Komünizm davası, sömürgeci faşist rejimin devrimi tasfiye etme saldırısına karşı kavgada bir savaşçısını daha kaybetti. 1972 Çanakkale Bayramiç doğumlu Tuncay Yıldırım Ölüm Orucu eyleminin 231. gününde İzmir'deki "Direniş Evi"n de devrim çığlıkları arasında sonsuzluk evine, büyük okyanusların hırçın dalgalarına yelken açtı.

Komünizm savaşçısı Tuncay Yıldırım, Kürt işçi, emekçi ve yoksul köylüsünün Türkiye ve Kürdistan'ın dört bir yanında kendi ulusal özgürlüğü ve var olma davasını haykırmak için meydanlara ve sokaklara doluştuğu bir 21 Mart Newroz sabahı bizleri tarifsiz acılar içerisinde bırakarak aramızdan ayrıldı. Bu günü bilinçli mi tercih etti? Bilinmez. Ama onun, bu zamanlama ve eylemiyle, büyük kahramanlıklar sergileyerek ABD komutasındaki İsrail siyonizmine acılar içerisinde direnen Filistin halkına, sömürgeci faşist zülme ve teslim alınmaya karşı direnen mazlum Kürt halkına Türkiye işçi sınıfının kardeşlik ve birleşik direniş mesajı ve selamlarını gönderdiği açık bir gerçektir.

Dünya emperyalist burjuvazisinin ve onun jandarması ABD'nin "Terörizme karşı ebedi savaş" propagandası eşliğinde, dünyadaki bütün irili-ufaklı devrimci odakları ve mevzileri düşürmek ve tasfiye etmek için her gün yeniden tahkim ederek geliştirdiği saldırı planlarına karşı, devrimci ve komünist hareket 515 gündür mevzi tutmuş direniyor. Bütün bu bütünsellik örgüsü içerisinde akıl yürütmeye çalışıldığında, bu mevzi tutma eyleminde yerlerini bizlere terk eden 89 ölümsüz devrim savaşçısının eylemlerinin gerçek mesajı daha çıplak görülecek ve anlaşılacaktır.

Dünyanın bütün ezilen, sömürülen ve siyasal gericilik altında inletilenlerin gelecek umut ve hayallerini yaşamları pahasına canlı tutmak, insani yabancılaşma ve çürümeye karşı durmak, insanlık onurunu yüceltmek, komünizm ve devrim davasının idealini korumak ve yükseltmek tarihsel görevi, genç komünist Tuncay Yıldırım ve sınıflar mevzisinde aramızdan ayrılanların omuzlarına yüklenmişse eğer, onlara söylenebilecek tek söz var: Sizler proletaryanın kurtuluş koşullarını yaratma yürüyüşünün gerçek düğüm noktalarısınız. Hesaplaşmamız bir anlamda da tarihle yaşanacaktır.

Eğer sınıflar mücadelesinin acımasızlığı, ezilen

insanlık ailesinin çektiği acıların bütün ağır yükü bu genç bedenlerin omuzlarına, irade ve bilinçlerine yüklenmişse sömürülen insan topluluklarının fertleri olarak herkes ve hepimiz bu tarihsel hesaplaşmanın kapsamı içerisindeyiz. Bu nedenle durmak yok diyoruz. Gerçeklerin daha fazla seyredilmeye tahammülleri kalmamıştır. Zalimlere, katliamcılara ve devrimci hareketi kitlesel kadro katliamına uğratma planlarını uygulayanlara geri adım attırmak ve zafer kazanmanın tek yolu; en ön siperlerde dövüşenlerin arkasında ordular halinde devrim kavgasına katılmaktır. Tarihsel vebali yakmanın gerçek ve tek yolu budur. Genç Tuncay Yıldırım'ların kavgamızda bir bir düşmelerini engellemenin yolu da buradan geçer.

Emekçiler, Kardeşler!

Bugüne kadar, 19 Aralık 2001 katliamı ve direnişinde, Ölüm Orucu eyleminde onlarca devrimcinin her biri yüreğimize saplanmış bir sınıf kini kurşunu olmalıdır. Onların devrimci anıları, arkalarında göz yaşı dökerek sızlanmayı artık kaldırmıyor. Durup seyretmeyi asla! Onların devrimci anıları ve son bakışları bize devrimci çağrılar çıkarıyor: Tüm gücümüzü kuşanarak sokaklara, meydanlara ve kavgaya...

O halde ortak davamızın onurunu, ve ideallerini yüksekte tutanların devrimci çağrılarına Tuncay Yıldırım ve ondan önce aramızdan ayrılanların yaşamlarıyla bizlere ulaştırdıkları mesajlarına kulak verelim. Onların devrimci anıları aynı zamanda her birimiz ve hepimiz için bir tarihsel muhasebe çağrısıdır. Partimiz MLKP Tuncay yoldaşların ve tüm şehitlerimizin devrimci anılarını büyütecek, devrimci mesajlarının uygulayıcısı olacaktır.

Tuncay yoldaşların tuttukları devrimci mevzi, zalim düşmanın dev gövdesinde onarılmaz gedikler açılarak büyüyecektir.

DEVRİM VE KOMÜNİZM SAVAŞÇILARI ÖLÜMSÜZDÜR!

TUNCAY YOLDAŞIN DEVRİMCİ ANISI SINIF KİNİMİZDİR!

KAHROLSUN KAPİTALİZM!

KAHROLSUN SÖMÜRGECİ FAŞİST REJİM!

22 Mart 2002

MLKP YURTDIŞI KOMİTESİ