Şehitlerimizin Yol Göstericiliği Devrim Meşalemizi Harlıyor…
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

 

Ekim - Kasım 2011 /Partinin Sesi / Sayı: 68

 

Kapitalist barbalığın işçi sınıfı ve ezilenlere uyguladığı zulüm karşısında şimdi bir el bombası gibi Şengülleşmek, Kürt halkı ve gerillasına sömürgeciliğin bombaları karşısında Süleymanlaşmak, savaş cephesine "ilk ben" diyerek Hüseyinleşmek, linç güruhlarının karşısında Hasanlaşmak, partinin değerlerini büyütmek için Haydarlaşmak, Tuncaylaşmak, gençliğin devrimci kavgasında barikatlarda Özgürleşmek zamanıdır. Kasım Şehitler Ayında tüm şehitlerimiz, siper yoldaşları şehitlerimizin anısı önünde bir kez daha kavgayı büyütme kararlılığını dirençle ilan ediyoruz...
Tarihin ırmağı tanıktır ki, yenilgilerden durulmayan, zaferlerle köpürüp kabaran şehitlerimiz, geçmişimiz, bugünümüz ve yarınımız olmaya devam ediyorlar. Direngen, mamur, cesur duruşlarıyla yüreklerimizin ve bilinçlerimizin ovalarına çiseliyorlar ve her daim bir sel gibi kapitalist barbalığa karşı savaşa akıyorlar. Onlar kuvvet kaynaklarımızdır!
Faşist barbarlık ve kapitalist düzen sarmalında direngenliğin simgesi oldular. Onurlu yaşamayı ölümüne sevdiler. Açlık, yoksulluk ve savaş karşısında gözpınarları dolmuş, boğazı düğüm düğüm bebelerimizin acıları karşısında umutsuzluk onların yoldaşı olmadı. Devleşen öfkeleriyle burjuvazinin kalelerine yürüdüler; hesapsız, duldasız, kendinden emin, yarına güvenle ve de arı-duru bir devrimcilikle!
Her biri son soluğunda köhnemiş kapitalist sisteme ve sömürgeci faşist rejime meydan okudu; ama elveda demedi halklarına, yoldaşlarına, dostlarına. Şehitlerimiz her eylemde, her çatışmada, faşizmle karşı karşıya kaldığımız her çarpışmada, sistemle kurduğumuz ya da yıktığımız her bağda, her ihanet vaktinde, sevinçlerimizde, öfkemizde, yenilgilerimizde, zaferlerimizde bizimle olmaya devam ettiler. Kimileyin öfkelendiler, kimileyin eylemimiz karşısında yeniden ve yeniden onurlandılar. Kurşuna dizilemez bir sevdanın hamallığını yapmaktan bir an dahi geri durmadılar.
Düş yorgunlarına, belirsiz yarınlar için bugünü feda etmeyenlere en yalın yanıttır şehitlerden her gün, her eylemde, her duruşta yeniden yeniden öğrenmek. Onları kapitalizme karşı her savaşta şimşek gibi yaşamın içine katmak. Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun gibi dursalar da onlardan öğrenmeye devam etmek bir görevdir şimdi yarını ilmek ilmek ören her komünist için. Her bir şehidimizin gözlerindeki ışık fırtınalarını kokuşmuş, eskimiş, zulümle ömrünü uzatma çabasındaki sisteme karşı kasırgaya dönüştürmek boynumuzun borcudur.
Bir Kasım ayı ve yine devrimin hamalları, dünümüz, bugünümüz, yarınımız, kutup yıldızlarımız, yakalamamız ama aşmamız gereken devrimci eşiğimiz, şehitlerimizin yeniden huzurundayız. Onlar bizden kendilerine övgüler düzmemizi beklemiyorlar; bilinsin ki her övgü onların yüzlerini kızartır, bilinsin ki onlar bizden devrimci eylemlerini ve eylemimizi büyütmeyi bekliyorlar. Faşizmin kalelerinde dalgalanan sosyalizm bayrağının muştusunu bir çocuk sabırsızlığı ve heyecanıyla beklemekteler.

 

 

Arşiv

 

2019
Aralık Kasım
Temmuz Mayıs
2018
Ekim Ocak
2017
Kasım Ağustos
Mayıs Şubat
2016
Eylül Temmuz

 

Şehitlerimizin Yol Göstericiliği Devrim Meşalemizi Harlıyor…
fc Share on Twitter
 

 

Ekim - Kasım 2011 /Partinin Sesi / Sayı: 68

 

Kapitalist barbalığın işçi sınıfı ve ezilenlere uyguladığı zulüm karşısında şimdi bir el bombası gibi Şengülleşmek, Kürt halkı ve gerillasına sömürgeciliğin bombaları karşısında Süleymanlaşmak, savaş cephesine "ilk ben" diyerek Hüseyinleşmek, linç güruhlarının karşısında Hasanlaşmak, partinin değerlerini büyütmek için Haydarlaşmak, Tuncaylaşmak, gençliğin devrimci kavgasında barikatlarda Özgürleşmek zamanıdır. Kasım Şehitler Ayında tüm şehitlerimiz, siper yoldaşları şehitlerimizin anısı önünde bir kez daha kavgayı büyütme kararlılığını dirençle ilan ediyoruz...
Tarihin ırmağı tanıktır ki, yenilgilerden durulmayan, zaferlerle köpürüp kabaran şehitlerimiz, geçmişimiz, bugünümüz ve yarınımız olmaya devam ediyorlar. Direngen, mamur, cesur duruşlarıyla yüreklerimizin ve bilinçlerimizin ovalarına çiseliyorlar ve her daim bir sel gibi kapitalist barbalığa karşı savaşa akıyorlar. Onlar kuvvet kaynaklarımızdır!
Faşist barbarlık ve kapitalist düzen sarmalında direngenliğin simgesi oldular. Onurlu yaşamayı ölümüne sevdiler. Açlık, yoksulluk ve savaş karşısında gözpınarları dolmuş, boğazı düğüm düğüm bebelerimizin acıları karşısında umutsuzluk onların yoldaşı olmadı. Devleşen öfkeleriyle burjuvazinin kalelerine yürüdüler; hesapsız, duldasız, kendinden emin, yarına güvenle ve de arı-duru bir devrimcilikle!
Her biri son soluğunda köhnemiş kapitalist sisteme ve sömürgeci faşist rejime meydan okudu; ama elveda demedi halklarına, yoldaşlarına, dostlarına. Şehitlerimiz her eylemde, her çatışmada, faşizmle karşı karşıya kaldığımız her çarpışmada, sistemle kurduğumuz ya da yıktığımız her bağda, her ihanet vaktinde, sevinçlerimizde, öfkemizde, yenilgilerimizde, zaferlerimizde bizimle olmaya devam ettiler. Kimileyin öfkelendiler, kimileyin eylemimiz karşısında yeniden ve yeniden onurlandılar. Kurşuna dizilemez bir sevdanın hamallığını yapmaktan bir an dahi geri durmadılar.
Düş yorgunlarına, belirsiz yarınlar için bugünü feda etmeyenlere en yalın yanıttır şehitlerden her gün, her eylemde, her duruşta yeniden yeniden öğrenmek. Onları kapitalizme karşı her savaşta şimşek gibi yaşamın içine katmak. Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun gibi dursalar da onlardan öğrenmeye devam etmek bir görevdir şimdi yarını ilmek ilmek ören her komünist için. Her bir şehidimizin gözlerindeki ışık fırtınalarını kokuşmuş, eskimiş, zulümle ömrünü uzatma çabasındaki sisteme karşı kasırgaya dönüştürmek boynumuzun borcudur.
Bir Kasım ayı ve yine devrimin hamalları, dünümüz, bugünümüz, yarınımız, kutup yıldızlarımız, yakalamamız ama aşmamız gereken devrimci eşiğimiz, şehitlerimizin yeniden huzurundayız. Onlar bizden kendilerine övgüler düzmemizi beklemiyorlar; bilinsin ki her övgü onların yüzlerini kızartır, bilinsin ki onlar bizden devrimci eylemlerini ve eylemimizi büyütmeyi bekliyorlar. Faşizmin kalelerinde dalgalanan sosyalizm bayrağının muştusunu bir çocuk sabırsızlığı ve heyecanıyla beklemekteler.