MLKP’nin 4. Kongresi: Sömürgeci faşizme ve işbirlikçi sermayeye karşı politik bir zaferdir
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

MLKP, kuruluşunun 15. Yılında 4. Kongre'sini başarıyla gerçekleştirdi. Sömürgeci burjuva devletiyle zamana yayılan ve bir irade çatışmasına dönüşen bu savaşı, partimiz MLKP kazandı. MLKP'nin 4. Kongresi, politik bir zaferdir.  

01 Ekim 2009 /Enternasyonal Bülten/ Sayı: 86 

MLKP, kuruluşunun 15. Yılında 4. Kongre'sini başarıyla gerçekleştirdi. Sömürgeci burjuva devletiyle zamana yayılan ve bir irade çatışmasına dönüşen bu savaşı, partimiz MLKP kazandı. MLKP'nin 4. Kongresi, politik bir zaferdir. Komünistlerin moral üstünlüğüdür, ideolojik ve örgütsel başarısıdır. Devrim ve sosyalizm mücadelesi için bütün MLKP'lilerin kavga iradesi ve eylem birliğini güçlendirerek bir kez daha ilan etmeleridir.
Böyle olduğu içindir ki, yine bir 8 Eylül günü, yani 4. Kongremizi açıkladığımız gün, yeni bir faşist saldırı dalgası ya da furyasıyla yüz yüze kaldık. Bunu biliyor ve anlıyoruz, bu, burjuvazi ve siyasi rejimin 4. Kongremizi engelleyememesinin intikamıdır. Ve kirli yöntemlerle hazırlanan komplocu bir başka saldırısıdır. Bize güçlerinin yetmeyeceğini bir kez daha haykırıyoruz! MLKP'de siyasal refleks, etkin siyasal müdahale ve siyasal atılım mayası tutmuştur. Devrimciler faşizm ve sermayenin korkusu olmaya devam edeceklerdir. Anadolu ve Mezopotamya'da devrimci dinamikler ve olanaklar, hep devrimi, devrimciliği üretecek ve büyütecektir. Ta ki, sınıfsız, sömürüsüz ve devletsiz bir dünyaya varıncaya kadar!
Sömürgeci faşist diktatörlük, 2006 Eylül'ünde, uluslararası emperyalist güçlerle işbirliği içinde partimizin devrimci çalışması, örgütlenmesi ve eylemine saldırdı. Bu saldırı, stratejik bir saldırıydı. Partimizi fiziki, siyasi, psikolojik ve ideolojik olarak tasfiye etmeyi, etkisiz kılmayı hedefledi. Bu saldırıyla onlarca yoldaşımız tutsak edildi. Yüzlercesi gözaltına alındı. Saldırı Parti tarihimizin en ağır örgütsel darbesiydi. Sadece partimiz bakımında değil, Türkiye ve K.Kürdistan coğrafyası bakımında da önemli bir nitelik, birikim ve deneyim kaybıydı.
Faşist rejim, MLKP'nin politik gelişim çizgisine, politik mücadele tarzı ve atılımına, silahlı mücadelesine; sadece günceldeki politik hamle ve duruşuna değil, aynı zamanda tarihsel mücadele birikimi, niteliği ve deneyimine; sadece buna da değil gelecekte devrime önderlik etme yeteneği ve gücüne de saldırdı.
Ne var ki, partimiz Eylül 2006 saldırısına karşı savaşma iradesi ve özgüvenini, sürekavı sürecinde göstermiş olduğu devrimci pratiğiyle elde etti. Aktif savunma taktiğini uyguladı. Saldırıyı ayakta karşıladı; partinin birikim, deneyim ve niteliğinin ürünü bir yönetme yeteneği ve gücüyle püskürttü. MLKP 4.Kongresi, bunun en üst basamağı ve finalidir.
Faşizmin parti örgütleri, kadroları ve militanlarına yönelik saldırı kuşatması altında, parti önderliği gizli çalışma yöntemleri ve taktiklerini uygulayarak 4. Kongresi'ni illegal koşullarda toplamayı başardı. Bu zaferimizi ve partimizin 15. Kuruluş yıldönümünü bizimle paylaşarak kutlayan bütün kardeş ve dost partileri devrimci duygu ve düşüncelerimizle selamlıyoruz!
Kongre öncesi süreç ve Kongre anında, parti üyeleri teorik, siyasi ve örgütsel sorunları sosyalist demokrasi ilkesine bağlı kalarak yazılı ve sözlü olarak tartıştı; kendi tarihine ve pratiğine hakim olarak siyasal ve örgütsel gelişim çizgisini analiz etti, sonuçlar çıkardılar. Ve buradan yeni döneme ilişkin siyasi ve örgütsel kararlar aldılar, güncel ve tarihsel görevler belirlediler. Bu anlamda 4. Kongre, bir örgütsel atılım kongresi, örgütsel değişim ve dönüşüm, yeniden örgütlenme kongresidir. Parti 4. Kongresi'nde kendi yapısal ve tarihsel, kurumsal ve bireysel hatalarını eleştirdi, zihinsel ve pratik kopuşlara işaret etti. Yeni örgütsel ve kadrosal görevler belirledi.
Diyebiliriz ki, SB ve D. Avrupa'da modern revizyonist yönetimlerin çözüldüğü ve "sosyalizmin öldüğü"nün ilan edildiği yıllarda, yani 1994 yılında MLKP, Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında komünist grupların "komünistlerin birliği"ni gerçekleştirmesiyle kuruldu. Bu coğrafyamızda kendimize olduğu gibi, devrimci hareketin grupçuluğuna ve sekterliğine darbeler anlamına geldi. 2002'de 3. Kongremiz politika yapış tarzını yeni düzeyde üretti ve süreklileştirdi. Ve 2009'da 4. Kongremiz, statükoculuk, tutuculuk ve ezbercilikle mücadele etti. Zihniyet devrimi ve pratik değişimi öngördü.
4. Kongremiz, işçi sınıfı ve emekçileri, kapitalist ekonomik krize, yoksulluk ve sömürüye, işsizlik ve açlığa, doğanın tahrip edilmesine, faşist yasalar ve polis cinayetlerine; Kürdistan'da yürütülen sömürgeci kirli savaşa, emperyalist saldırganlık ve işgallere karşı mücadele için partimiz saflarında örgütlenmeye; bilinç, örgütlenme ve savaşma düzeylerini yükseltmeye çağırdı. Kapitalist sistem ve faşist rejimin karşısına "bilinçsiz işsizler ordusu olarak değil, hesap soran devrim ordusu olarak çıkmaya" davet etti.
4. Kongremiz, Kürt halkı ve Kürt gerillasının faşist sömürgeciliğe ve ırkçı-şoven linç saldırılarına, imha ve inkar politikalarına karşı göstermiş olduğu büyük direniş ve savaşımı selamladı. Kürt ulusal demokratik taleplerini sahiplenmeyi ve kavgasını vermeye devam edeceğini bir kez daha ilan etti. Kuzey Kürdistan'da MLKP-Kürdistan Örgütü'nün, sosyalist yurtseverler olarak devrimci-emekçi çözüm çizgisinde pratik politikalarıyla faaliyetlerini her geçen gün büyüteceğini, Kürdistan'i çalışmada derinleşeceğini öngördü. 4. Kongre, oyalama ve beklenti içine alma hedefli "Kürt açılımı"adına "emperyalist merkezlerce hazırlanmış ve sömürgeci Türk burjuva devletinin imha saldırılarıyla el ele yürüyün tasfiyeci senaryolara "dikkat çekti: "Kürt emekçilerini ve gençliğini, Partimizin Kürdistan seksiyonu saflarında örgütlenerek ulusal özgürlük ve sosyalizm savaşımını birleştirmeye çağır"dı.
4. Kongremiz, partide kadın şafağı, kadın bilinci ve uyanışıyla tarihe geçti. Özerk kadın örgütlenmesi kararı aldı. Partide ve toplumda kadının ancak siyasal-örgütsel maddi toplumsal bir güçle özgürleşme sürecini ilerleteceğinin altını çizdi. Nepal devrimi ve Kürdistan'da gerilla mücadelesinin kadının gerçek gücü ve savaş yeteneğini ortaya çıkardığını belirtti. O nedenle kadın teorisyenler, kadın önderler, kadın yöneticiler ve komutanların yetiştirilmesi; kadın -erkek eşitliğinin soyut değil, somut olarak gerçekleşmesi gerektiğini açıkladı. Ve bunun örgütsel, pratik yönelim ve girişimlerini başlatacak programatik ve tüzüksel düzenlemelere gitti.
4. Kongremiz, parti çalışmasında 3. Kongre'nin "Kitlelere hücum" parolasının artık kazanılmış bir eşik olduğunu, şimdi ise kazanılacak eşiğin "kitleleri fethetme" olacağına dikkat çekti. Bu da politik mücadele ve kitle çalışmasında, propaganda ve ajitasyon faaliyetinde geriye düşmeden örgütlenme düzeyini yükseltme ve örgütsel atılım; devrimci savaş örgütünün mantığı, işbölümü, kuralları, disiplini ve pratiği konusunda bir nitelik, yetkinleşme ve derinleşme görevleri anlamına gelmektedir.
4. Kongremiz, siper yoldaşı devrimci örgütler ve devrimci hareketimizin tarihinin devrimci gelenekler, değerler ve direnişlerle biçimlendiğini, bunun zihinlerimizde, ruhlarımızda ve eylemimizde büyük bir miras ve güç kaynağı olduğunu; ama devrimci hareketimizin zayıf, kendiliğindenci ve geri taraflarından kopuşarak, geleneksel ve statükocu tarzından ayrışarak devrimi örgütleme sürecinde politik bir odak olabilme bilinci ve pratiğiyle hareket etmesi gerektiğine işaret etti. Bu anlamda siper yoldaşlığı bilinci ve duygusunu geliştirme; kapsayıcı, birleştirici ve sürükleyici rolünü oynama sorumluluğuyla hareket edeceğini bir kez daha açıkladı.
4. Kongremiz,kurucu tipte bir platform oldu. Zihniyette ve pratikte değişim ve dönüşümü güçlendirdi. Örgüt teorisi ve araçlarına bakışta, parti tarihi ve devrimci hareketin tarihine eleştirel yaklaşımda, örgüt sistemleri, mekanizmaları ve biçimlerini yaratmada, askeri mücadele çalışması ve biçimlerinde, güvenlikli çalışma ve gizli faaliyetin özel ve tekniki örgütlerini oluşturmada geleneksel, yapısal ve tarihsel hata ve alışkanlıklardan kopuşmayı öngördü. Leninist örgüt teorisinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
4. Kongremiz, aynı zamanda partinin "kendi gelişimini yönetmesi"nin gücü, birikimi, yeteneği ve girişiminin bilince çıkarılması, ortak iradeye dönüştürülmesi platformudur. Bu da her durumda, her dönemde, her momentte gelişimin nasıl ve hangi yönde sürdürmesi gerektiğine iradi, kasıtlı ve bilinçli bir müdahale anlamına gelmektedir.
4. Kongremiz, uluslararası alan çalışmasının tarihsel ve enternasyonal görevlerine dikkat çekti. Uluslararası komünist hareketin örgütsel ve ideolojik krizinin ortadan kalkmadığını; dünya ekonomik krizi koşullarında komünist ve devrimci hareketin enternasyonal bir örgütlenmeden yoksunluğunun komünist hareketi etkisiz, edilgen ve kendiliğindenci kılan faktörlerden biri olduğunu söyledi.
Sosyalizm iddialı parti ve güçlerin yeni bir enternasyonalin kurulması yöneliminin özenleri olabileceğini; yeni sürecin yeni saflaşmalar, yeni yakınlaşma, aynılaşma ve birleşmeler getirebileceğini, geçmişteki ayrılık ve kümelenmelerden hareketle günümüzdeki akım ve güçlerin değerlendirilemeyeceğini ekledi.
Partimiz, dünyada devrimci parti ve örgütlerin değerlendirilmesinde, politik mücadeleyle bağların, genç ve yeni güçlerle ilişki düzeyleri, silahlı mücadeleye yaklaşım, ülke ve dünya politikasında tuttukları yerin önemli kriterler olması gerektiğini düşünmektedir. Enternasyonal alanda ulusal dar görüşlülükle, sınır ve toprak sorunlarını ideolojik mücadelenin önüne koymakla ideolojik mücadele görevini önemli sayar. Enternasyonal alanda eşit ve özgür kardeş partiler olarak yeni enternasyonal ilişkiler tarzının geliştirilmesi gerektiğine inanmaktadır.
4. Kongremiz, teorik üretim ve donanım konusunda da önüne görevler koydu. Partimiz teorik birikim, nitelik ve yetenek bakımında küçümsenemez bir yerde durmaktadır. Bu alanda ülke, bölge ve dünya komünist hareketi düzeyinde katkılar sunabilecek bir deneyim, birikim ve kapasiteye sahiptir. Günümüzde emperyalist kapitalizmdeki gelişmeler, bunun iktisadi, toplumsal ve siyasal alana yansıması; kapitalist restorasyon, enternasyonallerin tarihi ve yeni bir enternasyonalin kurulması konularının analizi ve değerlendirilmesi büyük önem arzetmektedir. İnanıyoruz ki, ML teorinin gücüyle ufkumuz ve savaş gücümüz daha da büyüyecek, yolumuz daha da aydınlanacaktır.

YAŞASIN MARKSİZM-LENİNZM!
ŞAN OLSUN 4. KONGREYE!
YAŞASIN PROLETARYA ENTERNASYONALİZMİ!


 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

MLKP’nin 4. Kongresi: Sömürgeci faşizme ve işbirlikçi sermayeye karşı politik bir zaferdir
fc Share on Twitter
 

MLKP, kuruluşunun 15. Yılında 4. Kongre'sini başarıyla gerçekleştirdi. Sömürgeci burjuva devletiyle zamana yayılan ve bir irade çatışmasına dönüşen bu savaşı, partimiz MLKP kazandı. MLKP'nin 4. Kongresi, politik bir zaferdir.  

01 Ekim 2009 /Enternasyonal Bülten/ Sayı: 86 

MLKP, kuruluşunun 15. Yılında 4. Kongre'sini başarıyla gerçekleştirdi. Sömürgeci burjuva devletiyle zamana yayılan ve bir irade çatışmasına dönüşen bu savaşı, partimiz MLKP kazandı. MLKP'nin 4. Kongresi, politik bir zaferdir. Komünistlerin moral üstünlüğüdür, ideolojik ve örgütsel başarısıdır. Devrim ve sosyalizm mücadelesi için bütün MLKP'lilerin kavga iradesi ve eylem birliğini güçlendirerek bir kez daha ilan etmeleridir.
Böyle olduğu içindir ki, yine bir 8 Eylül günü, yani 4. Kongremizi açıkladığımız gün, yeni bir faşist saldırı dalgası ya da furyasıyla yüz yüze kaldık. Bunu biliyor ve anlıyoruz, bu, burjuvazi ve siyasi rejimin 4. Kongremizi engelleyememesinin intikamıdır. Ve kirli yöntemlerle hazırlanan komplocu bir başka saldırısıdır. Bize güçlerinin yetmeyeceğini bir kez daha haykırıyoruz! MLKP'de siyasal refleks, etkin siyasal müdahale ve siyasal atılım mayası tutmuştur. Devrimciler faşizm ve sermayenin korkusu olmaya devam edeceklerdir. Anadolu ve Mezopotamya'da devrimci dinamikler ve olanaklar, hep devrimi, devrimciliği üretecek ve büyütecektir. Ta ki, sınıfsız, sömürüsüz ve devletsiz bir dünyaya varıncaya kadar!
Sömürgeci faşist diktatörlük, 2006 Eylül'ünde, uluslararası emperyalist güçlerle işbirliği içinde partimizin devrimci çalışması, örgütlenmesi ve eylemine saldırdı. Bu saldırı, stratejik bir saldırıydı. Partimizi fiziki, siyasi, psikolojik ve ideolojik olarak tasfiye etmeyi, etkisiz kılmayı hedefledi. Bu saldırıyla onlarca yoldaşımız tutsak edildi. Yüzlercesi gözaltına alındı. Saldırı Parti tarihimizin en ağır örgütsel darbesiydi. Sadece partimiz bakımında değil, Türkiye ve K.Kürdistan coğrafyası bakımında da önemli bir nitelik, birikim ve deneyim kaybıydı.
Faşist rejim, MLKP'nin politik gelişim çizgisine, politik mücadele tarzı ve atılımına, silahlı mücadelesine; sadece günceldeki politik hamle ve duruşuna değil, aynı zamanda tarihsel mücadele birikimi, niteliği ve deneyimine; sadece buna da değil gelecekte devrime önderlik etme yeteneği ve gücüne de saldırdı.
Ne var ki, partimiz Eylül 2006 saldırısına karşı savaşma iradesi ve özgüvenini, sürekavı sürecinde göstermiş olduğu devrimci pratiğiyle elde etti. Aktif savunma taktiğini uyguladı. Saldırıyı ayakta karşıladı; partinin birikim, deneyim ve niteliğinin ürünü bir yönetme yeteneği ve gücüyle püskürttü. MLKP 4.Kongresi, bunun en üst basamağı ve finalidir.
Faşizmin parti örgütleri, kadroları ve militanlarına yönelik saldırı kuşatması altında, parti önderliği gizli çalışma yöntemleri ve taktiklerini uygulayarak 4. Kongresi'ni illegal koşullarda toplamayı başardı. Bu zaferimizi ve partimizin 15. Kuruluş yıldönümünü bizimle paylaşarak kutlayan bütün kardeş ve dost partileri devrimci duygu ve düşüncelerimizle selamlıyoruz!
Kongre öncesi süreç ve Kongre anında, parti üyeleri teorik, siyasi ve örgütsel sorunları sosyalist demokrasi ilkesine bağlı kalarak yazılı ve sözlü olarak tartıştı; kendi tarihine ve pratiğine hakim olarak siyasal ve örgütsel gelişim çizgisini analiz etti, sonuçlar çıkardılar. Ve buradan yeni döneme ilişkin siyasi ve örgütsel kararlar aldılar, güncel ve tarihsel görevler belirlediler. Bu anlamda 4. Kongre, bir örgütsel atılım kongresi, örgütsel değişim ve dönüşüm, yeniden örgütlenme kongresidir. Parti 4. Kongresi'nde kendi yapısal ve tarihsel, kurumsal ve bireysel hatalarını eleştirdi, zihinsel ve pratik kopuşlara işaret etti. Yeni örgütsel ve kadrosal görevler belirledi.
Diyebiliriz ki, SB ve D. Avrupa'da modern revizyonist yönetimlerin çözüldüğü ve "sosyalizmin öldüğü"nün ilan edildiği yıllarda, yani 1994 yılında MLKP, Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında komünist grupların "komünistlerin birliği"ni gerçekleştirmesiyle kuruldu. Bu coğrafyamızda kendimize olduğu gibi, devrimci hareketin grupçuluğuna ve sekterliğine darbeler anlamına geldi. 2002'de 3. Kongremiz politika yapış tarzını yeni düzeyde üretti ve süreklileştirdi. Ve 2009'da 4. Kongremiz, statükoculuk, tutuculuk ve ezbercilikle mücadele etti. Zihniyet devrimi ve pratik değişimi öngördü.
4. Kongremiz, işçi sınıfı ve emekçileri, kapitalist ekonomik krize, yoksulluk ve sömürüye, işsizlik ve açlığa, doğanın tahrip edilmesine, faşist yasalar ve polis cinayetlerine; Kürdistan'da yürütülen sömürgeci kirli savaşa, emperyalist saldırganlık ve işgallere karşı mücadele için partimiz saflarında örgütlenmeye; bilinç, örgütlenme ve savaşma düzeylerini yükseltmeye çağırdı. Kapitalist sistem ve faşist rejimin karşısına "bilinçsiz işsizler ordusu olarak değil, hesap soran devrim ordusu olarak çıkmaya" davet etti.
4. Kongremiz, Kürt halkı ve Kürt gerillasının faşist sömürgeciliğe ve ırkçı-şoven linç saldırılarına, imha ve inkar politikalarına karşı göstermiş olduğu büyük direniş ve savaşımı selamladı. Kürt ulusal demokratik taleplerini sahiplenmeyi ve kavgasını vermeye devam edeceğini bir kez daha ilan etti. Kuzey Kürdistan'da MLKP-Kürdistan Örgütü'nün, sosyalist yurtseverler olarak devrimci-emekçi çözüm çizgisinde pratik politikalarıyla faaliyetlerini her geçen gün büyüteceğini, Kürdistan'i çalışmada derinleşeceğini öngördü. 4. Kongre, oyalama ve beklenti içine alma hedefli "Kürt açılımı"adına "emperyalist merkezlerce hazırlanmış ve sömürgeci Türk burjuva devletinin imha saldırılarıyla el ele yürüyün tasfiyeci senaryolara "dikkat çekti: "Kürt emekçilerini ve gençliğini, Partimizin Kürdistan seksiyonu saflarında örgütlenerek ulusal özgürlük ve sosyalizm savaşımını birleştirmeye çağır"dı.
4. Kongremiz, partide kadın şafağı, kadın bilinci ve uyanışıyla tarihe geçti. Özerk kadın örgütlenmesi kararı aldı. Partide ve toplumda kadının ancak siyasal-örgütsel maddi toplumsal bir güçle özgürleşme sürecini ilerleteceğinin altını çizdi. Nepal devrimi ve Kürdistan'da gerilla mücadelesinin kadının gerçek gücü ve savaş yeteneğini ortaya çıkardığını belirtti. O nedenle kadın teorisyenler, kadın önderler, kadın yöneticiler ve komutanların yetiştirilmesi; kadın -erkek eşitliğinin soyut değil, somut olarak gerçekleşmesi gerektiğini açıkladı. Ve bunun örgütsel, pratik yönelim ve girişimlerini başlatacak programatik ve tüzüksel düzenlemelere gitti.
4. Kongremiz, parti çalışmasında 3. Kongre'nin "Kitlelere hücum" parolasının artık kazanılmış bir eşik olduğunu, şimdi ise kazanılacak eşiğin "kitleleri fethetme" olacağına dikkat çekti. Bu da politik mücadele ve kitle çalışmasında, propaganda ve ajitasyon faaliyetinde geriye düşmeden örgütlenme düzeyini yükseltme ve örgütsel atılım; devrimci savaş örgütünün mantığı, işbölümü, kuralları, disiplini ve pratiği konusunda bir nitelik, yetkinleşme ve derinleşme görevleri anlamına gelmektedir.
4. Kongremiz, siper yoldaşı devrimci örgütler ve devrimci hareketimizin tarihinin devrimci gelenekler, değerler ve direnişlerle biçimlendiğini, bunun zihinlerimizde, ruhlarımızda ve eylemimizde büyük bir miras ve güç kaynağı olduğunu; ama devrimci hareketimizin zayıf, kendiliğindenci ve geri taraflarından kopuşarak, geleneksel ve statükocu tarzından ayrışarak devrimi örgütleme sürecinde politik bir odak olabilme bilinci ve pratiğiyle hareket etmesi gerektiğine işaret etti. Bu anlamda siper yoldaşlığı bilinci ve duygusunu geliştirme; kapsayıcı, birleştirici ve sürükleyici rolünü oynama sorumluluğuyla hareket edeceğini bir kez daha açıkladı.
4. Kongremiz,kurucu tipte bir platform oldu. Zihniyette ve pratikte değişim ve dönüşümü güçlendirdi. Örgüt teorisi ve araçlarına bakışta, parti tarihi ve devrimci hareketin tarihine eleştirel yaklaşımda, örgüt sistemleri, mekanizmaları ve biçimlerini yaratmada, askeri mücadele çalışması ve biçimlerinde, güvenlikli çalışma ve gizli faaliyetin özel ve tekniki örgütlerini oluşturmada geleneksel, yapısal ve tarihsel hata ve alışkanlıklardan kopuşmayı öngördü. Leninist örgüt teorisinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
4. Kongremiz, aynı zamanda partinin "kendi gelişimini yönetmesi"nin gücü, birikimi, yeteneği ve girişiminin bilince çıkarılması, ortak iradeye dönüştürülmesi platformudur. Bu da her durumda, her dönemde, her momentte gelişimin nasıl ve hangi yönde sürdürmesi gerektiğine iradi, kasıtlı ve bilinçli bir müdahale anlamına gelmektedir.
4. Kongremiz, uluslararası alan çalışmasının tarihsel ve enternasyonal görevlerine dikkat çekti. Uluslararası komünist hareketin örgütsel ve ideolojik krizinin ortadan kalkmadığını; dünya ekonomik krizi koşullarında komünist ve devrimci hareketin enternasyonal bir örgütlenmeden yoksunluğunun komünist hareketi etkisiz, edilgen ve kendiliğindenci kılan faktörlerden biri olduğunu söyledi.
Sosyalizm iddialı parti ve güçlerin yeni bir enternasyonalin kurulması yöneliminin özenleri olabileceğini; yeni sürecin yeni saflaşmalar, yeni yakınlaşma, aynılaşma ve birleşmeler getirebileceğini, geçmişteki ayrılık ve kümelenmelerden hareketle günümüzdeki akım ve güçlerin değerlendirilemeyeceğini ekledi.
Partimiz, dünyada devrimci parti ve örgütlerin değerlendirilmesinde, politik mücadeleyle bağların, genç ve yeni güçlerle ilişki düzeyleri, silahlı mücadeleye yaklaşım, ülke ve dünya politikasında tuttukları yerin önemli kriterler olması gerektiğini düşünmektedir. Enternasyonal alanda ulusal dar görüşlülükle, sınır ve toprak sorunlarını ideolojik mücadelenin önüne koymakla ideolojik mücadele görevini önemli sayar. Enternasyonal alanda eşit ve özgür kardeş partiler olarak yeni enternasyonal ilişkiler tarzının geliştirilmesi gerektiğine inanmaktadır.
4. Kongremiz, teorik üretim ve donanım konusunda da önüne görevler koydu. Partimiz teorik birikim, nitelik ve yetenek bakımında küçümsenemez bir yerde durmaktadır. Bu alanda ülke, bölge ve dünya komünist hareketi düzeyinde katkılar sunabilecek bir deneyim, birikim ve kapasiteye sahiptir. Günümüzde emperyalist kapitalizmdeki gelişmeler, bunun iktisadi, toplumsal ve siyasal alana yansıması; kapitalist restorasyon, enternasyonallerin tarihi ve yeni bir enternasyonalin kurulması konularının analizi ve değerlendirilmesi büyük önem arzetmektedir. İnanıyoruz ki, ML teorinin gücüyle ufkumuz ve savaş gücümüz daha da büyüyecek, yolumuz daha da aydınlanacaktır.

YAŞASIN MARKSİZM-LENİNZM!
ŞAN OLSUN 4. KONGREYE!
YAŞASIN PROLETARYA ENTERNASYONALİZMİ!