TKİH ve TKP/ML Hareketi Birlik Kongresi Belgeleri (1994) Kadın yığınlarının çifte baskı ve sömürüden, sermayenin egemenliğinin köleliğinden kurtuluşu, kadının özgürlüğü; komünist programın ve toplumun sosyalist yeniden kuruluşunun temel bir sorunudur. Yüzyılların köleleştirdiği kadını, yalnızca sermaye egemenliğine başkaldırı; baskı, sömürü ve egemenlik ilişkilerinin tasfiyesi için savaşım özgürleştirebilir; sadece ve sadece toplumsal kurtuluş mücadelesinde etkin bir biçimde yer alan kadın özgürdür. Komünist hareket bu temel üzerinde, kadınlar içerisinde komünist çalışmaya iki bakımdan yaklaşır: Bugünkü toplumsal düzen ve siyasal rejim altında, değişik unsurlardan oluşan ve homojen olmayan demokratik kadın hareketi, proletaryanın önemli bir yedeğidir. Proleter devrimin bir yedeği olarak, demokratik kadın hareketinin en geniş kadın yığınlarının parti çizgisinde harekete geçirilmesi için çalışmak, partinin devrim stratejisinin uygulamaya sokulması ve proletaryanın devrimde hegemonyası çalışmasının bir yönü ve biçimidir. Komünist öncü, kadınların her demokratik atılımını, sermayeyle girdikleri her çatışmayı desteklemeli, onların davasının en kararlı ve tutarlı savaşçısı olmalıdır. İkinci olarak, proletarya (ve emekçi) yığınlarının yarısını, kadın proleter ve emekçiler oluşturur. Komünist öncü, onları devrim ordusunun yarısı olarak örgütleyebilmek için, proleter ve emekçi (ve genç) kadınlar arasındaki çalışmayı parti çalışmasının yarısı olarak ele almalıdır. Burada sorun, kadınlar arasında komünist çalışma, yedeklerin kazanılması ve harekete geçirilmesinden öte, örgütün devrimin ordusunun yarısını oluşturan proleter kadınları, MLKP-K'da örgütlemesi sorunudur. Bugünkü durumda, halihazırda komünist çalışma bakımından el atılmamış bir alan söz konusudur ve muazzam devrimci olanaklar değerlendirilememektedir. Son yıllardaki ciddi ve sistemli yönelimleri saklı tutmak kaydıyla, ülkemiz komünist hareketi, kadınlar arasındaki komünist çalışmanın örgütlenmesi bakımından bazı deneyleri olsa da olumlu bir geleneğe sahip değildir. Kadınlar arasında komünist çalışma söz konusu olduğunda, komünist kadrolarda bir gelenek biçimini almış köklü önyargı, ilgisizlik ve darlıklar vardır. "Kadınlar katılmadan devrim olmaz", "Kadınların özgür olmadığı bir toplum, özgür değildir", "Kadının kurtuluşu devrimdedir" vb. şablonlar tekrar edilse de, bunlar daha çok devrimci lafazanlık olarak kalmakta, pratikte, proleter emekçi ve genç kadınların komünist saflarda, iyi savaşçılar olarak örgütlenmesi ve geliştirilmesiyle, kadınlar arasında komünist parti çalışmasının örgütlendirilmesi ciddi ve sorumluluk isteyen, sistematik olarak bütün yönleriyle uğraşılması gereken bir devrimci çalışma alanı olarak görülmemektedir. Programda söylenenler, teorinin öngördükleri lafta kalmakta, parti çalışmasının kılavuzu olarak pratikte yaşama geçirme kararlılık ve iradesi gösterilmemektedir. İlgisizlik bir görüş açısı daralmasını da getirmiş, komünist kadrolarda ciddi koşullanmalara neden olarak, şekillenme bozuklukları yaratmıştır. Kadınlar arasında çalışmadan, ezilen cins olarak kadınlara, kadın sorununun açıklanmasının anlaşılması, kadınlar arasında çalışmanın buna indirgenmesi veya bundan ibaret bir şey olarak görülmesi, darlığın en tipik ve yaygın biçimidir. İlgisizlik ve darlığın, örgütlerin saflarında kadın militanlara yaklaşımda da kendisini göstermesinden doğal bir şey olamaz. Nitekim devrimci ve komünist örgütlerin saflarında, toplumdaki kadın sorununun adeta bir türevi, bir yansıması olarak kadın sorunu yaşanmıştır, halen de az çok yaşanmaktadır. Komünist hareketin son yıllardaki sistematik yöneliminin, başarı ve deneyleri hem proleter, emekçi ve genç kadınlar arasında büyük devrimci kuvvetlerin var olduğunu ve hem de kadınlar arasında komünist çalışmanın ezilen cins olarak salt kadın sorununun açıklanmasına indirgenebilecek bir iş olmadığını gösteriyor. Kadınlar arasında komünist çalışmanın ana sorununu komünist program koymuştur. Kadın, yüzyılların köleliğinden, erkek sınıf kardeşleri ile omuz omuza sermaye egemenliğine baş kaldırarak baskı, sömürü, bağımlılık ilişkilerine karşı mücadeleye atılırsa kurtulabilir. Bunun içindir ki, kadınlar arasında komünist çalışma, günlük örgüt çalışmasının bütün yönleriyle proleter, emekçi ve genç kadınlara taşınması, kadınların bütün mücadelelere çekilmesinin komünist öncü tarafından örgütlenmesidir. Ezilen cins olarak kadının köleleştirilmesinin açıklanması sorunu bütün örgütün bir sorunudur; ama bu, kadın çalışmasının içerik ve kapsamını belirleyen ana ya da başlıca unsur değildir. Partinin, kadınlar içindeki çalışmada kadının özel psikolojisini hesaba katarak özel yöntemler uygulaması, tamamen doğru ve gereklidir, ama bu da partinin kadınlar arasındaki çalışmada propaganda, ajitasyon ve örgütlenmede kadın sorununu temel aldığı veya alması gerektiği anlamını taşımaz. Uluslararası komünist hareketin deneyimleri, teori ve programımız; komünist kadının yerinin örgüt safları ve örgüt organları olduğunu ortaya koyar. MLKP-K'nın kadınlar arasında örgütlü ve sistematik olarak yürüttüğü komünist çalışmadan ayrı bir komünist kadınlar hareketi ve komünist öncüden ayrı bir komünist kadın örgütü yoktur. Komünist kadının yeri MLKP-K üyeliği ve örgütüdür. Kuşkusuz kadınlar arasında komünist çalışmada, kadının ezilen cin solarak özel toplumsal konumunun ve yüzyıllar süren köleliğinin yarattığı özel psikolojisi nedeniyle daha çok kadın komünistlere dayanılması anlaşılır bir şeydir. Ancak, kadınlar arasında parti çalışmasını salt kadın komünistlerin sorunu ve görevi olarak görmek, ilgisizliğin ve darlığın bir başka yansımasıdır. İşçi, emekçi ve genç kadınların partiye katılması ve devrim mücadelesine seferber edilebilmesi için kadın proleterlerin yoğun olarak çalıştığı fabrika ve işletmelerde, semtlerde, okullarda, o alandaki parti örgütüne bağlı kadın komisyonları ya da kurulları örgütlenmelidir. Bu örgütler, parti çalışmasını özel yöntem ve araçlar kullanarak kadınlara taşırlar, kadını örgüt çizgisine, örgüt çalışmasına çekerler, en geniş kadın yığınlarını uyandırmak, onları komünist öncüye bağlamakla görevlidirler. Kadın komisyonlarının çalışmalarındaki tüm ilke sorunları, bağlı bulundukları MLKP-K örgütleri tarafından çözülür, çalışmalarını bağlı oldukları örgüt organının yönelimi altında, onun destek ve yardımıyla yürütürler. Örgütün politika ve kararlarıyla çelişmediği sürece, ilgili örgüt birimleri; komisyonların önerilerini kararlaştırmak, desteklemek ve yardımcı olmak zorundadır. Komünist hareketin kadınlar arasındaki etkisinin henüz cılız olduğu bugünkü koşullarda fabrikalarda, işletmelerde, semtlerde, okullarda, devlet veya belediye kuruluşlarında, kadınların kitlesel olarak bulunduğu alanlarda kadın kurulları oluşturmaya yönelinmelidir. Kurullarda MLKP-K'nın üye, aday üye ve sempatizanları çalışabilir, hatta örgüt üye ve aday üyelerinin olmadığı alanlarda, örgüt biriminin yönetimi altında sempatizanlardan da böyle örgütlenmeler kurulabilir. Parti örgütlerine bağlı kadın komisyonları (parti sempatizanlarından bile oluşsa), değişik siyasal eğilimlerden veya herhangi bir siyasal akıma angaje olmamış kadınların içerisinde yer aldığı demokratik kadın örgütlenmeleriyle asla karıştırılmamalıdır. Bunlar ya doğrudan doğruya MLKP-K örgütleridir ya da MLKP-K'nın çeper örgütleri. Diğerleri ise kitle örgütü biçimleridir. Komünist hareketimizin kadınlar arasındaki komünist çalışmaya verdiği pratik önem, bu çalışmayı parti çalışmasının yarısı olarak tanımlamanın ötesinde, tüzüksel düzeyde ele almasından da bellidir. MLKP-K örgütleri, koşulların var olduğu her durumda ve koşulları zorlayarak kadınlar arasında komünist çalışma yürütecek, kadın kurullarını örgütlemekle yükümlüdürler. Duyarlılığın diri tutulması, ilgisiz, dar ve kolay yaklaşımlarla mücadele edilmesi, bu yükümlülüğün tamamlayıcı bir devamıdır. Kadınlar arasındaki çalışmayı örgüt çatışmasının yarısı olarak geliştirebilmek için, özel olarak kadınlar arasında çalışmanın sorunlarıyla uğraşacak, bu alanda örgüt çizgisini geliştirmeye yönelik çalışacak, kadın komisyonlarının deneylerini inceleyip birleştirecek, örgüt saflarında ortaya çıkacak sapmalarla mücadele edecek vb. Komünist Kadınlar Konferansı ve Partisiz Kadınlar Kurultayı gibi etkinlikleri planlayıp organize etmek, MLKP-K'nın kadınlara yönelik basınını yönetmek vb. görevlerde, parti önderliğine yardımcı olacak Merkezi Kadın Komisyonu oluşturulmalıdır.
|