Mart’tan - Mayıs’a yürüyüş sürüyor
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Bu yıl Mart-Mayıs sürecine, sömürgeci faşist Türk diktatörlüğünün Güney Kürdistan'a saldırı ve işgal harekatına karşı PKK gerillalarının kahramanca direnişi ve Türk devletini yenilgiye uğratmasıyla, TEKEL işçilerinin fabrikalarının satılmasına karşı işyerini işgal etmesinden, İstanbul Tuzla'da iş cinayetlerine karşı yükselen ve kazanmanın yolunu gösteren mücadeleye kadar, bir dizi eylemlerle girildi.

 

01 Nisan 2008 / Enternasyonal Bülten / Sayı: 68

Newroz 2008

 

Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da "Mart-Mayıs süreci" olarak tanımladığımız ayların sınıf mücadelesinde önemli bir yeri vardır. Komünist ve devrimci hareket içinde önemli tarihsel gelişmeleri barındıran bu sürece heyecanla hazırlanır. Komünist işçi önderi Süleyman Yeter'in katledildiği 7 Mart'ta anılmasıyla başlayan süreç, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 12 Mart Gazi başkaldırısında şehit düşenler için yapılan törenler, 16 Mart'ta İstanbul Beyazıt'ta öğrencilerin ve 15 Mart'ta Halepçe'de 5 bin Kürdün kimyasal silahlarla katledilmesini protesto eylemleri, 21 Mart Newroz eylemleri, 30 Mart Kızıldere'de şehit edilen devrimcilerin anılmasından 1 Mayıs'a uzanan süreç, Mayıs ayında da aynı yoğunlukta devam etmektedir.
Kavga aylarıdır, Mart-Mayıs ayları. Doğanın uyanışının bahara verdiği coşku, güç olur, enerji olur komünistlerde, akar sokaklara, meydanlara. Katledilen yoldaşlarımızın hesabını sormak, kavgalarını büyütmek için sloganlarımızla, pankartlarımızla, bildirilerimizle süsleriz sokakları. Anmalar, yürüyüşler, mitingler birbirini izler. İşçi sınıfımızın grevleri, eylemleri, Kürt halkının serhildanlarıyla buluşur.
Komünist ve devrimci hareket Mart-Mayıs'a hazırlanırken, düşman da boş durmaz, kavgayı zayıflatmak için elinden geleni yapar. Operasyonlarla, saldırılarla, gözaltılarla, tutuklamalarla, işkencelerle, kavgamızı, coşkumuzu engellemeye, zayıflatmaya çalışır. Ama nafile! Devrim kervanı engelleri aşa aşa sürdürür yürüyüşünü. Katledilen yoldaşlarımızı, gençlerimizi anarken, 5 bin Kürdün kimyasal silahla zehirlenmesini protesto ederken, sığmaz öfkemiz kabına. Newroz serhildanına dönüşür.Bu yıl Mart-Mayıs sürecine, sömürgeci faşist Türk diktatörlüğünün Güney Kürdistan'a saldırı ve işgal harekatına karşı PKK gerillalarının kahramanca direnişi ve Türk devletini yenilgiye uğratmasıyla, TEKEL işçilerinin fabrikalarının satılmasına karşı işyerini işgal etmesinden, İstanbul Tuzla'da iş cinayetlerine karşı yükselen ve kazanmanın yolunu gösteren mücadeleye kadar, bir dizi eylemlerle girildi. Komünist tutsakların Şubat sonundaki duruşmalarında faşizmi teşhir eden konuşmalar yapmasından, sosyalist gençlerin Türkiye'nin İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana gibi kentlerinden Kürdistan'ın kalbi Amed'e yaptıkları "Orada bir kardeşim var" barış ve kardeşlik yürüyüşü ve Kürt gençleriyle buluşmlaarıyla girildi Mart ayına.Yurtsever ve sosyalist gençlerin birlikte Dicle nehrine bıraktıkları karanfiller, Mezopotamya'ya Türk ve Kürt haklarının kardeşliğini taşıdı.
7 Mart: Süleyman Yeter Yaşıyor!
Limter-İş Sendikası Eğitim Uzmanı iken 7 Mart 1999'da polis tarafından. işkencede katledilen yoldaşımız Süleyman Yeter, bu yıl da mezarı başında yoldaşları, ailesi ve Limter-İş Sendikası tarafından anıldı. Komünist bir işçi önderi olarak yürüttüğü mücadelesini hazmedemeyen faşist diktatörlük, onu daha önce de defalarca gözaltına almış ve tutuklamıştı. Her defasında, ağır işkencelere rağmen, ser verip sır vermeyen Süleyman Yeter yoldaşımızın tersanelerde yürüttüğü mücadele, bugün büyüyerek devam etmektedir. Komünistler, kavga dostları ve işçiler, bugün de ondan öğrenmeye devam etmektedir.
8 Mart: Cinsel, Ulusal ve Sınıfsal Baskıya Başkaldırı Günü
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde onbinlerce Türk ve Kürt kadını alanlarda buluştular. Savaşa, şiddete, yoksulluğa, ayrımcılığa ve SSGSS yasasına dur diyen sloganlar haykırıldı, yaşamın her alanında eşitlik, özgürlük ve kardeşlik talepleri yükseltildi. Sınır ötesi operasyonlara "Susmayacağız durduracağız" denildi. Bu yıl yapılan 8 Mart eylemlilikleri, son yılların en görkemli ve kitlesel kadın eylemleri oldu. Türk ordusunu yenilgiye uğratan Kürt direnişinin zafer coşkusu ve kutlamaları yansıdı alanlara. Türk devletinin saldırılarına ve katliamlarına rağmen, başta Urfa'nın Suruç ilçesi olmak üzere, Kürdistan'ın dört bir yanı serhildanlara bürüdü. Kürt kadını, özgürlük mücadelesinin öznesi olduğunu 8 Mart mitinglerine yansıttı. Komünist kadınlar ise, "Kadına özgürlük, halklara kardeşlik" politikasını alanlara taşıyarak, Kürt ve Türk kadınlarının alanlarda buluşmasını sağlamıştır.
12 Mart'ta: Adalet Talebi Yükseltildi
İstanbul'un Gazi semtinde faşist diktatörlüğün 13 yıl önce yaptığı katliam protesto edilirken, katliama karşı komünistlerin ve devrimcilerin öncülüğünde gerçekleşen ayaklanma selamlandı. Binlerce insanın biraraya gelip Gazi şehitlerini anmak için gerçekleştirdiği yürüyüşte, adalet talebi dile getirildi ve katliamın hesabının sorulacağı haykırıldı. Gazi'de yapılan anmanın yanısıra, İstanbul'un diğer semtlerinde, Adana ve Ankara'da da eylemler yapıldı. MLKP ve KGÖ militanları, Gazi'de yapılan anmanın ardından bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Komünistler taşıdıkları pankart ve attıkları sloganlarla, Gazi barikatlarının ardından gözaltında katledilen Hasan Ocak yoldaşımızı selamladılar ve 12 Mart katliamının hesabını soracaklarını haykırdılar.
15-16 Mart: Beyazıt ve Halepçe katliamları
16 Mart 1978'de İstabul Üniversitesi öğrencilerinden 7 devrimcinin katledilmesinin yıldönümünde katliam bir kez daha İstanbul, Ankara, Samsun ve Adana'da gerçekleştirilen eylemlerle protesto edildi. İstanbul Üniveristesi öğrencileri yaptıkları eylemlerle, katliamın sorumlusunun devlet olduğunu vurgulayarak, sorunluları cezalandırılmasını istediler.
15 Mart 1988'de Irak devletinin ABD desteği ile Halepçe'de Kürtlere kimyasal gaz yağdırarak 5 bin Kürdü katletmesi, Türkiye ve Kürdistan'ın dört bir yanında eylemlerle protesto edildi. Onbinlerce insanın katıldığı eylemlerde, Türk devletinin imha ve inkar politikalarına karşı mücadele ve Newroz'a kitlesel katılım çağrıları yapıldı.
21 Mart: Newroz Ateşi Kentleri Aydınlattı
Zulme ve baskıya karşı başkaldırının sembolü olan Newroz Bayramı, Kürdistan'ın dört bir yanında ve Türkiye'nin birçok kentinde serhildanlara dönüştü. Köleliğe karşı özgür bir yaşama çağrı olan Newroz'u kutlama etkinlikleri Kürdistan'da 1 hafta öncesinden başladı. Türk devletinin yasaklarına, engellerine, saldırı ve katliamlarına inat, Kürt halkı kitlesel olarak alanlara çıktı, özgürlüğe olan özlemini haykırdı. Amed'de 1 milyona yakın Kürt Newroz kutlamasına katılırken, İstanbul'da 300 bin Türk ve Kürt kardeşlik elini buluşturdu. Amed'de askeri operasyonlar protesto edilerek, barış talebi yükseltilirken, İstanbul'da askeri operasyonlar, Kürt halkına yönelik baskılar, SSGSS'ye karşı ortak mücadele talepleri öne çıktı. 2008 Newroz'unda Kürt halkı, Türk devletinin Güney Kürdistan'a yaptığı kara harekatına ve Kuzey Kürdistan'daki askeri operasyonlarına karşı kitlesel tepkisini ortaya koyduğu süreç oldu. Kürt halkı Newroz'da gerçekleştirdiği serhildanla, gerillanın Türk devletini yenilgiye uğratmasını selamlayarak, gerillaya olan desteğini ortaya koydu. PKK gerillalarının Türk devleti karşısında gösterdikleri direniş ve Türk devletinin kaçarcasına geri çekilmesinin Kürt direnişine getirdiği moral üstünlük ve coşku Newroz alanlarına yansıdı. Newroz, İzmir, Antep gibi kentlerde yasaklara rağmen kutlandı.
Newroz'da Kürt sorununa emekçi çözüm talebini yükselten ESP, "Barış için özgürlük, kardeşlik için eşitlik" şiarıyla İstanbul'dan Amed'e bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Partimizin Merkez Komitesi, Newroz öncesi yaptığı açıklama ile şovenizme karşı barış, özgürlük ve kardeşlik için Newroz alanlarına çıkma çağrısı yaptı. MLKP Kürdistan Örgütü'de yaptığı açıklamayla Kürt halkının Newroz bayramını kutladı. MLKP militanları coşkuları, sloganları ve bazı yerlerde açtıkları pankart ve bayraklarıyla Newroz alanlarında yerlerini aldılar.
Marksist Leninist Komünistler, Mart ayının soluksuz yürüyüşü, coşkusu ve kararlılığı ile 1 Mayıs'a yürümektedirler. Mart-Mayıs süreci kazanılacaktır!

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

Mart’tan - Mayıs’a yürüyüş sürüyor
fc Share on Twitter
 

Bu yıl Mart-Mayıs sürecine, sömürgeci faşist Türk diktatörlüğünün Güney Kürdistan'a saldırı ve işgal harekatına karşı PKK gerillalarının kahramanca direnişi ve Türk devletini yenilgiye uğratmasıyla, TEKEL işçilerinin fabrikalarının satılmasına karşı işyerini işgal etmesinden, İstanbul Tuzla'da iş cinayetlerine karşı yükselen ve kazanmanın yolunu gösteren mücadeleye kadar, bir dizi eylemlerle girildi.

 

01 Nisan 2008 / Enternasyonal Bülten / Sayı: 68

Newroz 2008

 

Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da "Mart-Mayıs süreci" olarak tanımladığımız ayların sınıf mücadelesinde önemli bir yeri vardır. Komünist ve devrimci hareket içinde önemli tarihsel gelişmeleri barındıran bu sürece heyecanla hazırlanır. Komünist işçi önderi Süleyman Yeter'in katledildiği 7 Mart'ta anılmasıyla başlayan süreç, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 12 Mart Gazi başkaldırısında şehit düşenler için yapılan törenler, 16 Mart'ta İstanbul Beyazıt'ta öğrencilerin ve 15 Mart'ta Halepçe'de 5 bin Kürdün kimyasal silahlarla katledilmesini protesto eylemleri, 21 Mart Newroz eylemleri, 30 Mart Kızıldere'de şehit edilen devrimcilerin anılmasından 1 Mayıs'a uzanan süreç, Mayıs ayında da aynı yoğunlukta devam etmektedir.
Kavga aylarıdır, Mart-Mayıs ayları. Doğanın uyanışının bahara verdiği coşku, güç olur, enerji olur komünistlerde, akar sokaklara, meydanlara. Katledilen yoldaşlarımızın hesabını sormak, kavgalarını büyütmek için sloganlarımızla, pankartlarımızla, bildirilerimizle süsleriz sokakları. Anmalar, yürüyüşler, mitingler birbirini izler. İşçi sınıfımızın grevleri, eylemleri, Kürt halkının serhildanlarıyla buluşur.
Komünist ve devrimci hareket Mart-Mayıs'a hazırlanırken, düşman da boş durmaz, kavgayı zayıflatmak için elinden geleni yapar. Operasyonlarla, saldırılarla, gözaltılarla, tutuklamalarla, işkencelerle, kavgamızı, coşkumuzu engellemeye, zayıflatmaya çalışır. Ama nafile! Devrim kervanı engelleri aşa aşa sürdürür yürüyüşünü. Katledilen yoldaşlarımızı, gençlerimizi anarken, 5 bin Kürdün kimyasal silahla zehirlenmesini protesto ederken, sığmaz öfkemiz kabına. Newroz serhildanına dönüşür.Bu yıl Mart-Mayıs sürecine, sömürgeci faşist Türk diktatörlüğünün Güney Kürdistan'a saldırı ve işgal harekatına karşı PKK gerillalarının kahramanca direnişi ve Türk devletini yenilgiye uğratmasıyla, TEKEL işçilerinin fabrikalarının satılmasına karşı işyerini işgal etmesinden, İstanbul Tuzla'da iş cinayetlerine karşı yükselen ve kazanmanın yolunu gösteren mücadeleye kadar, bir dizi eylemlerle girildi. Komünist tutsakların Şubat sonundaki duruşmalarında faşizmi teşhir eden konuşmalar yapmasından, sosyalist gençlerin Türkiye'nin İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana gibi kentlerinden Kürdistan'ın kalbi Amed'e yaptıkları "Orada bir kardeşim var" barış ve kardeşlik yürüyüşü ve Kürt gençleriyle buluşmlaarıyla girildi Mart ayına.Yurtsever ve sosyalist gençlerin birlikte Dicle nehrine bıraktıkları karanfiller, Mezopotamya'ya Türk ve Kürt haklarının kardeşliğini taşıdı.
7 Mart: Süleyman Yeter Yaşıyor!
Limter-İş Sendikası Eğitim Uzmanı iken 7 Mart 1999'da polis tarafından. işkencede katledilen yoldaşımız Süleyman Yeter, bu yıl da mezarı başında yoldaşları, ailesi ve Limter-İş Sendikası tarafından anıldı. Komünist bir işçi önderi olarak yürüttüğü mücadelesini hazmedemeyen faşist diktatörlük, onu daha önce de defalarca gözaltına almış ve tutuklamıştı. Her defasında, ağır işkencelere rağmen, ser verip sır vermeyen Süleyman Yeter yoldaşımızın tersanelerde yürüttüğü mücadele, bugün büyüyerek devam etmektedir. Komünistler, kavga dostları ve işçiler, bugün de ondan öğrenmeye devam etmektedir.
8 Mart: Cinsel, Ulusal ve Sınıfsal Baskıya Başkaldırı Günü
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde onbinlerce Türk ve Kürt kadını alanlarda buluştular. Savaşa, şiddete, yoksulluğa, ayrımcılığa ve SSGSS yasasına dur diyen sloganlar haykırıldı, yaşamın her alanında eşitlik, özgürlük ve kardeşlik talepleri yükseltildi. Sınır ötesi operasyonlara "Susmayacağız durduracağız" denildi. Bu yıl yapılan 8 Mart eylemlilikleri, son yılların en görkemli ve kitlesel kadın eylemleri oldu. Türk ordusunu yenilgiye uğratan Kürt direnişinin zafer coşkusu ve kutlamaları yansıdı alanlara. Türk devletinin saldırılarına ve katliamlarına rağmen, başta Urfa'nın Suruç ilçesi olmak üzere, Kürdistan'ın dört bir yanı serhildanlara bürüdü. Kürt kadını, özgürlük mücadelesinin öznesi olduğunu 8 Mart mitinglerine yansıttı. Komünist kadınlar ise, "Kadına özgürlük, halklara kardeşlik" politikasını alanlara taşıyarak, Kürt ve Türk kadınlarının alanlarda buluşmasını sağlamıştır.
12 Mart'ta: Adalet Talebi Yükseltildi
İstanbul'un Gazi semtinde faşist diktatörlüğün 13 yıl önce yaptığı katliam protesto edilirken, katliama karşı komünistlerin ve devrimcilerin öncülüğünde gerçekleşen ayaklanma selamlandı. Binlerce insanın biraraya gelip Gazi şehitlerini anmak için gerçekleştirdiği yürüyüşte, adalet talebi dile getirildi ve katliamın hesabının sorulacağı haykırıldı. Gazi'de yapılan anmanın yanısıra, İstanbul'un diğer semtlerinde, Adana ve Ankara'da da eylemler yapıldı. MLKP ve KGÖ militanları, Gazi'de yapılan anmanın ardından bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Komünistler taşıdıkları pankart ve attıkları sloganlarla, Gazi barikatlarının ardından gözaltında katledilen Hasan Ocak yoldaşımızı selamladılar ve 12 Mart katliamının hesabını soracaklarını haykırdılar.
15-16 Mart: Beyazıt ve Halepçe katliamları
16 Mart 1978'de İstabul Üniversitesi öğrencilerinden 7 devrimcinin katledilmesinin yıldönümünde katliam bir kez daha İstanbul, Ankara, Samsun ve Adana'da gerçekleştirilen eylemlerle protesto edildi. İstanbul Üniveristesi öğrencileri yaptıkları eylemlerle, katliamın sorumlusunun devlet olduğunu vurgulayarak, sorunluları cezalandırılmasını istediler.
15 Mart 1988'de Irak devletinin ABD desteği ile Halepçe'de Kürtlere kimyasal gaz yağdırarak 5 bin Kürdü katletmesi, Türkiye ve Kürdistan'ın dört bir yanında eylemlerle protesto edildi. Onbinlerce insanın katıldığı eylemlerde, Türk devletinin imha ve inkar politikalarına karşı mücadele ve Newroz'a kitlesel katılım çağrıları yapıldı.
21 Mart: Newroz Ateşi Kentleri Aydınlattı
Zulme ve baskıya karşı başkaldırının sembolü olan Newroz Bayramı, Kürdistan'ın dört bir yanında ve Türkiye'nin birçok kentinde serhildanlara dönüştü. Köleliğe karşı özgür bir yaşama çağrı olan Newroz'u kutlama etkinlikleri Kürdistan'da 1 hafta öncesinden başladı. Türk devletinin yasaklarına, engellerine, saldırı ve katliamlarına inat, Kürt halkı kitlesel olarak alanlara çıktı, özgürlüğe olan özlemini haykırdı. Amed'de 1 milyona yakın Kürt Newroz kutlamasına katılırken, İstanbul'da 300 bin Türk ve Kürt kardeşlik elini buluşturdu. Amed'de askeri operasyonlar protesto edilerek, barış talebi yükseltilirken, İstanbul'da askeri operasyonlar, Kürt halkına yönelik baskılar, SSGSS'ye karşı ortak mücadele talepleri öne çıktı. 2008 Newroz'unda Kürt halkı, Türk devletinin Güney Kürdistan'a yaptığı kara harekatına ve Kuzey Kürdistan'daki askeri operasyonlarına karşı kitlesel tepkisini ortaya koyduğu süreç oldu. Kürt halkı Newroz'da gerçekleştirdiği serhildanla, gerillanın Türk devletini yenilgiye uğratmasını selamlayarak, gerillaya olan desteğini ortaya koydu. PKK gerillalarının Türk devleti karşısında gösterdikleri direniş ve Türk devletinin kaçarcasına geri çekilmesinin Kürt direnişine getirdiği moral üstünlük ve coşku Newroz alanlarına yansıdı. Newroz, İzmir, Antep gibi kentlerde yasaklara rağmen kutlandı.
Newroz'da Kürt sorununa emekçi çözüm talebini yükselten ESP, "Barış için özgürlük, kardeşlik için eşitlik" şiarıyla İstanbul'dan Amed'e bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Partimizin Merkez Komitesi, Newroz öncesi yaptığı açıklama ile şovenizme karşı barış, özgürlük ve kardeşlik için Newroz alanlarına çıkma çağrısı yaptı. MLKP Kürdistan Örgütü'de yaptığı açıklamayla Kürt halkının Newroz bayramını kutladı. MLKP militanları coşkuları, sloganları ve bazı yerlerde açtıkları pankart ve bayraklarıyla Newroz alanlarında yerlerini aldılar.
Marksist Leninist Komünistler, Mart ayının soluksuz yürüyüşü, coşkusu ve kararlılığı ile 1 Mayıs'a yürümektedirler. Mart-Mayıs süreci kazanılacaktır!