ORTADOĞU'DA EMPERYALİST VE SÖMÜRGECİ İŞGALE SON
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Büyük insanlık,

27 Eylül'de Filistin'deki, Irak'taki, Ortadoğu'daki işgale karşı enternasyonal dayanışma ve mücadeleyi

büyütmek için alanlardayız.

27 Eylül, İsrail siyonizmine karşı Filistin intifadasının yıldönümü. Filistin halkının emperyalist güçlerin

desteğindeki siyonist işgalcilere ve soykırıma karşı kitlesel büyük ayağa kalkışının günüdür.

Avrupanın ezilenleri, işçiler, emekçiler

Ortadoğu, Irak ve Filistin bugün de sömürgeci işgal ve kuşatma altındadır. Emperyalist burjuvazi ve tekeller

leş kargaları gibi, Ortadoğu petrolü kokusunun sarhoşluğuna kapılmış katliam yapıyor. Bölgenin maddi, manevi

ve kültürel değerlerini yağmalıyor. İşkence, hakaret, ulusal aşağılama ve tecavüzle himayeci sömürgeci

rejimlerini kurmaya ya da sürdürmeye çalışıyorlar.

ABD, AB ve diger emperyalistler Ortadoğu'ya barış ve demokrasi değil, emperyalist bağımlılık, savaş ve

sömürgeciliği, ulusal, etnik ve mezhepsel çatışmaları, sefalet ve kitlesel açlığı götürdüler. Irak « Lübnanlaşma»

sürecinde.

Emperyalist hegemonya savaşı, emperyalist küreselleşme saldırısıyla birlikte yürütülüyor. Kapitalist

durgunluk ve kriz , neoliberal saldırı ve politikalar bulunduğumuz ülkelerin iktisadi ve toplumsal yaşamına

yoksullaşma, işsizlik, sendikasızlaştırma, eğitimin paralı hale getirilmesi, emeklilik haklarını sınırlandırma

biçiminde yansımaktadır.

O nedenle 27 Eylül'de emperyalist işgale ve savaş saldırganlığına karşı mücadeleyi yükseltmek aynı zamanda

kendi haklarımız ve taleplerimiz için mücadeleyi yükseltmek anlamına gelecektir.

Demokratlar, barışseverler ve insan hakları savunucuları,

Filistin, onur ve kararlılıkla bugün de direniyor. Ortadoğu'daki emperyalist işgal ve savaş saldırganlığına,

İsrail siyonizminin vahşeti ve kuşatmasına karşı direniyor. Irak, başka ve yeni bir Filistin oldu.

ABD, Irak'ta bataklığa saplandı. ABD, uluslararası anlaşma, sözleşme ve kurallarını çiğnediği BM'i ve başka

ülkeleri bu bataklığa çekiyor, çaresizliği veya olası yenilgisine ortak etmeye çalışıyor.

Ortadoğu halklarının kaderi ortaklaştı. Ortadoğu'da bölgesel antiemperyalist, antisömürgeci birleşik

savaşımın zemini ve koşulları giderek gelişiyor. Mutlak ve yenilmez gösterilen emperyalist haydut ABD iradesi

ve savaş makinası, bölgenin sömürgeci yönetimlerine karşısında Ortadoğu halklarının mücadele iradesi ve

eylemi büyüyor. İngiltere'de emperyalist savaşın ortağı Blair hükümeti, suçüstü yapılıyor. Türkiye'de halklar

ikinci savaş tezkeresini püskürtmek için yeniden sokaklara döküldü. Arap halklarının öfkesi ve eylemi büyüyor.

Dünyada enternasyonal kitle hareketi ve eylemi, dünya halklarının kardeşliği ve onurlu barışını talep ediyor.

Göçmen halklar, işçiler, kadınlar, gençler

Emperyalist kapitalist güç ve yönetimler, kapitalist sistemin hastalıkları ve kötülüklerinin, sahte "uluslararası

terörizm" teranesinin, kriminal olaylar, işsizlik ve hatta çevre kirliliğinin nedeni olarak göçmen işçi ve

emekçileri göstermektedirler. Irakçılık ve faşist hareketin gelişmesinin hedefinde göçmenler duruyor.

Göçmenler ve siyasal sürgünlere ilişkin gerici ve hak gasplarını getiren arka arkaya yeni yasalar yapılmakta,

süregelen iktisadi ve siyasal eşitsizlik derinleşmektedir.

Türkiyeli ve Kürdistanlı göçmenler, politik sürgünler

Ortadoğu coğrafyasının insanlarıyız. Bölgemizdeki ve Ülkelerimizdeki gelişmelere ilgisiz kalamayız.

Türkiye'de sömürgeci faşist rejim, Kürt ve Türk çocuklarının kanı üzerine pazarlık yapmaya devam ediyor.

ABD askerleri yerine, kendi gençlerimizi savaş meydanlarına göndermek istiyor. Bunu "ulusal çıkarlar" ve

"KADEK'in imha edilmesi"yle açıklıyor. O nedenle ABD ile birlikte Kürt ulusal hareketine karşı imha amaçlı

planlar peşindedir. Irak'ta işgalci güç olmak ve Kürt halkının katledilmesinde hiç bir "ulusal çıkar" yoktur.

Aksine ABD'nin çıkarlarına bekçilik etmek vardır.

Türkiye'de "ABD askeri olmayacağız", "ABD askeri olma, işgale gitme" şiarlarıyla emperyalist işgal ve

saldırganlığa karşı yeni bir mücadele dalgası gelişiyor. Türkiye ve Ortadoğu coğrafyasının insanları olarak,

halkların kardeşliği ve özgürlüğü için mücadele etmek kendimizin de özgürlüğü ve kurtuluşu için mücadele

etmektir.

27 Eylül'de bütün dünyada alanları dolduracak milyonların saflarına biz de katılalım, MLKP'nin saflarında

yerimizi alalım!

Kahrolsun emperyalist işgal ve saldırganlık!

Yaşasın Filistin, Irak ve Ortadoğu halklarının direnişi!

MLKP Yurtdışı Komitesi