İşçi Sınıfı Ve Emekçi İnsanlığın İki Büyük Özgürlük Savaşçısı: 86. Yılında Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht Yaşıyor!
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

İnsanın insan tarafından sömürüsünün son bulduğu, geleceğin özgür toplumunu kurma mücadelesinde ölümsüzleşen iki komünist önder; Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht. Hayatlarını insanlığın kurtuluşu mücadelesine, devrim ve sosyalizm davasına adamış iki insan güzeli. Alman Komünist Partisinin kurucularından dünya proletaryasının iki yiğit savaşçısı.

1917 Ekim Devriminin yaydığı devrimci dalgadan etkilenen, emperyalist savaşın yarattığı yıkım ve her geçen gün daha da derinleşen sefalet Alman işçi sınıfının devrimci öfkesini kabarttı. Ayağa kalkan işçi sınıfı ve ezilen emekçi yığınlar 4 Kasım 1918'de işçi ve askerlerden oluşan konseylerle iktidarı almanın kavgasına giriştiler. Gelişen devrimi boğmak isteyen Alman burjuvazisi, iktidardaki Sosyal Demokratların ihanetiyle gerici saldırıları başlattı. Burjuvazinin bu karşı devrimci saldırılarını püskürtemeyen Devrimci Komite ve Alman komünistleri, devrimin yenilgiye uğramasını engelleyemediler. Alman burjuvazisi, 15 Ocak 1919'da devrimi tamamen boğmak, korkuyu egemen kılmak için devrimin öncülerini, Alman işçi sınıfının iki önderini, iki kızıl devrim neferini katletti. Rosa'yı, başını dipçikle ezerek katleden karşı devrimci katiller, başını dipçikle ezdikleri Karl'ı da kurşuna dizerek su kanalına attılar.

Rosa ve Karl yaşıyor !

Rosa ve Karl, fiziksel olarak katledilse de onlar, bıraktıkları kavga bayrağını devralan devrim ve sosyalizm savaşçılarının mücadelelerinde yaşıyor. Onlar, İsrail siyonizmine karşı savaşan Filistin halkının özgürlük mücadelesinde, IMF programlarıyla dayatılan köleleştirmeye karşı savaşan Latin Amerika ve Türkiye-Kuzey Kürdistan halklarının ayaklanmalarında, emperyalist işgale karşı savaşan ırak halkının direnişinde, neoliberal saldırılara ve sosyal yıkıma karşı savaşan Avrupa işçi sınıfının grev ve direnişlerinde yaşıyor. Onlar dünya işçi sınıfı ve emekçi halk-larının verdiği kurtuluş mücadelesinde yaşıyor.

Rosa ve Karl'ı katleden zihniyetle, Agenda 2010 Reform Paketi'ni, Fransa'da Sarkozy yasalarını, İsviçre'de Blöcher, İngiltere ve Hollanda'da yeni saldırı yasalarını devreye sokarak Avrupa'da yaşayan işçi ve emekçilerin kazanılmış haklarını gasp etmeye ve halkı sefalete mahkum etmeye çalışan, ırak halkının üzerine bombalar yağdırarak işgal eden, emperyalist çıkarları için Afganistan'ın işgaline ortak olan, göçmen işçi ve emekçilere karşı ırkçı-ayrımcı politikalar uygulayan zihniyet aynıdır.

Karl ve Rosa'nın bize miras bıraktığı değerlere sahip çıkmak, onları anlamak, onlardan öğren-mek, yürüdükleri onurlu yoldan yürüyerek emperyalistkapitalist sömürü düzenine karşı mücadele vermektir. Rosa ve Karl'ın bırak-tıkları değerlere sahip çıkmak; özelleştirmeye, sosyal yıkıma, işkenceye, F tipi hücreleştirmeye ve izolasyona, ırkçılığa, her türden kapitalist emperyalist barbarlığa karşı mücadele etmektir. Karl ve Rosa'yı anmak emperyalist savaş ve işgale karşı mücadele eden halklarla eylemli dayanışmak, omuz omuza olmaktır. Karl ve Rosa'yı anmak, yeni bir dünya için, sosyalizm için mücadele etmektir.

Devrim ve Sosyalizm

Mücadelesine Sahip Çık!

Rosa ve Karl' ın

Anmasına Katıl!

Kapitalist barbarlığa karşı, sömürüsüz bir dünya için, geleceğin sınıfsız ve sınırsız toplumunu kurmak devrim ve sosyalizm savaş-çılarına ve onların mücadelesine sahip çıkmak, onurlu her insanın görevidir.

"Ölülerimiz Bizi Uyarıyor!" şiarıyla, Katledilişlerinin 86. yılın'da Rosa ve Karl'ı anıyoruz.

Karl ve Rosa Yaşıyor, MLKP Savaşıyor! Kahrolsun Emperyalizm, Yaşasın Mücadelemiz! Yaşasın Devrim, Yaşasın Sosyalizm!

Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!

Tarih: 09.01.2005 (Pazar), Saat:10:00, Yer: Frankfurter Tor - Berlin

MLKP Yurtdışı Komitesi