Zap direnişi ve serhildanlar ruhuyla Newroz'a!
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Halklarımıza;
2008 Newroz'unu kritik bir siyasal süreçte, Zap direnişi ve Kürt ulusal serhildanı ve büyüme eğilimindeki işçi-emekçi hareketi dalgası koşullarında karşılıyoruz. Bu ulusal direniş ve toplumsal hareketler, yeni bir işçi-emekçi bahar atılımının ve Newroz'un coşkun ve aydınlatıcı gür ateşinin müjdecisidir.
ABD ve İsrail desteğinde PKK kamplarına bomba yağdırmakla kalmayan sömürgeci Türk ordusu, işbirlikçi AKP hükümeti ve faşist generallerin kirli ve işbirlikçi pazarlıkları sonucu 21 Şubat 2008 günü, psikolojik harp ve burjuva medyanın naklen yayını eşliğinde karadan G. Kürdistan'ı işgale girişti. Beklendiği gibi, daha başında bataklığa saplandı. Ve PKK gerilla güçlerinin büyük direnişi karşısında geri çekilmek zorunda kaldı. Böylece Ortadoğu'nun "en büyük", NATO'nun "ikinci büyük" ordusunun savaş iradesi Kürt gerilla güçlerinin cephe savaşı karşısında bir kez daha çözüldü, bir kez daha aşındı. Sömürgeci imha ve inkar siyasetinin iflası ve çözümsüzlüğü, ordu ile CHP-MHP arasında bir iç gerginlik ve çatışmaya yol açtı. Rejim krizini derinleştirdi. Bir süredir dile getirilen Amerikancı çözüm planı, hızla devreye girdi, bu planda yer verilen bütün aktörler görevlerine uygun pozisyonlar almaya başladılar. Zap'ı zaptedemeyenler, bugün "içeri"de derinleşen krizi önlemekte zorlanıyorlar.
Güney Kürdistan'da Kürtler, Türk ordusu ve tanklarının savaşa katılmasını engelledi. Kürt kentlerinde işgal karşıtı kitlesel gösteriler gerçekleştirdi. Kuzey Kürdistan'da Kürt halkı kentlerde serhildanlarla ulusal direniş çizgisinde yürüdü. Doğal ki, 2008 Newroz kutlamaları, ulusal demokratik kitle hareketinin yeni sıçraması olarak gerillanın Güney Kürdistan'da kahramanca geliştirdiği direnme savaşıyla birleşerek gerilla savaşına alan açacak ve Kuzey Kürdistan'da genelleşerek Batı'da kitle hareketinin gelişimini ve ortaklaşmasını tetikleyecek ve rejimin topyekün saldırı planlarını bozucu bir rol oynayacaktır. Şimdi, "Kürt paketi" manevraları, Talabani üzerinden devreye sokulmak istenen teslimiyet ve onursuzluk, Newroz meydanlarında özgürlük ateşiyle boşa çıkarma zamanıdır. Kürt ulusal hareketini tasfiye amaçlı geliştirilen Amerikancı çözüme karşı gösterilen militan kitlesel direniş, sömürgeci sistem ve güçlerinin iç dengelerini bozmaya devam edecektir.
Kürt halkı ulusal demokratik hakları için mücadele ediyor. Ulusal özgürlüğü, ulusal kimliği ve dilini talep ediyor. Ulusların ve dillerin tam hak eşitliğini istiyor. " Barış İçin Özgürlük, Kardeşlik İçin Eşitlik" istiyor.
Rejimin Kürt sorunundaki çözüm dili ise tasfiye, imha ve savaş olmaya devam ediyor. Kürt halkının ulusal demokratik hakları karşısında ABD, İsrail ve AB emperyalistleriyle her türlü gizli anlaşma ve pazarlık içinde, Türk halk onuru ayak altındadır. Asker elbisesi giymiş Türk emekçi gençleri, sömürgeci savaş uğruna ölüme gönderilmeye devam ediyor.
Bugün Kürt sorununda Genel Kurmayla ortaklaşan hükümetin sözünü ettiği "ekonomik, kültürel ve siyasal paket" , aslında Kürt ulusal demokratik hareketini tasfiye etmenin bir aracıdır. ABD, İsrail ve Türkiye'nin işbirliği, AKP-ordu ortaklığı sertlik ve savaş üzerinedir. Nasıl ki, ABD emperyalist saldırganlığı ve işgali Irak'a demokrasi götürmediyse, Kürt sorununda Amerikancı çözüm de bir "açılım" getiremez. "Açılım paketi" beklentileri, boş liberal beklentilerdir.
AKP hükümeti, seçimlerdeki %47 oyu ile sömürgeci rejimin can simidi olarak askeri kliğin saldırı planlarına endekslenmiş durumdadır. Bugün de bazı iktisadi rüşvetlerle yerel seçimlere yatırım yapmaktadır. Ama, bu sahte "Kürt temsiliyeti" ve Kürt halkını sömürgeci rejime bağlama hamleleri de daha şimdiden Kürt serhildanlarına, Kürt gerilla direnişine çarpmış, geri tepmiştir. Rejimin sopa politikası da, havuç politikası da sökmeyecektir.
Rejim krizinin en kritik konusu, Kürt sorunu olmaya devam ediyor. Kürt sorunundaki çözümsüzlük derinleşirken, değişik toplumsal ve siyasal kuvvetlerin Kürt sorunundaki çözüm önerilerini gündemleştirmeleri, bu yıl ki, Newroz kutlamalarının da temel ve özgün yanını oluşturmaktadır. Kürt halkı, sömürgeci faşist rejimin, ABD ve İsrail'in saldırı planlarını ve AB destekli emperyalist çözüm önerilerini boşa çıkarmaya başlamıştır. Başlıca görev, bu tarihsel ve siyasal sürecin büyütülmesi ve ilerletilmesidir.
Sömürgeci faşizm ve sermayeye karşı mücadelede işçi-emekçi hareketi dalgası ve Kürt ulusal demokratik hareketi galebe çalıyor. Siyasi, moral, askeri ve psikolojik bir üstünlük taşıyor; bu çizgide ilerlemenin güçlü dinamikleri, tarihsel ve siyasal koşulları mevcuttur.
Güney Kürdistan işgalinde ölüme sürülen Türk gençlerinin sorumluları, ABD işbirlikçisi AKP hükümeti ve faşist generallerdir. Bu gençler, sömürgeci sistem ve tekelci sermayenin çıkarları için ölüme gönderilmektedir. İnanıyoruz ki, emekçi Türk halkı, cenaze merasimlerindeki sahte gözyaşlarına, bu gençlerin kimler için, ne için, hangi vatan ve hangi düşmana karşı öldüklerine itirazlarını yükselteceklerdir. Artık psikolojik harbin borazanlığını yapan burjuva medyanın "Kahraman Mehmetçik" yayınları gerçekleri gizlemeye yetmeyecektir. Çünkü, olup bitenler, emekçi halka durup düşünme fırsatı verecektir: Türban, Kürt sorunu, kirli savaşta ölümler, ABD'ye askeri ve siyasi bağımlılığın derinleşmesi ve yol açtığı sonuçlar, Kıbrıs sorunu, Ermeni sorunu, Ergenekon çetesi, rüşvet çeteleri, özelleştirmeler, mali kriz ve ekonomik durgunluk, savaş zamları, Tekel işçilerine dondurucu soğuklarda sıkılan panzer suları, SSGSS ve daha başka gerçek sorunları, sıkıntıları onları yeni arayışlara, yeni taleplere ve eylemlere yöneltiyor.
Türk şovenizmi zehirine rağmen ve linç kültürü koşullarında gerçekleşen Tekel ve Tuzla tersane direnişleri, SSGSS saldırı paketine karşı işçi, emekçi, genç, kadın ve emeklilerin birleşik mücadele eğilimi Genel Grev ve Genel Direnişin güçlü iktisadi, toplumsal ve siyasal verilerini sunmaktadır. Emekçi kitle hareketi genişleme ve sertleşme sürecindedir. İşçi sınıfı, ezilenler ve Kürt halkının mücadele istemi ve sorunları giderek ortaklaşma zemininde buluşmaktadır.
Saddam rejimi, Halepçe'de büyük Kürt katliamı yaparken ABD destekliydi. Bugün de Türk sömürgeci rejiminin gerillayı imha saldırılarının arkasında yine ABD var. O nedenle, Mart ayında Halepçe'den Newroz'a "emekçi çözüm" hedefli tüm eylem ve etkinlikler, Kürt sorununda gerçek çözümün, devrimci çözümün yolu olarak anlam kazanmaktadır. "Emekçi çözüm", Türk ve Kürt halklarımızın el ele, omuz omuza özgürlükçü, demokratik, adil ve onurlu çözümüdür. Türk ve Kürt işçi ve emekçilerinin özgürce, eşitçe, kardeşçe birlikte yaşama isteğinin somutlaşmasıdır.
2008 Newroz'u Kürt, Türk ve Ortadoğu halklarımıza kutlu olsun! Modern Dehak'lara, sömürgeciliğe ve şovenizme karşı halklarımızın barış, özgürlük ve kardeşlik için mücadele günü olarak Newroz ateşini harlayalım, daha güçlü tutuşturalım! "Emekçi çözüm"ü Newroz alanlarında büyütelim!


Newroz Piroz Be!

 

MLKP Merkez Komitesi

12 Mart 2008