Denizlerin devrimci mirasının ağırlığı var omuzlarımızda. Yüzlerini kara çıkartmayacağız.
Irak'lı Nur'un, Filistinli Ahmet'in, Kürdistanlı Berivan'ın çağrıları var kulaklarımızda. Çelik yürekli çocuklarımıza layık olacağız.
Dünya halkları umut dolu gözlerle bize bakıyorlar. Utandırmayacağız; Ekvator'un Kızılderili direnişçi köylülerini, Bolivya'nın feda ruhlu madencilerini, Küba'nın kahraman halkını, Nepal'in özgürlük savaşçılarını, Güney Kore'nin boyun eğmez işçilerini...
NATO'dan, NATO'culardan hesabını soracağız; Bosna'da, Kosova'da, Cenova'da, Somali'de, Sudan'da, Etiyopya'da, Cezayir'de, Endonezya'da, Filipinler'de, Kürdistan'da, Afganistan'da, Irak'ta... döktükleri kanın.
Ebu Garip işkencehanelerini başlarına yıkacağız, tecavüzcü aşağılık emperyalist haydutların.
Genç evlatlarımızın kanını, Amerikalı askerler yerine ölsünler diyebirkaç milyar dolara satanların, omzu bol pırpırlıların ipliğini pazara çıkaracağız.
Müslüman inanıştan halkımızın kardeşlik değerlerini oya tahvil eden din bezirganlarının Kabe'lerinin Amerika, Allah'larının da para olduğunu göstereceğiz.
Katil Bush'un ayaklarının altına halılar serenlerin, Çırağan Sarayı'nda ziyafet düzenleyenlerin, emperyalist efendileri rahat etsin diye şehrin göbeğinde yasaklı NATO vadisi kuranların, halkı fişleyen ve sıkıyönetim yasaları uygulayanların, her yere CIA ajanları dikenlerin, İstanbul'u işgal altında tutanların halk düşmanı işbirlikçi uşaklar olduğunu göstereceğiz.
Kol kola, yürek yüreğe.
Gelsinler, bekliyoruz! İlk barikatı Ankara'da kuracak halk. 26 Haziran'da dört bir yandan akacak onurun ve özgürlüğün güçleri Ankara'ya. Katil Bush, çiçeklerle değil, nefretle karşılanacak. Tıpkı Irak'ta ve layık olduğu gibi. Onurun ve özgürlüğün dövüşçüleri konuşacak bu kez, emperyalist katiller ve işbirlikçileri susturulacak. Tıpkı tezkerede olduğu gibi, boylarının ilk ölçüsü Ankara'da alınacak.
Gelsinler, bekliyoruz! Onlar hazırsa, biz de hazırız! 27 Haziran'da İstanbul'da buluşuyor mücadele yoldaşları. Cesaretin, cüretin ve kahramanlığın soyundan gelen işçiler, emekçiler, yoksullar, gençler, kadınlar, aydınlar! Hesaplaşma günü için sizi bekliyoruz.
Kol kola, omuz omuza, yürek yüreğe kenetlenip dövüşeceğiz ve yürüyeceğiz üzerinize. Korkak ruhunuzla sindiğiniz, uçan sineği bile gözlediğiniz NATO vadisi sığınağınızı dağıtmak için 28-29 Haziran'da yürüyeceğiz üstünüze üstünüze.
İstanbul'u size dar edeceğiz. Oyununuzu bozacağız. Halkların kanıyla doldurduğunuz kadehleri tokuşturmanıza izin vermeyeceğiz. İmparatorlukları deviren barbar akınlarının ruhuyla geleceğiz ğzerinize. Kapitalist/emperyalist medeniyetinizin savaşçı, yağmacı ve talancı çürümüş temellerine saldıracağız kol kola girip. Yalanlarınızı ezip geçeceğiz. Topluma dayattığınız korkuluklarınızı yıkıp geçeceğiz.
Gelecekleri varsa görecekleri de var.
Biz halkız. Haklı olan biziz. Meşru olan zalime ve zulme direnmektir. Emperyalist haydutlara ve işbirlikçi uşaklarına boyun eğmemek onurdur, namustur. Yeni bir dünya, insani ve özgür bir yaşam için mücadele etmek erdemlerin en büyüğüdür. Tarih, bize, halklarımıza ve onun devrimci, ilerici evlatlarına İstanbul NATO Zirvesi'ne karşı bu büyük görevi yerine getirme şansı verdi. Bu şansı boşa çıkarmayacağız. Ezilenlerin adalet ve özgürlük bayrağını en yüksekte tutacağız. Onu NATO'cu haydutların zaptedilemez sandıkları burçlara dikeceğiz: Kol kola, omuz omuza, yürek yüreğe...
Denizler adına... Bölge ve dünya halkları adına... İlan ediyoruz: Gelecekleri varsa görecekleri de var!
Biz hazırız. Bekliyoruz!
* Bu yazı Ezilenlerin Sosyalist Alternatifi Atılım Gazetesi'nin 26 Haziran 2004 tarihli sayısından alınmıştır.
|