10 Eylül 1994'te komünist örgütlerin gerçekleştirdiği birliğin ürünü olarak kurulan partimizin 14. kuruluş yıldönümünü coşkuyla kutluyoruz. Türkiye ve Kuzey Kürdistan coğrafyasında 1971 devrimci atılımı ile filizlenen parti öncellerimizin 20 yıllık emekleriyle, ödedikleri bedellerle yarattıkları zeminde 1989-1994 yılları boyunca yürütülen komünistlerin birliği mücadelesi, uluslararası komünist hareket için zengin deneyimler yaratmıştır.
Partimiz, kuruluşundan bu yana geride bıraktığı 14 yıl boyunca kendisini üreten, siyasal ve örgütsel ana çizgilerini derinleştirip belirginleştiren bir tarih yaratmıştır. Öncellerinin yarattığı devrimci değerleri, gelenekleri ve kazanımları sahiplenmenin yanı sıra, yeni dönemin ihtiyaç ve zorunluluklarına cevap veren devrimci değişim ve dönüşümü gerçekleştirmesi ve politik sıçramalar yapması tarihimizin belirgin yanlarından biri olmuştur.
Partimizin tarihi, ateş altında coşkulu bir yürüyüştür. Devrim ve sosyalizm bayrağının işçilerin ve emekçilerin, gençlerin ve kadınların ellerinde fabrikalarda, havzalarda, sokaklarda, meydanlarda, kampuslarda ve barikatlarda dalgalanmasıdır. İlk parti şehidimiz Erdal Balcı yoldaşımızın astığı pankarttaki birlik ilanının, '96 ölüm orucu direnişinde şehit düşen MK üyemiz Hüseyin Demircioğlu'nun "ilk ben olmalıyım" sözleri ve pratiğinde, Hasan Ocak ve Süleyman Yeter yoldaşlarımızın faşizmin işkencehanelerinde devrimci şiarlarla ölüme yürüyüşlerinde, Ali Haydar Göçer yoldaşımızın kendisini yoldaşlarına siper eden fedakarlığında ve daha onlarca yoldaşımızın can feda emeklerinde ve ödedikleri bedellerde ifadesini bulmasıdır. 14. kuruluş yıldönümümüzde şehitlerimizin anısı önünde eğiliyor ve onlardan öğrenmeye devam ediyoruz. 14. yıldönümümüzde başta enternasyonal proletaryanın önderlerinden Marks, Engels, Lenin ve Stalin olmak üzere, tüm devrim ve sosyalizm şehitlerini anıyoruz.
14. yıldönümünü bir çok yoldaşımızın tutsak olduğu koşullarda karşılıyoruz. Ancak biliyoruz ki, onlar sadece fiziksel olarak faşizmin zindanlarındadırlar. Onlar, yürekleri ve beyinleriyle, üretimleriyle, duyguları ve özlemleriyle, umutları ve coşkularıyla kavganın ortasında, yanı başımızda savaşmaktadırlar. Tutsak yoldaşlarımızı, partimizin yıldönümünde komünist coşkumuzla selamlıyoruz.
14. yıldönümümüzü düşmanın yoğun saldırılarına, defalarca partimizi bitirdiğini ilan etmesine karşı, daha güçlü ve kararlı savaş iradesiyle karşılıyoruz. Düşman saldırıları karşısında sürekli bir adım öne çıkarak boşlukları dolduran, her saldırıyı daha kararlı ve daha büyük mücadele azmiyle karşılayan partimizin tüm savaşçılarını selamlıyoruz.
14. yıldönümünde, devrimci dostluğun ve siper yoldaşlığının gerektirdiği her zaman yanımızda olan kavga dostlarımızı, enternasyonal alanda yüreği bizimle atan devrimci dostlarımızı ve mücadelelerini selamlıyoruz.
14. yıldönümünde başta dünyada işçi sınıfının grev ve direnişleri olmak üzere, emperyalizme ve faşizme karşı süren direnişlere, devrim ve sosyalizm kavgalarına enternasyonalist coşkumuzu katıyoruz.
Yeni bir mücadele yılına, saflarımızı sıklaştırarak, mücadele azmimizi büyüterek giriyoruz ve yeni bir kavga yılına hoş geldin diyoruz.