MLKP siper yoldaşlığı kavramına hayat veren partidir, MLKP Türkiye ve Kuzey Kürdistan şehitleri kadar diğer ülkelerdeki devrim mücadelesinde şehit düşenlerin aynı idealler uğruna şehit düştüklerini bilince çıkartmayı başarabilmiş partidir. Sosyalizmin tüm dünyada ancak bu yoldan, bu bedeller üzerinden ortak mücadele sonucu gerçekleşeceğini kavramış olan ve bunun için mücadele eden partidir. 01 Kasım 2009 /Enternasyonal Bülten / Sayı: 87
4 Kasım 1994'de Parti tanıtım pankartını asarken faşizmin kolluk güçleri tarafından vahşice katledildi 18 yaşındaki proleter parti neferi, militanı Erdal Balcı yoldaş. MLKP-K'yı Türkiye ve Kuzey Kürdistan proletaryasına tanıtmak için çıkmıştı köprü başına, kanıyla suladı gökyüzünü ve devrime ve sosyalizme bağlılıkta ışık oldu yoldaşlarına. Partili mücadelede zindanda da çıkar karşına ölüm, köprü başında pankart asarken de, güneşli bir Newroz sabahı Kürt halkının özgürlüğüne armağan ederken de bedenini. Erdal yoldaş bu mesajı vererek fiziken ayrıldı aramızdan. Bu nedenden her Kasım ayında parti ve devrim şehitlerini anarken onun çaktığı kıvılcım anlamını hiç bir zaman yitirmez bizim için. Mustafa Suphilerden, Denizlerden, Mahirlerden, İrfan Çeliklerden, Adil Canlardan, Hayrabet Honcalardan, altılardan, Kutup yıldızımız Hüseyin yoldaştan aldığı bayrağı bizlere devretti Erdal yoldaş. Partimiz MLKP, enternasyonal yapısı gereği dünya devrim şehitlerini de anmayı görev bilir kendine. Devrim ve sosyalizm mücadelesinde enternasyonal şehitler denince Ali Bugün yoldaş bunun en somut örneklerinden birisidir. Türkiye ve Kuzey Kürdistan zindanlarında da yatan Ali Bugün, Suriye'de yıllarca süren zindan hayatının ardından 2003 yılında özgürlüğüne kavuştuğunda hiç zaman kaybetmeden Partinin enternasyonal ilişkilerini geliştirmeyi ve Ortadoğu'da parti tanıtımı üstlendi, partinin uluslararası yayınlarını Arapça'ya çevirdi, ağır hasta durumunda bile bunu yoldaşlarına hissettirmedi ve görevlerini iradi bir şekilde yerine getirmeye çalıştı. MLKP proletarya enternasyonalizmi bayrağını gururla dalgalandırırken, dünya devrim şehitlerini de anar. Bilimsel sosyalizmin önderleri Marks, Engels, Lenin ve Stalin başta gelmek üzere, proleter kadın hareketinin sözcülerinden Clara Zetkin, Almanya ve Polonya işçi partisinin önde gelen liderlerinden Rosa Luksemburg, faşizme karşı birleşik cephenin etkili savunucusu Georgi Dimitrof, yeni insanın, devrimin özgür ruhu Ernesto, zindan direnişlerinin simgesi Bobby Sands, antiemperyalist mücadelenin bayraklaşmış isimlerinden Carlo Guilani, direnen Ortadoğu halklarının yiğit önderlerinden George Habash, Abu Ali Mustafa gibi devrimci ve halk mücadelelerinin ışıklarını da unutmaz. Şehitleri anmak onlar gibi olmaya çalışmaktan geçer, herkes belki birer Marx veya Engels olamaz ama Marksist teoriyi kavrayarak devrimci hareketin gelişimine katkıda bulunabilir, partili mücadeleyi geliştirebilir. Belki Stalin olamaz ama ezilen halkların mücadelesine omuz vererek onların kurtuluşunda belirleyici rol oynayabilir. Hasan Ocak gibi halk ayaklanmasını örgütleyecek hazırlıkta her zaman olabilme gücünü kendisinde bulabilmelidir. Ali Haydar Göçer gibi idealleri uğruna can vermeyi göze alabilmelidir. Evlerinin, kurumlarının duvarlarını süsleyen Ernesto gibi olabilmek, kendi ülkesindeki mücadeleye omuz vermek ama aynı zamanda dünyanın diğer yerlerindeki yaşanan acıları yüreğinin ortasında hissetmekten geçer. Onların yaşamlarını, mücadelelerini, ideallerini ne kadar yaşatabilirsek ve yeni kuşaklara aktarabilirsek o kadar hedefe yaklaşmış oluruz. Emperyalizmin şehitlerimize saldırılarına karşı, onların mücadelelerini boşa çıkarma saldırılarına karşı acımasızca tavır alabilmeliyiz. Nasıl ki dünyanın her yerinde giyilen Che tişörtleri emperyalizme bir karşı duruşsa, bütün diğer değerlerimizi de öyle sahiplenebilmeyiz. Onları yaşamımızın orta yerine oturtabilmeliyiz. Onlar sadece bizim değerlerimiz değil ayni zamanda bütün dünya ezilenlerinin değerleridir. Sorun böyle kavranmalıdır ve onları ezilenlerle buluşturmak için çaba gösterilmelidir. MLKP'nin bugünlere gelebilmesi, şehitlerinden hiç bir zaman kopmadığı ve onları mücadelesini savaşımının orta yerine koyabildiği için, onları faşizmin ve emperyalizmin tüm saldırılarına karşı koruyabildiği içindir. Şehitlerimizin dökmekten kaçınmadıkları kanları MLKP'nin eğilmez iradesinin harcı olmuştur. MLKP siper yoldaşlığı kavramına hayat veren partidir, MLKP Türkiye ve Kuzey Kürdistan şehitleri kadar diğer ülkelerdeki devrim mücadelesinde şehit düşenlerin aynı idealler uğruna şehit düştüklerini bilince çıkartmayı başarabilmiş partidir. Sosyalizmin tüm dünyada ancak bu yoldan, bu bedeller üzerinden ortak mücadele sonucu gerçekleşeceğini kavramış olan ve bunun için mücadele eden partidir. MLKP'nin Kasım çağrısı budur. Kasım Şehitler Ayı'nın işçi sınıfı ve emekçi kitlelere yönelik mesajı, çağrısı, Kasım ayı boyunca yoğunlaştırılan şehit anmalarının amacı, şehitlerin izinden devrim ve sosyalizm mücadelesini büyüterek ilerlemektir.
|