2009 Newroz'u Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ın 50'yi aşkın yerleşim biriminde kutlanıp katılımın da rekor sayıya ulaşmasıyla birlikte son yılların en görkemli kutlamalarına sahne oldu. Kürdistan'ın başkenti Amed'de 1 milyon civarında ve yine Türkiye'nin kalbi İstanbul'da 500 bin işçi ve emekçi Newroz'da barış ve özgürlüğü haykırdı. Yine Batman'da 100 bin ve Adana'da 70 bin insan, Şırnak ve Yüksekova'da toplam 80 bin insan sokağa çıktı. Adana'da da uzun yıllar sonra Newroz ilk defa açık alanda kutlanabildi. Sadece Kürdistan'da değil, Türkiye'nin değişik kentlerinde de kitlesel kutlamalar yaşandı.
Kutlamalarda PKK lideri Abdullah Öcalan'ın poster ve bayrakları açıldı, geleneksel Kürt renkleriyle ulusal kıyafetler taşındı. Öne çıkan talepler ise, Kürt ulusal hareketin önderi Öcalan'a özgürlük, Öcalan'ın siyasi irade olarak tanınması ve onunla masaya oturup Kürt sorunun çözümü için tartışmalara başlanması.
Newroz kutlamaları, düzen partilerine yaklaşan yerel seçimler öncesi yürüttükleri yoğun ve ikiyüzlü seçim çalışmalarına iyi bir yanıt oldu. Kürt halkının düzen partilerine ve onların devletine karşı bir gövde gösterisi oldu. Geçen sene Newroz'da Kürt halkı polislerce katledilen iki kişiyi şehit verirken, bu yıl kutlamaların ağırlıklı olarak olaysız geçmesinin sebebi, AKP'nin yerel seçimlerde kesinlikle Kürdistan'da oylarını arttırmak ve DTP' ye ‘kaptırmamak'tan kaynaklıdır. Her seçim öncesi düzen partileri tarafından hatırlanan Kürt sorunu, seçimlerden sonra operasyonlarla kapanıyor. Ancak Kürt halkı bu yıl Newroz'da gösterdiği iradesini seçimlerde de gösterecektir.
Newroz kutlamalarında yakalanan kitlesellik, Kürdistan'da Kürt halkının imhacı ve inkarcı Türk sömürgeciliğine, gerillaya karşı yürütülen operasyonlara, Türk devletinin makarna, kömür ve beyaz eşya dağıtarak kendisine bağlama planlarına ve uygulamalarına verilen anlamlı bir yanıt olmuştur. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye metropollerinde yapılan kitlesel Newroz kutlamaları ise, Kürt Ulusal Hareketi ile komünist ve devrimci hareketin kimi bölükleri arasında 29 Mart yerel seçimleri çalışmasında yaşanan ittifakı alanlara taşımıştır. Partimiz, birçok kentte Newroz çalışmalarına sadece aktif katılma ile kalmamış, bizzat organizasyonu içinde de yer almıştır. İstanbul'da miting alanında pankart açarak katılan kitlenin Newroz'unu kutlamıştır. Bir Newroz günü şehit düşen Tuncay Yıldırım yoldaşımız ve sömürgeci zulme karşı Newroz'da bedenlerini tutuşturarak yanıt veren ulusal hareketin şehitleri de tüm Newroz kutlamalarında anılmıştır.

8 Mart: özgürlüğe giden yol mücadeleden geçer

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yine Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ın birçok kentinde her din ve dilden 10 binlerce emekçi kadının sokağa çıkmasıyla kitlesel kutlandı.
İstanbul'da 10 bin kadın Kadıköy'de toplandı. Kitlesiyle mitinge renk katan EKD, Demokratik Özgür Kadın Hareketi, Feministler, KESK ve DİSK'li kadınlar, erkek egemen sisteme karşı ‘Yaşasın kadın dayanışması' sloganları attı. Kadınlar, yaklaşan yerel seçimler için ‘erkek partilere oy yok' dedi.
Mitingde, bir kadın beyaz bir elbise giyerek barış gelini olarak anımsanan ve Türkiye'de tecavüz edilerek öldürülen Pippa Bacca'yı hatırlattı. İzmir'de aralarında ÖDP, KESK, EKD, ÜGK gibi değişik kadın örgütlerinin bir araya geldiği 8 Mart kutlamasına bin kadın katıldı. Öne çıkan slogan ise ‘Kadına yönelik şiddete, krize, yoksulluğa, ırkçılığa karşı söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var' idi. Amed'de 20 bin kadın alanlardaydı. 8 Mart kutlamasına günler öncesi başlayan Kürt kadınları, geleneksel renkli kıyafetleriyle özgürlük sloganını haykırdı.
Genç kadınlar bu sene kutlamalara katılan kitle içerisinde önemli bir potansiyel oluşturdu. Manisa, Afyon, Çanakkale, Trabzon gibi illerde kutlamalara aktif katılan genç kadınlar, 8 Mart öncesi pankart astı, ‘Her gün 8 Mart, her gün kavga' dedi.
8 Mart'ta alana çıkan kadınlar, erkek egemen düzene her gün başkaldıracaklarını gösterdi. Artan şiddet ve yoksulluğa karşı, krizden en çok etkilenen kadınların olduğu gerçeklik bir kez daha atılan slogan ve taşınılan dövizlere yansıdı. Ne de olsa 8 Mart öncesi Bursa Uludağ Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada, üniversiteli genç kadınların % 86.9'unun üniversite içerisinde tacize uğradığı sonucu çıkmıştı.