26 Nisan 2011 /Merkez Komite Dersim dağlarında şehit düşen özgürlük mücadelesinin kahraman gerilla kadınlarının anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Zaferi çekiçleyen bir ses gibi ölümsüzleşen TİKKO gerillası beş kadın savaşçı ve komutan binlerce yıldır kadını köleleştiren sisteme karşı başkaldırının gururu olmayı hak ettiler. Sefegül Kesgin, Nurşen Aslan, Fatma Acar, Derya Aras ve Gülizar Özkan'ın şehadeti özgürlüğün kan ve canla, büyük bedellerle kazanılacağını bir kez daha göstermektedir. Sefegül, Nurşen, Fatma, Derya ve Gülizar yoldaşları devrimimizin ortak bir değeri olarak bayraklaştıracağız. Şehitlerimiz hem yol gösterir hem de görevlerimizi hatırlatır. Türkiye devrimci hareketi önemli bir dönemeçten geçiyor. Bir yandan işçi ve emekçilerin en küçük hak arayışlarını şiddetle bastıran diğer yandan sömürgeci emelleri için Kürt halkına karşı devam eden savaş tüm çıplaklığı ve acımasızlığıyla devam ediyor. Ne her gün sokak ortasında devlet terörüne maruz kalan işçi, emekçi ve tüm ezilenler ne de Kürt halkı ceberut devletin terörüne boyun eğmektedir. Yanı başımızda ki coğrafyada halk isyanları sürüyor. Beş kadın gerilla, isyan ve devrimin meşalesidir. Beş gerilla kadının şahadeti devrimin hangi yoldan ilerletileceğine dair net bir yol göstericiliktir. Komünistler olarak yükselteceğimiz ortak kavganın içinde şehitlerimize kavga sözünü bir daha yineliyoruz. Sefegül, Nurşen, Fatma, Derya ve Gülizar kadın özgürlük mücadelesinin birer meşalesi olarak tüm devrimci kadınların şehitleridir. Dersim dağlarında kadın özgürlük savaşının görünmez neferleri olarak kadını köleleştiren kapitalist sisteme silahlarıyla karşı durdular. Adları ve yüzleri bilinmese de durdukları yerden özgürlük mücadelesini ilmek ilmek ören iradeleriyle bir bilinç oldular. Her gün sokakta ölmek, her gün köşe başında tecavüze uğramak, bir cins olarak hiçleşmek ve metalaşmaya karşı duruşlarını Dersim dağlarında komutanlaşarak gösterdiler. Tüm devrimci kadınlar artık silahın ve özgürlüğün arasındaki o kopmaz bağı bir kaza sonucu şehit düşen beş gerilla kadın şahsında yeniden ve yeniden öğrenecektir. Siper yoldaşlarımız, sizin tarihinizin de tanıklık ettiği gibi devrimler can feda bir yoldur. Acınız acımızdır. Acınız ezilen tüm halklarımızın acılarıdır. Köroğlundan Dadalloğluna, İbrahimlerden Denizlere kadar akan nehirler halkımızla hep buluştu. Kaç bin tüfek düştü ama elde mavzer yiğit kadın gerillalarımız gibi silahları yeniden kuşananlar oldu. Binyıllardır akan kızıl nehirlerden nice kahramanlık destanları yazıldı yarına. Bunca yere düşmüşlerden yenilmez bir hayat doğar. Tüm ezilenlerin özgür, eşit, kardeşçe yaşadıkları ve paylaştıkları bir hayat. Tarihin o anına beş kadın gerillamızın kavgasını ve destanlarını kazıyacağız.
26 Nisan 2011 MLKP Merkez Komitesi
|