Sömürgeci savaş saldırganlığına karşı her alanda, her düzeyde, her biçimde savaşımı yükseltelim!
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

 

Ekim - Kasım 2011 /Partinin Sesi / Sayı: 68

 

Sömürgeci faşist rejim, Kürdistan'da topyekün bir imha ve tasfiye saldırganlığını sürdürmektedir. Bu saldırganlık askeri, siyasi ve psikolojik boyutludur. Bu saldırı konsepti ile Kürdistan ulusal özgürlük devrimi boğulmak isteniyor. Askeri faşist cunta dönemlerini aratmayan kitlesel gözaltı ve tutuklamalarla Kürt halkı sindirilmek ve gelişebilecek yeni dönem Kürt serhildanları önlenmek isteniyor. Bu saldırganlık, aynı zamanda birleşik devrimci bir mücadelenin gelişmesini önlemek anlamına da gelmektedir...
Partimiz ve bütün devrimci güçler, bulunduğu her alanda; Türkiye, K.Kürdistan ve Avrupa'da bu kirli, yeşil kontracı ve ABD destekli savaşa karşı devrimci militan çizgide bütün güçleriyle ve eylem biçimleriyle sokağa çıkmalı; sömürgeci militarist güçlerin karşı devrimci şiddetine karşı ihtiyaç duyulan her durumda devrimci kitle ve grup şiddetini örgütleyerek eylemini yükseltmelidir.
Batı'da sömürgeci rejimi nefeslendiren ve rahatlatan duruma son verelim. Kürdistan'ı savaş alanı olmaktan çıkarmak, Batı'da devrimci mücadele cephesini oluşturmak ve büyütmekten geçecektir.
Savaş hükümeti AKP'nin bütün kurum ve faaliyet alanları, faşist ordu ve polis güçleri, şovenist-ırkçı faşist linç güruhları, kanla beslenen burjuva medya plaza ve kalemşorları, Fetullahçı yeşil kontra tayfası, ülkücü faşist çeteler bugün, her zamankinden daha fazla devrimci mücadelemizin hedefleri haline gelmiştir. Sömürgeci topyekün savaşa karşı birleşik devrimci direniş!

 

 

Arşiv

 

2019
Aralık Kasım
Temmuz Mayıs
2018
Ekim Ocak
2017
Kasım Ağustos
Mayıs Şubat
2016
Eylül Temmuz

 

Sömürgeci savaş saldırganlığına karşı her alanda, her düzeyde, her biçimde savaşımı yükseltelim!
fc Share on Twitter
 

 

Ekim - Kasım 2011 /Partinin Sesi / Sayı: 68

 

Sömürgeci faşist rejim, Kürdistan'da topyekün bir imha ve tasfiye saldırganlığını sürdürmektedir. Bu saldırganlık askeri, siyasi ve psikolojik boyutludur. Bu saldırı konsepti ile Kürdistan ulusal özgürlük devrimi boğulmak isteniyor. Askeri faşist cunta dönemlerini aratmayan kitlesel gözaltı ve tutuklamalarla Kürt halkı sindirilmek ve gelişebilecek yeni dönem Kürt serhildanları önlenmek isteniyor. Bu saldırganlık, aynı zamanda birleşik devrimci bir mücadelenin gelişmesini önlemek anlamına da gelmektedir...
Partimiz ve bütün devrimci güçler, bulunduğu her alanda; Türkiye, K.Kürdistan ve Avrupa'da bu kirli, yeşil kontracı ve ABD destekli savaşa karşı devrimci militan çizgide bütün güçleriyle ve eylem biçimleriyle sokağa çıkmalı; sömürgeci militarist güçlerin karşı devrimci şiddetine karşı ihtiyaç duyulan her durumda devrimci kitle ve grup şiddetini örgütleyerek eylemini yükseltmelidir.
Batı'da sömürgeci rejimi nefeslendiren ve rahatlatan duruma son verelim. Kürdistan'ı savaş alanı olmaktan çıkarmak, Batı'da devrimci mücadele cephesini oluşturmak ve büyütmekten geçecektir.
Savaş hükümeti AKP'nin bütün kurum ve faaliyet alanları, faşist ordu ve polis güçleri, şovenist-ırkçı faşist linç güruhları, kanla beslenen burjuva medya plaza ve kalemşorları, Fetullahçı yeşil kontra tayfası, ülkücü faşist çeteler bugün, her zamankinden daha fazla devrimci mücadelemizin hedefleri haline gelmiştir. Sömürgeci topyekün savaşa karşı birleşik devrimci direniş!