Sömürgeci faşist rejim saldırıyor, Kürt halkı direniyor, ulusal özgürlük istiyor
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Sınıf mücadelesi ve Kürt sorununun çözüm ihtiyacı, coğrafyamızda birleşik devrimci-ilerici hareketin merkezileşmesi ve büyütülmesidir. Batı'da işçi sınıfı ve ezilen kitlelere dayalı bir cepheleşmenin yaratılmasıdır.

 

01 Ocak 2010 /Enternasyonal Bülten / Sayı: 89  

Türkiye ve Kuzey Kürdistan'daki olaylar, olgular, eş zamanlı operasyonlar, komplo ve provokasyonlar dizisi, sömürgeci faşist rejimin geleneksel imha ve tasfiye politikasındaki ısrarını gösteriyor. Ve bugün, aylardır burjuva devlet ve hükümetin gündemde tuttuğu "Kürt açılımı" planının özünde PKK ve Kürt ulusal hareketini tasfiye etmeye yönelik olduğu artık gizlenemiyor.
Türk burjuva devleti, İçişleri Bakanı B. Atalay üzerinden Irak ve ABD ile üçlü zirve görüşmelerini sürdürüyor. Görüşmelerde Güney Kürdistan'da (Irak Kürdistanı) PKK'ye lojistik destek sağlayan Maxmur kampının boşaltılması ve yine PKK'den kopmuş bazı grupların Türkiye'ye getirilmesi; aynı zamanda Irak, Güney Kürdistan ve ABD ile işbirliği içinde Kandil'deki PKK gerilla güçlerine yönelik bir imha ve tasfiye planı kararının gerçekleşmesini hedefliyor. Hewler'deki toplantıya Kürdistan bölgesel yönetimi başkanı Mesut Barzani, başbakanı Berhem Salih ve diğer yetkililerin yanında Kuzey Afrika ve Ortadoğu'dan sorumlu İngiliz Devlet bakanı Ivan Luis de katıldı. Ortadoğu'da ABD-İsrail-İngiltere arasındaki işbirliği süreklidir. Ve İngiltere tarihsel olarak Ortadoğu'da önemli stratejik görüşme ve anlaşmalarda hep yer almıştır. Şüphesiz ki, son yıllarda bu içerik ve bu türden çok toplantı yapıldı. Hiç biri sonuç vermedi. G. Kürdistanlı güçler, fiili olarak PKK'ya karşı savaşın içine çekilemedi. Yeni süreçte, sömürgeci Türk burjuva ordusunun Kandil'e yönelik askeri saldırısı, büyük ölçüde ABD ve G. Kürdistan'lı güçlerin onlara askeri destek verip vermeyeceğine bağlıdır.
Türkiye'de, iki yıla yakın zamandır Anayasa mahkemesinin rafa kaldırdığı DTP'nin kapatılması davası, hızla ele alındı. Ve birkaç gün içinde oybirliğiyle DTP kapatıldı. DTP eşbaşkanı Ahmet Türk ile Diyarbakır milletvekili Aysel Tuğluk'a siyaset yasağı getirildi, milletvekillikleri düşürüldü. İçinde DTP yöneticileri de olmak üzere 37 kişi hakkında beş yıl siyaset yasağı getirildi. Bu karar, sömürgeci rejimin tasfiye planına karşı mücadele eden ve bunu boşa çıkarmayı başaran DTP'ye yönelik hukuki değil, siyasi bir karardır. Politik alanda Kürt siyasal ordulaşmasını başaran bu partinin tasfiye edilmesidir. Bu karar üzerine DTP, Meclis'i terk etme kararı alarak fiilen bir kopuş içerisine girdi.
Kürt ulusal önderi A.Öcalan'ın kaldığı ölüm çukuru örneği tecrit hücresinden çıkarılması ve DTP'nin kapatılmasına yönelik Türkiye metropollerinde ve K. Kürdistan'ın kentlerinde sokaklar tutuştu, Kürt serhildanları yükseltildi. Kopuşun işaretleri, ciddi ayaklanma görüntüleri ve provaları başgösterdi. Korkuya kapılan faşist devlet, Öcalan'ın hücresinde bazı değişikliklere gitti, A.Öcalan'ı diğer tutsaklarla görüştürmeye başladı. Ve havalandırma saatini bir saatten iki saate çıkardı. A. Öcalan'ın avukatları aracılığıyla ilettiği, sine-i millet kararı alan DTP milletvekillerinin Meclis'e geri dönmesi ve ilerici bağımsız milletvekili Ufuk Uras'la birlikte grup kurması düşüncesi, giderek büyüyen gerginliği aşağı çekti, tutuşan serhildanları durdurdu.
Meclise geri dönen ve kuruluşu daha önce gerçekleşen BDP'ye katılan DTP'li belediye başkanları ve bazı yöneticiler, ertesi gün hükümetin gözaltı saldırısıyla karşılaştı. Bu durum, yeni bir gerginliğe vesile oldu ve BDP, Kürt halkını yeni direniş ve gösterilere çağırdı.
Türkiye'de Kürt ayaklanmasının yanında, bugün daha güçlü olarak bir iç savaş tehlikesi, Türk-Kürt çatışması riski vardır. Kürdistan'da serhildanların motor gücü Kürt gençliği ve kadınlarıdır. Çocuk yaştaki gençler, sokaklarda ayaklanma ve antisömürgeci mücadelenin temel bileşenidirler. Kürt gençleri, sömürgeci savaşın kurşunları, dayakları, işkence ve gözaltılarına, hapislerine maruz kalıyor. Kürt gençleri, 25 yıldır süren savaşın acılarını, yükünü ve zorluklarını taşıyor ve yaşıyorlar. Yüzleri gerillaya ve serhildanlara dönüktür. Ruh hali, duygu ve düşünceleri savaş içinde oluşmuş; yüz yüze kaldıkları baskı, aşağılama ve dıştalanma onlarda büyük bir öfke ve tepki birikmektedir. Bu durum, sömürgeci rejimin korkusu, PKK'nin savaş gücünün büyümesi anlamına gelmektedir.
Kürt ulusal hareketi, özel, karmaşık ve çok yönlü bir mücadele sürecinden geçiyor. Sancılı süreçte önemli koşullar, dinamikler ve olanaklar vardır. Sürecin aktörleri veya politik özneleri, gelişme yönünde önemli rol oynayacaklardır.
Sınıf mücadelesi ve Kürt sorununun çözüm ihtiyacı, coğrafyamızda birleşik devrimci-ilerici hareketin merkezileşmesi ve büyütülmesidir. Batı'da işçi sınıfı ve ezilen kitlelere dayalı bir cepheleşmenin yaratılmasıdır. Tekel, demiryolu ve itfaiye işçilerin eylemleri bunun işaretlerini veriyor. Ayrıca devrimci güçlerin dağınık, parçalı ve etkisiz; seyirci ve kaydedici; beklemeci ve apolitik duruştan çıkması bunun yolunu açacaktır. Bunu sağlayacak olan, pratik politika ve taktiklerle savaşacak devrimci irade ve eylemdir.


 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

Sömürgeci faşist rejim saldırıyor, Kürt halkı direniyor, ulusal özgürlük istiyor
fc Share on Twitter
 

Sınıf mücadelesi ve Kürt sorununun çözüm ihtiyacı, coğrafyamızda birleşik devrimci-ilerici hareketin merkezileşmesi ve büyütülmesidir. Batı'da işçi sınıfı ve ezilen kitlelere dayalı bir cepheleşmenin yaratılmasıdır.

 

01 Ocak 2010 /Enternasyonal Bülten / Sayı: 89  

Türkiye ve Kuzey Kürdistan'daki olaylar, olgular, eş zamanlı operasyonlar, komplo ve provokasyonlar dizisi, sömürgeci faşist rejimin geleneksel imha ve tasfiye politikasındaki ısrarını gösteriyor. Ve bugün, aylardır burjuva devlet ve hükümetin gündemde tuttuğu "Kürt açılımı" planının özünde PKK ve Kürt ulusal hareketini tasfiye etmeye yönelik olduğu artık gizlenemiyor.
Türk burjuva devleti, İçişleri Bakanı B. Atalay üzerinden Irak ve ABD ile üçlü zirve görüşmelerini sürdürüyor. Görüşmelerde Güney Kürdistan'da (Irak Kürdistanı) PKK'ye lojistik destek sağlayan Maxmur kampının boşaltılması ve yine PKK'den kopmuş bazı grupların Türkiye'ye getirilmesi; aynı zamanda Irak, Güney Kürdistan ve ABD ile işbirliği içinde Kandil'deki PKK gerilla güçlerine yönelik bir imha ve tasfiye planı kararının gerçekleşmesini hedefliyor. Hewler'deki toplantıya Kürdistan bölgesel yönetimi başkanı Mesut Barzani, başbakanı Berhem Salih ve diğer yetkililerin yanında Kuzey Afrika ve Ortadoğu'dan sorumlu İngiliz Devlet bakanı Ivan Luis de katıldı. Ortadoğu'da ABD-İsrail-İngiltere arasındaki işbirliği süreklidir. Ve İngiltere tarihsel olarak Ortadoğu'da önemli stratejik görüşme ve anlaşmalarda hep yer almıştır. Şüphesiz ki, son yıllarda bu içerik ve bu türden çok toplantı yapıldı. Hiç biri sonuç vermedi. G. Kürdistanlı güçler, fiili olarak PKK'ya karşı savaşın içine çekilemedi. Yeni süreçte, sömürgeci Türk burjuva ordusunun Kandil'e yönelik askeri saldırısı, büyük ölçüde ABD ve G. Kürdistan'lı güçlerin onlara askeri destek verip vermeyeceğine bağlıdır.
Türkiye'de, iki yıla yakın zamandır Anayasa mahkemesinin rafa kaldırdığı DTP'nin kapatılması davası, hızla ele alındı. Ve birkaç gün içinde oybirliğiyle DTP kapatıldı. DTP eşbaşkanı Ahmet Türk ile Diyarbakır milletvekili Aysel Tuğluk'a siyaset yasağı getirildi, milletvekillikleri düşürüldü. İçinde DTP yöneticileri de olmak üzere 37 kişi hakkında beş yıl siyaset yasağı getirildi. Bu karar, sömürgeci rejimin tasfiye planına karşı mücadele eden ve bunu boşa çıkarmayı başaran DTP'ye yönelik hukuki değil, siyasi bir karardır. Politik alanda Kürt siyasal ordulaşmasını başaran bu partinin tasfiye edilmesidir. Bu karar üzerine DTP, Meclis'i terk etme kararı alarak fiilen bir kopuş içerisine girdi.
Kürt ulusal önderi A.Öcalan'ın kaldığı ölüm çukuru örneği tecrit hücresinden çıkarılması ve DTP'nin kapatılmasına yönelik Türkiye metropollerinde ve K. Kürdistan'ın kentlerinde sokaklar tutuştu, Kürt serhildanları yükseltildi. Kopuşun işaretleri, ciddi ayaklanma görüntüleri ve provaları başgösterdi. Korkuya kapılan faşist devlet, Öcalan'ın hücresinde bazı değişikliklere gitti, A.Öcalan'ı diğer tutsaklarla görüştürmeye başladı. Ve havalandırma saatini bir saatten iki saate çıkardı. A. Öcalan'ın avukatları aracılığıyla ilettiği, sine-i millet kararı alan DTP milletvekillerinin Meclis'e geri dönmesi ve ilerici bağımsız milletvekili Ufuk Uras'la birlikte grup kurması düşüncesi, giderek büyüyen gerginliği aşağı çekti, tutuşan serhildanları durdurdu.
Meclise geri dönen ve kuruluşu daha önce gerçekleşen BDP'ye katılan DTP'li belediye başkanları ve bazı yöneticiler, ertesi gün hükümetin gözaltı saldırısıyla karşılaştı. Bu durum, yeni bir gerginliğe vesile oldu ve BDP, Kürt halkını yeni direniş ve gösterilere çağırdı.
Türkiye'de Kürt ayaklanmasının yanında, bugün daha güçlü olarak bir iç savaş tehlikesi, Türk-Kürt çatışması riski vardır. Kürdistan'da serhildanların motor gücü Kürt gençliği ve kadınlarıdır. Çocuk yaştaki gençler, sokaklarda ayaklanma ve antisömürgeci mücadelenin temel bileşenidirler. Kürt gençleri, sömürgeci savaşın kurşunları, dayakları, işkence ve gözaltılarına, hapislerine maruz kalıyor. Kürt gençleri, 25 yıldır süren savaşın acılarını, yükünü ve zorluklarını taşıyor ve yaşıyorlar. Yüzleri gerillaya ve serhildanlara dönüktür. Ruh hali, duygu ve düşünceleri savaş içinde oluşmuş; yüz yüze kaldıkları baskı, aşağılama ve dıştalanma onlarda büyük bir öfke ve tepki birikmektedir. Bu durum, sömürgeci rejimin korkusu, PKK'nin savaş gücünün büyümesi anlamına gelmektedir.
Kürt ulusal hareketi, özel, karmaşık ve çok yönlü bir mücadele sürecinden geçiyor. Sancılı süreçte önemli koşullar, dinamikler ve olanaklar vardır. Sürecin aktörleri veya politik özneleri, gelişme yönünde önemli rol oynayacaklardır.
Sınıf mücadelesi ve Kürt sorununun çözüm ihtiyacı, coğrafyamızda birleşik devrimci-ilerici hareketin merkezileşmesi ve büyütülmesidir. Batı'da işçi sınıfı ve ezilen kitlelere dayalı bir cepheleşmenin yaratılmasıdır. Tekel, demiryolu ve itfaiye işçilerin eylemleri bunun işaretlerini veriyor. Ayrıca devrimci güçlerin dağınık, parçalı ve etkisiz; seyirci ve kaydedici; beklemeci ve apolitik duruştan çıkması bunun yolunu açacaktır. Bunu sağlayacak olan, pratik politika ve taktiklerle savaşacak devrimci irade ve eylemdir.