Afganistan, Irak, Filistin'de Emperyalist ve Siyonist İşgale Son. HEGEMONYA VE TALAN SAVAŞINA KARŞI ÇIK!
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

18 Mart'da, Sokakları Zaptedelim!

Halkların Enternasyonalist Dayanışmasının Büyütelim!

Avrupa'nın işçileri, emekçileri ve ezilen göçmenleri; Dünyanın işçilerine, emekçilerine ve bütün ezilenlerine dayatılan kıyım ve yıkım savaşı Ortadoğu'da bütün vahşetiyle devam ediyor.

Biz dünya emekçilerine dayatılan bu yok etme savaşı, 1991'de başlayan "Körfez Savaşı"nın derinliğine dünyaya yayılmasıdır.

ABD emperyalizminin başını çektiği emperyalist savaş koalisyonu, Afgan halkının başına savaş bombaları yağdırmaya başladığı andan itibaren Irak'a yönelik saldırı senaryoları üretmeye ve saldırı hazırlıklarına hız vermişti.

Bütün bir 2002 yılı, dünya işçi sınıfı ve bütün emekçilerinin, emperyalist yağma savaşının genişletilmesine karşı büyük mücadelelerine sahne oldu.

Dünya halklarının direnişine rağmen, emperyalist savaş koalisyonu, 2003 Mart'ında Irak halkına karşı onlarca cepheden yok etme savaşını başlattı.

Irak halkı işgale karşı direniyor

Bu savaş, bugün hala devam ediyor.

Geride kalan bu üç yıl boyunca Irak halkı emperyalist savaş koalisyonuna karşı müthiş bir direniş sergiledi.

Irak halkının talan ve yağma savaşına karşı direnişi, başta İngiltere ve Amerikan işçi sınıfı ve savaş karşıtları olmak üzere, dünya halklarının savaş karşıtı mücadelelerinden de aldığı destekle, ABD emperyalizmi ve suç ortaklarına bir zafer mutluluğunu tattırmadı.

Direniş onların artan caniliklerini; işkencetecavüzlerini suratlarına birer şamara dönüştürdü.

Ezilenlerin Irak direnişi sonucu ABD'nin 21. yüzyıl "önleyici savaş doktrini/stratejisi" Irak'ta çöktü.

Emperyalist savaş koalisyonu bu çöküşle birlikte, şimdi "yılan yutmuş kertenkele" gibi İran özgülünde dünya halklarının üzerine dört bir yandan zehir saçıyor.

Bütün bir 2005 yılı, İran'a yapılacak saldırı hazırlıklarıyla geçirildi.

Uluslararası burjuvazinin strateji üretme merkezleri ve büyük medya tekelleri tıpkı, Afganistan işgalinden sonraki bir yıl boyunca Irak hakkında dünyaya yaydıkları yalan bulutlarını bugün de İran'ın nükleer silah programına ilişkin olarak yayıyorlar.

Emperyalist savaş ve yalan makinesi, sanki İran rejiminin nükleer bombalarının tetiğine dokunması an meselesidir de kendileri bunu hemen, bugün önleyemezlerse "Mollalar rejimi" dünyayı mahvedecekmiş!.

yaygarası koparıyorlar.

Hedefte İnsanlık Var

Onlar, hegemonya ve talan için bir kez daha namussuzca, dünya halklarının kurtarıcıları rolündeler şimdi.

İran devletinin 9 Ocak 2006'da nükleer programını yeniden başlatacağını açıklamasının hemen ardından George Bush, ABD Kongresi'nde ulusa yaptığı birlik konuşmasında "İran'ı vurma niyetimiz yok, ama bu bir seçenek olarak önümüzde duruyor" diyerek saldırı hazırlıklarını hızlandırmanın gereğine vurgu yaptı.

Ama gerçekten ABD ve diğer bütün belli başlı emperyalist odakların amaçları dünyada kalıcı bir barış peşinde koşmak değildir.

Onların gerçek amaçları, dünya halklarının yıkımı pahasına dünyayı yeniden paylaşmaktır.

Bunun için aynı zamanda bölge üzerinden birbirleriyle de hegemonya savaşı içerisindedirler.

Bu nedenle de hepsi İran ve bölge halkları karşısında görünüşte ittifak halindedirler.

İran'ın nükleer silah programları üzerinde koparılan fırtınalar tam olarak sahtekarca demagojilerden ibarettir.

Bugün dünyada toplam 440 nükleer enerji santrali var.

20 Mart Paris zirvesiyle bunlara 31 tane daha eklendi.

Emperyalist haydutlar dünyamızı tam bir barut ambarına çevirmiş bulunmaktadırlar.

4 Şubat 2006 tarihinde Almanya'nın München şehrinde düzenlenen NATO "güvenlik zirvesi"nde ABD savunma bakanı Donald Rumsfeld savunma giderlerini yüzde 4,8 arttıracaklarını bağıra bağıra ilan ediyor.

Ama onlar, kendi hegemonyalarına boyun eğmeyen halkları, emekçi halkların temsilcisi devrimci, komünist örgütlenmelere ve devletleri "terörist" ilan etmek için yasa üstüne yasa ve yeni senaryolar düzenliyorlar.

Başta ABD olmak üzere emperyalistler İran'ın gerçek durumunu, nükleer silahının olmadığını çok iyi biliyorlar.

Kendilerinin elindeki devasa nükleer silahları hiç anmıyorlar, ya İsrail'in elindekiler? Bırakalım silahları nükleer atıklarını bile yoksul ülkelere gönderenler; Japonya, Kore, Vietnam ve Ortadoğu'da nükleer ve kimyasal silahları kullanarak yüzbinlerce insanla birlikte doğayı da yok edenler kendileri değil mi?

İşgale ve Neoliberal Saldırılara Karşı Birleşelim

İşçiler, emekçiler; Emperyalist savaş makinesinin en önlerdeki vurucu koalisyonu ABD-Türkiye-İsrail tam bir ileri hazırlık içerisindeler.

Ancak tüm bu hazırlıklarına ve girişimlerine karşın emperyalist kapitalizmin bu kez işleri o kadar kolay olmayacaktır.

Hem İran halkının öteden beri içerisinde olduğu hazırlık düzeyi ve emperyalizme karşı mücadele deneyimi ve hem de Latin Amerika'dan Ortadoğu'ya uzanan antiemperyalist dünya cephesinin oluşum hazırlıkları emperyalist canavarlara gerçek ve kapsamlı bir ikinci Vietnam yaşatmanın kuvvetli imkanlarını barındırıyor.

Bilelim ki, eğer bu yağma ve talan için yapılan insanlığın bu kıyım savaşını durduramazsak yarın İran, sonrası Kore yada başka ülke son olmayacak.

Savaş saldırıya uğrayan ülke ile sınırlı kalmıyor.

Bizler ve Amerika kıtasında yaşayan halklar da süren savaşların sonuçlarını ağır bir şekilde yaşıyoruz.

Bütçeler, mali kaynaklar sözümona güvenlik ve savaş sanayine yatırılıyor.

İşsizlik gelişiyor, terör yasalarıyla demokratik hak ve özgürlükler gaspediliyor, ırkçılık ve ayrımcılık bir devlet politikası olarak yaşama geçirilerek hakların birbirine düşman olması ve yerli halkların emperyalist yağma savaşlarına arkalanması hedefleniyor.

Venezüella'nın başkenti Caracas'ta biçimlenmeye başlayan antiemperyalist dünya cephesi fikri ve çalışmaları; ve Ortadoğu'lu devrimci ve ilerici örgütlerin hızlandırdıkları Ortadoğu için antiemperyalist cephe çalışmaları yaşadığımız bu topraklarda da yeşermeli, buradan büyümeli; bu çaba ve çalışmalar işçilerin, ezilenlerin dünyayı gören, kucaklayan bir bayrağı olmalıdır.

Gün dayanışma, örgütlenme ve sokağı büyütme günüdür.

Emperyalizm var oldukça savaş tehlikesi var olacaktır.

Emperyalistlerin yağmacı, talancı ve kıyımcı emellerini kursaklarında bırakacak olan halkların devrim ve sosyalizm yolunda örgütlü mücadelesidir.

18 Mart'da, sokakları zaptedelim, sokaklar halkların enternasyonalist dayanışmasının alanı olsun.

IRAK TA İŞGALE SON!

KAHROLSUN EMPERYALİST SAVAŞ VE İŞGAL!

KAHROLSUN ABD EMPERYALİZMİ VE SUÇ ORTAKLARI!

YAŞASIN DEVRİM, YAŞASIN SOSYALİZM!

MLKP Avrupa Komitesi