Partinin Sesi / Sayı: 1 / Kasım 1994

Kadın Kurulları Neden Gereklidir, Nasıl Oluşturulmalıdır?

üzyıllardır çifte baskı ve kölelik boyunduruğu altında tutulan kadınlar; toplumsal, siyasal, kültürel yaşamdan dışlanmıştır. Bu dışlanmışlık; kadınların yeteneklerini, algılama güçlerini ve becerilerini köreltmiş, tek yönlü gelişmelerine neden olmuştur. Tam da bu nedenle; yüzyılların baskı ve sömürüsünün kadınlar özerinde yaptığı etkileri, onda yarattığı özellik ve izleri yok sayarak, toplumun yarısını oluşturan kadınlara yönelik çalışmalarımızı şekillendiremeyiz Her çalışmada olduğu gibi, işçi ve emekçi kadınlar arasında komünist çalışmanın örgütlenmesinde, hedef kitlenin nesnel durumu, çalışmanın araç ve yöntemlerini belirlemelidir. Buradan yola çıkarak ve UKH'nın deneylerinin de yol göstericiliğiyle, işçi ve emekçi kadınlar arasında komünist çalışmanın özel olarak örgütlenmesinin biçiminin, kadın kurulları (hangi isim verilirse verilsin görevleri bakımından değişmez) aracılığıyla yürütülmesinin gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Ancak bu tarz bir örgütlenme ile geniş işçi ve emekçi kadın yığınları, Parti saflarında eşit hak ve yükümlülüklere sahip üyeler olarak örgütlenebilirler.
Parti örgütlerine bağlı oluşturulacak Kadın Kurulları, partinin çizgisiyle çelişmemek kaydıyla çalışmalarında bir ölçüde özerk olmalıdır. Kadın kurulları örgütleniş bakımından, yukarıdan aşağıya bir hiyerarşiye sahip değildirler. Bağlı bulunduğu parti örgütü tarafından denetlenirler. Gelecekte alabileceği örgütsel biçimler bir yana günümüz koşullarında ilgili MLKP-K örgütü sorumluluk alanında, kadın kurulunun genel faaliyet konusunda ve özel olarak da kadınlar arasındaki komünist çalışma konusundaki düşünce, öneri ve eleştirilerini bilmeye, onlardan öğrenmeye büyük bir değer vermelidir. Kadın kurulunu bu görevi yerine getirmek için özel olarak teşvik etmeli, sorumlu kılmalıdır. Keza kadın kurulları arasında ihtiyaca bağlı olarak danışma, deney ve düşünce alışverişinde bulunma amacına bağlı ilişkilerin kurulması yine ilgili parti örgütlerinin görevleri arasındadır. MKK ile de yine yerelin ihtiyaç ve sorunlarının merkeze taşınması, politikaların oluşturulabilmesi için bilgi akışının sağlanması düzeyinde sürekli bağ korunur. Kurulların oluşturulmasında hareket noktası her görevlendirmede olduğu gibi, yetenek ve işin gerekleri olmalıdır. Ancak, gidilen kitleyle bağlar kurmanın sağlayacağı avantajlar bakımından, öncelikle kadın yoldaşlar tercih edilmelidir.
Yazının başında da belirtildiği gibi, parti örgütlerine bağlı her düzeyde kadın kurulları oluşturulmalıdır. Zaten MLKP-K tüzüğü de bunu öngörmektedir. Ancak, bu doğru anlayışı kendi gerçekliğimizle birleştirmek zorundayız. Aksi taktirde, edilgen bir mevzide konaklamanın ünü alınamaz. Genel olarak kadın yoldaşların aktivitesi ve birikimi kadınlar arasındaki çalışmamızın genişliği vb. dikkate alındığında örneğin il komitelerine bağlı kurullar oluşturmak mümkün olmayabilir. O zaman yapılacak iş; daha altlarda olanaklı olan her örgüte bağlı kadın kurullarının oluşturulmasıdır. Bu pratik, aynı zamanda İK'lar düzeyinde oluşturulacak Kurullar için de kadro hazırlanmasını sağlayacaktır.
Geçerken bir noktaya daha değinmek gerekiyor. Geçmiş çalışmalarımızda, politikalarımız doğru olmasına rağmen, pratikte ortaya çıkan önemli bir zaafı belirtmeliyiz. Kadınlar arasında komünist çalışmanın özel olarak örgütlenmesinden; bu işe bir kaç kadın yoldaşın verilmesi; onların kadınlara kadın sorunlarını anlatmasından ibaret güren bir anlayış pratikte etkin oldu. Tabi bu durum çalışmanın kolektif organlar aracılığıyla örgütlü tarzda yürütülmesinin ününde engel olduğu gibi, örgüt çalışmasının en son görevlerinden biri olarak gürüldü. Kadro ihtiyacı, genel ihtiyaçlar söz konusu olduğunda da, yine bu yaklaşımlar nedeniyle listenin en sonunda yer aldı. En kötüsü de bu yaklaşımın kadın yoldaşlarda görülmesidir. Görevlendirmelerde; "benim kadın sorunlarına ilgim yok", "genç kadınların özel sorunları yok" vb. türünden gerçeklerle bu alanda göreve talip olmamalarına yol açtı. Bir çok örnekte de, "önce örgüt çalışması" gerekçesi ileri sürülüverdi. Bu yaklaşımların özerini kazıdığımızda, karşımıza kadınlar arasında komünist çalışmanın özel olarak örgütlenmesini parti çalışmasının bir parçası olarak görmeyen sakat yaklaşım çıkar.
Evet, yeni bir süreçteyiz, yeni görevlerle karşı karşıyayız. Bunun bilincindeyiz, ancak önümüzdeki süreçte de bir biçimde karşımıza çıkabilecek zaafları bilerek ilerlememiz gerekiyor. Bu bakımdan yanlış pratiklere yol açan anlayışlara karşı mücadele edilmesinin bir zorunluluk olduğunu vurgulamamız gerekiyor. Kısaca özetleyecek olursak; kadın kurullarının oluşturulmasında işin gerekleri ve ihtiyaçlar özerinden yürünmelidir.

Kadın Kurullarının Görevleri

er düzeydeki Kadın Kurulu'nun kendi alanın özgünlükleri çerçevesinde ortaya çıkabilecek görevlerin yanı- sıra ortak görevleri şunlardır:
1- İşçi ve emekçi kadınları devrim mücadelesine çekmek; Parti saflarında eşit hak ve yükümlülükle üyeler olarak örgütlemek.
2- Parti'nin politikalarını, çağrılarını, başlattığı tüm kampanyaları kendi alanına taşımak; işçi ve emekçi kadınların bu faaliyetlere aktif katılımını sağlamak.
3- Parti yayınlarının dağıtımını örgütlemek, çıkan yayınlara kadınlarla ilgili yazılar yazmak.
4- Kadınların cins olarak ezilişliğine, cins ayırımcılığına karşı, hukuki, dini, kültürel tüm kurum ve kurallarına, burjuva alışkanlıklara karşı mücadelelerini örgütlemek.
5- İşçi ve emekçi kadınları devrim, sosyalizm ve komünizm davasına çekmek perspektifiyle en geniş işçi, emekçi ve aydın kadınların kitlevi örgütlerinde, platformlarda yer almak, kadınların demokratik taleplerinin en tutarlı savunucuları olarak mücadeleyi örgütlemek/ önderlik etmek.
6- İşçi ve emekçi kadın yığınlarını devrim ve sosyalizm mücadelesinden koparan her türlü burjuva revizyonist, reformist görüşlere karşı mücadele etmek.
7- Kadınlar arasında komünist çalışmanın önemini ve zorunluluğunu; bu çalışmada kullanılacak araç ve yöntemlerin, çalışmanın özel olarak örgütlenmesinin gerekliliği görüşlerini parti içerisinde etkin kılmak.
8- Kendi alanlarının özel ihtiyaçlar ı gerektirdiğinde; bildiri, özel sayı, broşür vb. hazırlamak
9- Geniş katılımlı kadın toplantıları düzenlemek. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün kutlanmasını özel olarak örgütlemek/önderlik etmek.
10- Parti'nin düzenlediği bölgesel ya da ülke çapındaki kadın konferanslarına temsilciler göndermek.
Bunlar içinden 5. madde üzerinde bugünkü koşullarımız bakımından durmak gerekiyor. Pratik mücadelenin örgütlenmesinde, gerekçesi kadro sorunu da olsa, demokratik kadın hareketi çalışmasıyla komünist kadın hareketi çalışmasının iç içe geçtiği bir gerçek. Yeni dönemde, kadın kurullarının ilk işi, görev bölüşümü yaparak, iki çalışmayı birbirinden ayrıştırmak olmalıdır. Tabii iki çalışmanın bağlantısını koparmak değil, birinin diğerine alan açma görevi olduğu anlayışına bağlı olarak yapılmalı, demokratik kadın hareketinin kullandığı araçlar ve yöntemler komünist çalışmayı yürüten yoldaşların kullanımına sunulmalıdır. Ayrıca, kadınlar arasında komünist çalışma yürüten yoldaşlar için de yığınlara ulaşmanın araçları yaratılmalıdır. Görevler oldukça yüklü. Bunların gereklerini yerine getirme kararlığıyla her bir yoldaşın daha çok enerji ve özveriyle çalışması, kendisini daha ileri görevlere hazırlama perspektifiyle sorunlara yaklaşması gerekiyor. Unutmayalım MLKP-K komünist kadın ve erkek yoldaşların omuzlarında yükselecektir!