09 Eylül 2009 /MLKP Merkez Komitesi Halklarımıza; Tekirdağ ve İstanbul'da yoğun yağış sonucunda sele kapılan 31 insanımız yaşamını yitirdi. 10 insanımız da kayıp. Ve onbinlerce insanımızın ağır maddi kayıpları söz konusu. Ölen ve mağdur olan halkımızın acısını paylaşıyoruz! Evet bu bir felakettir! Ama doğanın değil, AKP hükümeti, sömürgeci faşist rejim ve kapitalist sistemin felaketidir. Yol açtığı bütün acıların sorumlusu da onlardır. Suçludurlar! Siz gerici egemen sınıflar suçlusunuz; çünkü kapitalist sisteminiz, işçileri ve emekçileri yalnızca sömürüye ve yoksulluğa mahkum etmekle kalmamış, onları aynı zamanda böylesi felaketlere de mahkum etmiştir! Suçlusunuz; çünkü sel, deprem gibi "doğa" olaylarının olabileceğini önceden görerek, gerekli önlemleri almayarak onların emekçiler için felaketlere dönüşmesine yol açtınız! Suçlusunuz; çünkü plansız ve anarşik kapitalist üretiminizle, çarpık bir kentleşmeye yol açtınız! Azami karlarınız için insan yaşamını ve ekolojik dengeyi hiçe saydınız! Suçlusunuz; çünkü emekçilerin, yoksul halkın barınma sorunlarını çözmediniz, onları sağlıksız mekanlarda, korunmasız yerlerde, dere boylarında yaşamaya mahkum ettiniz! Suçlusunuz; çünkü halkın konut, sağlık, eğitim, yol, alt yapı, planlı kentleşme gibi sorunlarını çözmediniz, bütçenin en büyük payını Kürdistan'da ısrarla sürdürdüğünüz sömürgeci kirli savaşa ve silahlanmaya ayırdınız, yolsuzluk yaptınız, rüşvetçiliğe battınız! Suçlusunuz; hükümetinizle, muhalefet partilerinizle, belediyelerinizle, kolluk kuvvetlerinizle, tüm organizmalarıyla devletinizle, kapitalist düzeninizle suçlusunuz! Öyleyse hesap vereceksiniz! İşçiler, emekçiler, bütün ezilenler; Sömürgeci savaşın bütün yükünü biz çekiyoruz. Oğullarımız can veriyor. Depremle yıkılan, sellerle boğulan, iş cinayetleriyle katledilen biz oluyoruz. Peki, bu kader mi? Neden bütün bu ölümleri, yoklukları, felaketleri biz yaşıyoruz? Ölümlerden ölüm beğenen neden hep biz oluyoruz? Evet, şimdi, bedel ödettirme zamanı! Bütün bu felaketleri bize yaşatan bu ölüm tüccarlarından, sömürücü zorbalardan, kirli savaş baronlarından, kan emicilerden, iliklerine dek çürümüş bu faşist zorba sistemden şimdi hesap sormanın, bedel ödettirmenin tam zamanı! Birikmiş öfkelerimizden korkuyorlar. Bundandır ki, sömürgeci faşist rejim hakkını arayan, sokağa çıkan Kürde, işçiye, kadına, gence kudurganca saldırıyor. Zamlara, baz istasyonlarına, işsizliğe karşı çıkan komünistlere saldırıyor! Yoldaşlarını uğurlama törenini gerekçe göstererek umudun büyütülmesine karşı saldırı dalgasını sürdürüyor. Kardeşler; Sömürgeci faşist rejim ve kurulu kapitalist sistemin bizi mahkum ettiği yıkımları, felaketleri, ölümleri, geleceksizlikleri, kaderdir diye sineye çekmeyelim! Biz mağduruz! Sokaklara çıkarak hesap soralım! Hükümeti, İstanbul Valisini ve Büyük Şehir Belediye Başkanını istifaya çağıralım. Ev, ev eşyaları, işyeri, araba, yol, sağlıklı alt yapı ve planlı yerleşim gibi kayıp ve istemlerimizin, maddi ve manevi bütün zararlarımızın karşılanmasını dayatalım. Kahrolsun felaketler sistemi kapitalizm!
|