekçi ‘Mezarda emekli olmayacağız' sloganını haykırarak İstanbul Unkapanı'nda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü önüne yürüdü. Aralarında DTP, ESP, ÖDP, KESK, DİSK ve TTB'nin de bulunduğu 50'ye yakın demokratik kitle örgütü ve sendika, ‘Herkese sağlık, güvenceli gelecek için birleşik mücadeleye' pankartı açarak İstanbul merkezli çalışan ‘Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu' olarak eyleme katıldı.
SSGSS'ye karşı mücadeleyi genel grev genel direniş perspektifi ile yürüten ESP, her semtte GSS Direniş Komiteleri kurarak her hafta değişik bir hastane önünde basın açıklaması yapıyor, kahvelerde ve semt pazarlarında bildiri dağıtıyor.
SSGSS'ye karşı mücadeleye Tekstil-Sen, Limter-İş gibi sendikalar, Emekçi Kadınlar Derneği gibi dernekler de katılmaktadır. Tekstil-Sen üyeleri, 6 Ocak'ta Bakırköy SSK Doğum Evi Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Hastanesi önünde bir eylem gerçekleştirdi, bildiriler dağıtarak GSS'yi protesto etti.
Ankara Emekçi Kadınlar Derneği üyeleri, Ankara Yüksel Caddesi'nde SSGSS'ye karşı bir eylem gerçekleştirdi. Kadınlar, ‘Zamlar geri çekilsin' dövizleri taşıyarak GSS'nin en fazla
kadınları etkilediğini vurguladılar.
 GSS'ye karşı 10 Ocak'ta tersane işçileri de Limter-İş Sendikası öncülüğünde, Tuzla İçmeler'de bir eylem yaparak AKP Hükümeti'nin sağlıkta dönüşüm adı altında sağlığı paralı haline getirmesini protesto etti. .
İstanbul Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu, 13 Ocak'ta İstanbul Kadıköy'de kitlesel bir miting gerçekleştirdi. Polis engellemelere rağmen 3 bin kişiden oluşan kitle kararlı bir şekilde İskele Meydanı'na yürüdü.
İşçiler ve emekçiler, SSGSS yasa tasarısının geri çekilmesi talebiyle 15 Ocak'ta İstanbul ve İzmir'den yola çıkarak 17 Ocak'ta Ankara'da buluştu. KESK, DİSK, TMMOB, TTB, TDHB ve BASK'ın örgütlediği Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Yürüyüşü boyunca bir dizi ilden geçip eylemler gerçekleştiren işçiler ‘Dikkat' Sağlığımız ve emekliliğimiz tehlikede!' pankartı açtı.
SSGSS'ye karşı gelişen bu tipten eylemliliklerin tümü büyük önem taşımakla birlikte, sendika konfederasyonlarının henüz tasarıyı püskürtecek çapta bir eylemlilik geliştirme eğiliminin zayıf olduğu kaydedilmelidir. Zayıf kalan bir yön de Kürt halkının özgürlük mücadelesinin yanında Güney Kürdistan operasyonuna karşı durmayı da gündemine almaktan henüz uzak oluşudur. Hareketin yerel platformların yaygınlaşmasıyla çok sayıda kente yayılması ve buralarda kurulan platformların sendika, meslek odaları ve demokratik kitle örgütlerinin daha kalıcı mevzilerine dönüşme potansiyeli taşıması ise oldukça olumludur.

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

GSS`ye karşı birleşik halk direnişi
fc Share on Twitter
 

Aralık 2007'den beri Türkiye ve Kuzey Kürdistan'in dört bir yanında işçi ve emekçiler Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) yasa tasarısına karşı sokakları mesken tutuyor.
01 Şubat 2008/ Enternasyonal Bülten /Sayı: 66
Aralık 2007'den beri Türkiye ve Kuzey Kürdistan'in dört bir yanında işçi ve emekçiler Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) yasa tasarısına karşı sokakları mesken tutuyor.
27 Aralık'ta İstanbul'da bin beş yüz işçi ve emekçi ‘Mezarda emekli olmayacağız' sloganını haykırarak İstanbul Unkapanı'nda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü önüne yürüdü. Aralarında DTP, ESP, ÖDP, KESK, DİSK ve TTB'nin de bulunduğu 50'ye yakın demokratik kitle örgütü ve sendika, ‘Herkese sağlık, güvenceli gelecek için birleşik mücadeleye' pankartı açarak İstanbul merkezli çalışan ‘Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu' olarak eyleme katıldı.
SSGSS'ye karşı mücadeleyi genel grev genel direniş perspektifi ile yürüten ESP, her semtte GSS Direniş Komiteleri kurarak her hafta değişik bir hastane önünde basın açıklaması yapıyor, kahvelerde ve semt pazarlarında bildiri dağıtıyor.
SSGSS'ye karşı mücadeleye Tekstil-Sen, Limter-İş gibi sendikalar, Emekçi Kadınlar Derneği gibi dernekler de katılmaktadır. Tekstil-Sen üyeleri, 6 Ocak'ta Bakırköy SSK Doğum Evi Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Hastanesi önünde bir eylem gerçekleştirdi, bildiriler dağıtarak GSS'yi protesto etti.
Ankara Emekçi Kadınlar Derneği üyeleri, Ankara Yüksel Caddesi'nde SSGSS'ye karşı bir eylem gerçekleştirdi. Kadınlar, ‘Zamlar geri çekilsin' dövizleri taşıyarak GSS'nin en fazla
kadınları etkilediğini vurguladılar.
 GSS'ye karşı 10 Ocak'ta tersane işçileri de Limter-İş Sendikası öncülüğünde, Tuzla İçmeler'de bir eylem yaparak AKP Hükümeti'nin sağlıkta dönüşüm adı altında sağlığı paralı haline getirmesini protesto etti. .
İstanbul Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu, 13 Ocak'ta İstanbul Kadıköy'de kitlesel bir miting gerçekleştirdi. Polis engellemelere rağmen 3 bin kişiden oluşan kitle kararlı bir şekilde İskele Meydanı'na yürüdü.
İşçiler ve emekçiler, SSGSS yasa tasarısının geri çekilmesi talebiyle 15 Ocak'ta İstanbul ve İzmir'den yola çıkarak 17 Ocak'ta Ankara'da buluştu. KESK, DİSK, TMMOB, TTB, TDHB ve BASK'ın örgütlediği Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Yürüyüşü boyunca bir dizi ilden geçip eylemler gerçekleştiren işçiler ‘Dikkat' Sağlığımız ve emekliliğimiz tehlikede!' pankartı açtı.
SSGSS'ye karşı gelişen bu tipten eylemliliklerin tümü büyük önem taşımakla birlikte, sendika konfederasyonlarının henüz tasarıyı püskürtecek çapta bir eylemlilik geliştirme eğiliminin zayıf olduğu kaydedilmelidir. Zayıf kalan bir yön de Kürt halkının özgürlük mücadelesinin yanında Güney Kürdistan operasyonuna karşı durmayı da gündemine almaktan henüz uzak oluşudur. Hareketin yerel platformların yaygınlaşmasıyla çok sayıda kente yayılması ve buralarda kurulan platformların sendika, meslek odaları ve demokratik kitle örgütlerinin daha kalıcı mevzilerine dönüşme potansiyeli taşıması ise oldukça olumludur.