Devrimci Düşüncenin Çapı ve Görüş Mesafesi
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

 

01 Ekim 2014 / Partinin Sesi / Sayı: 81


20. yılında partimizin ulaştığı nitelik düzeyi anlamak, partili militanın başarısının birinci temel koşuludur. Parti, devrim için emek veren tüm insanların, en başta şehitlerimizin, gazilerimizin, tutsaklarımızın devrimci ve sosyalist ideallerini gerçekleştirmek için, işçi sınıfı ve ezilenlerin kurtuluşu için vardır. Partinin nitelik olarak ulaştığı düzey devrimci gelişmeyle, Türkiye ve Kürdistan birleşik devrimiyle, bölge devriminin gelişimiyle bağlıdır.
20 yıllık tarihi boyunca partimiz, sayısız başarılar kazandığı gibi başarısız olduğu, "yenilgi" aldığı anlar, durumlar da oldu. Krizler de yaşadı. Partimiz "yenilgilere" yenilmediği gibi, kriz anlarında metanetini kaybetmedi, yolunu ve yönünü şaşırmadı. Bir özeleştiri hareketi olarak, devrimci ve komünist hareketin rönesansı olarak yenilgilerinden, başarısızlıklarından öğrendi, özeleştiri temelinde yenilendi, krizleri her zaman devrimci bir şekilde çözmeyi, yeni bir devrimci atılımın başlangıcı yapmayı da başardı. Türkiye ve Kürdistan birleşik devriminin, bölge devriminin devrimci yol arayışı olarak kuruluş ilke ve amaçlarına bağlı kalarak, kendi devrimci yolunda kendini aşarak ilerledi. Krizleri, "yenilgi"leri her defasında tarihi boyunca inşa ettiği devrimin özgün gelişme çizgisinde derinleşmenin devrimci imkanına dönüştürdü.
Partimizin elde ettiği nitelik düzeyi demokratik cephenin kuruluşunda aldığı insiyatif ve üstlendiği sorumlulukta, Haziran barikatlarının öncülüğünde, duraksamaksızın Rojava Devrimi'ne katılmasında, Şengal'in ve Ezidi halkımızın savunmasında yer alma ataklık, cüret ve sorumluluğunda kendini çarpıcı biçimde göstermiştir. Parti militanı, düşünce ve eyleminde ancak bu gerçeğe dayanarak ve bu gerçekten güç alarak büyük devrimci görevlerin üstesinden gelebilir.
Erdalların, Şengüllerin, Ocakların, Demircioğullarının, Ali Haydarların, Yeterlerin, Tuncayların, Yaseminlerin, Serkanların partisinin her militanı bugün her şeyden önce ancak partinin elde ettiği nitelik düzeyi kavrayarak, devrimci görevlerinde başarılı olabilir. 20 yılda elde ettiği nitelik düzey, militanlarının ve partinin devrimci sorumluluklarının misliyle artmış olmasından başka bir anlama gelmez.
Partinin elde ettiği nitelik düzey, bütün parti örgütlerinin, hangi parti görev ve sorumluluğunu üstlenmiş, hangi alanda parti çalışmalarını yürütüyor olursa olsun istisnasız bütün parti militanlarının "büyük düşünme"sini emrediyor.
"Büyük düşünme"nin, değişik zamanlarda emekçi sol harekette moda olan "büyük düşünme" retoriğiyle yakından uzaktan ilgisi, ilişkisi yoktur. Partimiz her zaman devrimci lafazanlıkla arasına kalın bir duvar örmeyi başardı, her zaman teorisiyle pratiğinin, sözüyle eyleminin tutarlılığını bir devrimci özeleştiri hareketinin cüret, açıklık ve gerçekçiliğiyle denetledi. Sözü ile eylemi arasında mesafe açıldığında iç ideolojik mücadeleyi geliştirerek, örgütsel önlemler alarak devrimci tutarlılığını yeniden inşa etti, korudu, sürdürdü.
"Küçük düşünmek" kısımcılıktır örneğin. Dar anlamda kendi alanını, kendi cephesini düşünmek, alanın bütünle bağını kaybetmektir, devrimci düşüncenin daralıp büzülmesi, sınırlanıp küçülmesidir. Partinin ve devrimci çalışmanın bütünlüğünün, alanın bütünle bağıntısının belirsizleşmesidir. Parçadaki devrimci eylemin anlam kaybına uğramasıdır. Kuşkusuz parti çalışmasının, devrimci hazırlık ve eylemin bütün "parçaları" önemli ve değerlidir. Fakat hiçbiri kendi başına yeterli değildir. Parti çalışmalarının ayrı ayrı bütün cephe ve alanlarının, sayısız kesimlerinin bütünden görülmesi, partinin gelişimi ve devrimin örgütlenmesinin gerekleri, ihtiyaçları ve geleceğinden görülmesi parti militanın devrimci görüş açısının genişliğini ve keza görüş mesafesinin ufkunu açar.
Büyük düşünmek örneğin partiyi düşünürken daha büyük olanı, devrimi, devrimi örgütlemeyi, devrimci gelişmenin öncülük ve önderlik ihtiyaçlarını yanıtlamayı merkezde tutmayı, devrimin önderliği olarak gelişen devrimci gerçeklik olarak partiyi düşünmektir. Örneğin eğer parti militanı işçilerin ve ezilenlerin alternatifini oluşturmanın, bölgede gelişen devrimci durum ve demokratik cephenin belirginleşmesiyle tamamen olanaklı hale geldiğini ve partimizin demokratik cephe içerisindeki devrimci sorumluluk ve pozisyonunu kavrayamazsa, devrimci görevlere bu zaviyeden bakamazsa büyük düşünüyor olabilir mi? Gelişmesinin yaşamsal ihtiyacı olarak ortaya çıkan demokratik cephenin örgütlenme seferberliğinin önünde ve başında yürümeyi, demokratik cephe içinde ve dışında devrimci önderliği durmaksızın güçlendirmeyi emreder büyük düşünüş. Büyük düşünmek devrimi düşünmektir. Devrimci gelişmenin ihtiyaçlarına yanıt olmaktır.
Demokratik cephenin ve demokratik cephe etrafında işçiler ve ezilenlerin alternatifinin belirginleşmekte olduğu içerisinden geçmekte olduğumuz dönemde Çankaya seçimleri sürecinde Halk Cephesinin benmerkezci dayatmacılığının yarattığı çatışma ortamı küçük hesapların ve küçük düşünüş aymazlığının eseri değil midir? Örgütünü herşey sayan grupçu görüş açısı dar olduğu kadar da küçüktür, halklarımız arasında çatışmayı provoke edecek denli sorumsuz ve benmerkezcidir.
Ya da Birleşik Muhalefet Hareketi'ne (BMH'ye) bakalım. Bu "hareket" neyin ve ne için alternatifi olmaya çalışmaktadır? Hareketin halklarımızın özgürlük temelinde eşitliğini ve birliğini strateji edinmediğini, oluşturucu yapıların Kürt ulusal devrimine bakarkör yaklaşımlarından, yurtsever devrimci hareketle ittifak oluşturmaktan, cepheleşmeden kaçınmayı politika tarzı edinmelerinden anlıyoruz, biliyoruz. "Hareket"i tırnak içerisine alıyoruz çünkü ortada söz var, hatta radikal lafazanlık var, eylem yok! Olacak mı, göreceğiz. Hareketin oluşturucu bileşenleri neden demokratik cephenin inşasına katılmadılar? Ve ne oldu da şimdi BMH'yi oluşturdular? Küçük hesaplar ve küçük düşünüşten bırakınız büyük ve devrimci sonuçları, politik bakımdan anlamlı bir sonucun çıkması bile mümkün değildir.
Yönümüzü devrimimizin Rojava cephesindeki duruma ve yaşamsal devrimci görevlere dönelim. Rojava Devriminin ve Şengal'in savunmasını canında kanında hisseden parti militanı, sınırsız bir yaratıcılıkla envai çeşit biçimlerde kitle dayanışmasını örgütlemeyi, her meslekten ve her yaştan demokratı, ilericiyi bilfiil devrimci inşa ve savunmaya katılmaya, halk gençliğimizi devrim savaşçıları olarak Rojava devrimini savunmaya seferber etmeyi görevi bilmezse, bunları kim olduğu bilinmeyen başkalarının görevi sanırsa burada büyük düşünüşten sözedilebilir mi!
Ya da partinin gücünün göreli sınırlılığını gören, ama partinin ulaştığı nitelik düzeyi göremeyen, partinin eksiklerini, yetersizliklerini gören ama başarı ve kazanımlarını, güçlü yanlarını, ulaştığı politik önderlik ve örgütleme yeteneğini anlamlandıramayan, ormanı göremeyen düşünüş devrimci düşüncenin büzülmesi, daralıp küçülmesi değil midir?
Kuşkusuz nicelik önemsiz ya da ihmal edilebilir değildir. Somut gerçekler karşısında önemli olan niteliktir diyen görüş bizden uzak olsun. Nicelik önemlidir. Hatta niteliğin belli düzeylerinin açığa çıkabilmesi niceliğin belli kerteleri aşmasını önvarsayar, bu, yeni nitelik düzeyin kendisini göstermesinin koşuludur. Diğer bir anlatımla niceliğe bağımlıdır. Parti militanı ancak partinin ulaştığı nitelik düzeyi kavrarsa, ayırdında olursa, kendini ölçülebilir çap ve büyüklükte nicelikler biçiminde ortaya koyan günlük parti çalışmalarının, devrimi örgütleme çalışmalarının paha biçilmez devrimci değeri ve önemi, gerektirdiği devrimci enerji ve tutku açığa çıkar. Bütün büyük düşünceler, en yüksek idealler tarihin bütün zamanlarında daima envai çeşit ve sayısız "küçük" günlük çalışmaların büyük eseri olarak gerçeklik kazanabilmişlerdir. Bütün devrimlerde bu böyledir.
Partinin gücünün göreli sınırlılığını görmek, ama işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilenlerin realize edilebilir potansiyel gücünün büyüklüğünü, devrimi ve partiyi geliştirme imkanlarının sınırsızlığını görememek herhalde düşünce çapının darlığını, görüş mesafesinin kısalığını yansıtır.
Düşünce genişliği, diyelim ki görüş açısının 360 dereceye ulaşabilmesi, muazzam bir çokyönlülük demektir. Bunun, devrimin ve partinin gelişim sorunlarını anlama ve somutlaştırma kapasitesinin, keza partinin ve devrimin gelişmesinin imkanlarını görme ve realize etme çabasının inanılmaz biçimde çeşitlenmesini ve çoğalmasını getireceğinden, günlük devrimci eyleme muazzam bir itilim sağlayacağından kuşku yoktur.
Salt içinde bulunduğu an'ı gören, yarın ve gelecek hakkında açık bir düşüncesi olamayanın, an'ı geleceğe bağlaması olanaklı mıdır? Görüş mesafesinin uzaklığı ya da ufuk mesafesi, elle tutulur somut pratik devrimci çalışmalarla program ve devrimci strateji arasındaki bağı; kitle ajitasyonu, propaganda ve örgütlenme-eylem biçimindeki günlük parti çalışmalarının, program ve stratejiye bağlılığını, program ve stratejinin yönetimi altında olduğunu anlatır. Günlük pratik çalışmalarının parti program ve stratejisiyle bağını kaybeden, günlük sınırlı ve tekdüze pratik çalışmaları her şey sayan, kendi kendisinin amacı gibi kavrayan görüş açısı, görüş açısının mesafesi bakımından olduğu kadar, çapı-genişliği bakımından da büzülüp daralmış, küçülmüştür.
Bölgemiz bir devrimler ve savaşlar döneminde bulunuyor. Türkiye ve Kürdistan'da, Ortadoğu'da devrim günceldir. Devrimin içerisindeyiz. Partimizin düşünüş ve eyleminin görüş mesafesini ve çapını belirleyen işte bu yakıcı gerçekliktir. Bölge devrimini anlayamayan Kürdistan devrimini, Kürdistan devrimini anlayamayan da Türkiye devrimini anlayamaz. Devrimin güncelliğini anlayamayan görüş açısı, devrimci önderliğin ve devrimin gelişiminin gereklerini ve ihtiyaçlarını düşünsel olarak kavrayamadığı gibi, eylemsel olarak da yanıtlayamaz. Günlük sayısız küçük çaplı devrimci görevin düşünülmesi, planlanması ve gerçekleştirilmesine bu bakış açısı kumanda ettiğinde, devrimci militanın her eylemi, devrimci sorumluluğun, tutku ve ciddiyetin, başarıya ve zafere sevdalı göz kamaştırıcı ışığıyla aydınlanır.

 

 

Arşiv

 

2019
Aralık Kasım
Temmuz Mayıs
2018
Ekim Ocak
2017
Kasım Ağustos
Mayıs Şubat
2016
Eylül Temmuz

 

Devrimci Düşüncenin Çapı ve Görüş Mesafesi
fc Share on Twitter
 

 

01 Ekim 2014 / Partinin Sesi / Sayı: 81


20. yılında partimizin ulaştığı nitelik düzeyi anlamak, partili militanın başarısının birinci temel koşuludur. Parti, devrim için emek veren tüm insanların, en başta şehitlerimizin, gazilerimizin, tutsaklarımızın devrimci ve sosyalist ideallerini gerçekleştirmek için, işçi sınıfı ve ezilenlerin kurtuluşu için vardır. Partinin nitelik olarak ulaştığı düzey devrimci gelişmeyle, Türkiye ve Kürdistan birleşik devrimiyle, bölge devriminin gelişimiyle bağlıdır.
20 yıllık tarihi boyunca partimiz, sayısız başarılar kazandığı gibi başarısız olduğu, "yenilgi" aldığı anlar, durumlar da oldu. Krizler de yaşadı. Partimiz "yenilgilere" yenilmediği gibi, kriz anlarında metanetini kaybetmedi, yolunu ve yönünü şaşırmadı. Bir özeleştiri hareketi olarak, devrimci ve komünist hareketin rönesansı olarak yenilgilerinden, başarısızlıklarından öğrendi, özeleştiri temelinde yenilendi, krizleri her zaman devrimci bir şekilde çözmeyi, yeni bir devrimci atılımın başlangıcı yapmayı da başardı. Türkiye ve Kürdistan birleşik devriminin, bölge devriminin devrimci yol arayışı olarak kuruluş ilke ve amaçlarına bağlı kalarak, kendi devrimci yolunda kendini aşarak ilerledi. Krizleri, "yenilgi"leri her defasında tarihi boyunca inşa ettiği devrimin özgün gelişme çizgisinde derinleşmenin devrimci imkanına dönüştürdü.
Partimizin elde ettiği nitelik düzeyi demokratik cephenin kuruluşunda aldığı insiyatif ve üstlendiği sorumlulukta, Haziran barikatlarının öncülüğünde, duraksamaksızın Rojava Devrimi'ne katılmasında, Şengal'in ve Ezidi halkımızın savunmasında yer alma ataklık, cüret ve sorumluluğunda kendini çarpıcı biçimde göstermiştir. Parti militanı, düşünce ve eyleminde ancak bu gerçeğe dayanarak ve bu gerçekten güç alarak büyük devrimci görevlerin üstesinden gelebilir.
Erdalların, Şengüllerin, Ocakların, Demircioğullarının, Ali Haydarların, Yeterlerin, Tuncayların, Yaseminlerin, Serkanların partisinin her militanı bugün her şeyden önce ancak partinin elde ettiği nitelik düzeyi kavrayarak, devrimci görevlerinde başarılı olabilir. 20 yılda elde ettiği nitelik düzey, militanlarının ve partinin devrimci sorumluluklarının misliyle artmış olmasından başka bir anlama gelmez.
Partinin elde ettiği nitelik düzey, bütün parti örgütlerinin, hangi parti görev ve sorumluluğunu üstlenmiş, hangi alanda parti çalışmalarını yürütüyor olursa olsun istisnasız bütün parti militanlarının "büyük düşünme"sini emrediyor.
"Büyük düşünme"nin, değişik zamanlarda emekçi sol harekette moda olan "büyük düşünme" retoriğiyle yakından uzaktan ilgisi, ilişkisi yoktur. Partimiz her zaman devrimci lafazanlıkla arasına kalın bir duvar örmeyi başardı, her zaman teorisiyle pratiğinin, sözüyle eyleminin tutarlılığını bir devrimci özeleştiri hareketinin cüret, açıklık ve gerçekçiliğiyle denetledi. Sözü ile eylemi arasında mesafe açıldığında iç ideolojik mücadeleyi geliştirerek, örgütsel önlemler alarak devrimci tutarlılığını yeniden inşa etti, korudu, sürdürdü.
"Küçük düşünmek" kısımcılıktır örneğin. Dar anlamda kendi alanını, kendi cephesini düşünmek, alanın bütünle bağını kaybetmektir, devrimci düşüncenin daralıp büzülmesi, sınırlanıp küçülmesidir. Partinin ve devrimci çalışmanın bütünlüğünün, alanın bütünle bağıntısının belirsizleşmesidir. Parçadaki devrimci eylemin anlam kaybına uğramasıdır. Kuşkusuz parti çalışmasının, devrimci hazırlık ve eylemin bütün "parçaları" önemli ve değerlidir. Fakat hiçbiri kendi başına yeterli değildir. Parti çalışmalarının ayrı ayrı bütün cephe ve alanlarının, sayısız kesimlerinin bütünden görülmesi, partinin gelişimi ve devrimin örgütlenmesinin gerekleri, ihtiyaçları ve geleceğinden görülmesi parti militanın devrimci görüş açısının genişliğini ve keza görüş mesafesinin ufkunu açar.
Büyük düşünmek örneğin partiyi düşünürken daha büyük olanı, devrimi, devrimi örgütlemeyi, devrimci gelişmenin öncülük ve önderlik ihtiyaçlarını yanıtlamayı merkezde tutmayı, devrimin önderliği olarak gelişen devrimci gerçeklik olarak partiyi düşünmektir. Örneğin eğer parti militanı işçilerin ve ezilenlerin alternatifini oluşturmanın, bölgede gelişen devrimci durum ve demokratik cephenin belirginleşmesiyle tamamen olanaklı hale geldiğini ve partimizin demokratik cephe içerisindeki devrimci sorumluluk ve pozisyonunu kavrayamazsa, devrimci görevlere bu zaviyeden bakamazsa büyük düşünüyor olabilir mi? Gelişmesinin yaşamsal ihtiyacı olarak ortaya çıkan demokratik cephenin örgütlenme seferberliğinin önünde ve başında yürümeyi, demokratik cephe içinde ve dışında devrimci önderliği durmaksızın güçlendirmeyi emreder büyük düşünüş. Büyük düşünmek devrimi düşünmektir. Devrimci gelişmenin ihtiyaçlarına yanıt olmaktır.
Demokratik cephenin ve demokratik cephe etrafında işçiler ve ezilenlerin alternatifinin belirginleşmekte olduğu içerisinden geçmekte olduğumuz dönemde Çankaya seçimleri sürecinde Halk Cephesinin benmerkezci dayatmacılığının yarattığı çatışma ortamı küçük hesapların ve küçük düşünüş aymazlığının eseri değil midir? Örgütünü herşey sayan grupçu görüş açısı dar olduğu kadar da küçüktür, halklarımız arasında çatışmayı provoke edecek denli sorumsuz ve benmerkezcidir.
Ya da Birleşik Muhalefet Hareketi'ne (BMH'ye) bakalım. Bu "hareket" neyin ve ne için alternatifi olmaya çalışmaktadır? Hareketin halklarımızın özgürlük temelinde eşitliğini ve birliğini strateji edinmediğini, oluşturucu yapıların Kürt ulusal devrimine bakarkör yaklaşımlarından, yurtsever devrimci hareketle ittifak oluşturmaktan, cepheleşmeden kaçınmayı politika tarzı edinmelerinden anlıyoruz, biliyoruz. "Hareket"i tırnak içerisine alıyoruz çünkü ortada söz var, hatta radikal lafazanlık var, eylem yok! Olacak mı, göreceğiz. Hareketin oluşturucu bileşenleri neden demokratik cephenin inşasına katılmadılar? Ve ne oldu da şimdi BMH'yi oluşturdular? Küçük hesaplar ve küçük düşünüşten bırakınız büyük ve devrimci sonuçları, politik bakımdan anlamlı bir sonucun çıkması bile mümkün değildir.
Yönümüzü devrimimizin Rojava cephesindeki duruma ve yaşamsal devrimci görevlere dönelim. Rojava Devriminin ve Şengal'in savunmasını canında kanında hisseden parti militanı, sınırsız bir yaratıcılıkla envai çeşit biçimlerde kitle dayanışmasını örgütlemeyi, her meslekten ve her yaştan demokratı, ilericiyi bilfiil devrimci inşa ve savunmaya katılmaya, halk gençliğimizi devrim savaşçıları olarak Rojava devrimini savunmaya seferber etmeyi görevi bilmezse, bunları kim olduğu bilinmeyen başkalarının görevi sanırsa burada büyük düşünüşten sözedilebilir mi!
Ya da partinin gücünün göreli sınırlılığını gören, ama partinin ulaştığı nitelik düzeyi göremeyen, partinin eksiklerini, yetersizliklerini gören ama başarı ve kazanımlarını, güçlü yanlarını, ulaştığı politik önderlik ve örgütleme yeteneğini anlamlandıramayan, ormanı göremeyen düşünüş devrimci düşüncenin büzülmesi, daralıp küçülmesi değil midir?
Kuşkusuz nicelik önemsiz ya da ihmal edilebilir değildir. Somut gerçekler karşısında önemli olan niteliktir diyen görüş bizden uzak olsun. Nicelik önemlidir. Hatta niteliğin belli düzeylerinin açığa çıkabilmesi niceliğin belli kerteleri aşmasını önvarsayar, bu, yeni nitelik düzeyin kendisini göstermesinin koşuludur. Diğer bir anlatımla niceliğe bağımlıdır. Parti militanı ancak partinin ulaştığı nitelik düzeyi kavrarsa, ayırdında olursa, kendini ölçülebilir çap ve büyüklükte nicelikler biçiminde ortaya koyan günlük parti çalışmalarının, devrimi örgütleme çalışmalarının paha biçilmez devrimci değeri ve önemi, gerektirdiği devrimci enerji ve tutku açığa çıkar. Bütün büyük düşünceler, en yüksek idealler tarihin bütün zamanlarında daima envai çeşit ve sayısız "küçük" günlük çalışmaların büyük eseri olarak gerçeklik kazanabilmişlerdir. Bütün devrimlerde bu böyledir.
Partinin gücünün göreli sınırlılığını görmek, ama işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilenlerin realize edilebilir potansiyel gücünün büyüklüğünü, devrimi ve partiyi geliştirme imkanlarının sınırsızlığını görememek herhalde düşünce çapının darlığını, görüş mesafesinin kısalığını yansıtır.
Düşünce genişliği, diyelim ki görüş açısının 360 dereceye ulaşabilmesi, muazzam bir çokyönlülük demektir. Bunun, devrimin ve partinin gelişim sorunlarını anlama ve somutlaştırma kapasitesinin, keza partinin ve devrimin gelişmesinin imkanlarını görme ve realize etme çabasının inanılmaz biçimde çeşitlenmesini ve çoğalmasını getireceğinden, günlük devrimci eyleme muazzam bir itilim sağlayacağından kuşku yoktur.
Salt içinde bulunduğu an'ı gören, yarın ve gelecek hakkında açık bir düşüncesi olamayanın, an'ı geleceğe bağlaması olanaklı mıdır? Görüş mesafesinin uzaklığı ya da ufuk mesafesi, elle tutulur somut pratik devrimci çalışmalarla program ve devrimci strateji arasındaki bağı; kitle ajitasyonu, propaganda ve örgütlenme-eylem biçimindeki günlük parti çalışmalarının, program ve stratejiye bağlılığını, program ve stratejinin yönetimi altında olduğunu anlatır. Günlük pratik çalışmalarının parti program ve stratejisiyle bağını kaybeden, günlük sınırlı ve tekdüze pratik çalışmaları her şey sayan, kendi kendisinin amacı gibi kavrayan görüş açısı, görüş açısının mesafesi bakımından olduğu kadar, çapı-genişliği bakımından da büzülüp daralmış, küçülmüştür.
Bölgemiz bir devrimler ve savaşlar döneminde bulunuyor. Türkiye ve Kürdistan'da, Ortadoğu'da devrim günceldir. Devrimin içerisindeyiz. Partimizin düşünüş ve eyleminin görüş mesafesini ve çapını belirleyen işte bu yakıcı gerçekliktir. Bölge devrimini anlayamayan Kürdistan devrimini, Kürdistan devrimini anlayamayan da Türkiye devrimini anlayamaz. Devrimin güncelliğini anlayamayan görüş açısı, devrimci önderliğin ve devrimin gelişiminin gereklerini ve ihtiyaçlarını düşünsel olarak kavrayamadığı gibi, eylemsel olarak da yanıtlayamaz. Günlük sayısız küçük çaplı devrimci görevin düşünülmesi, planlanması ve gerçekleştirilmesine bu bakış açısı kumanda ettiğinde, devrimci militanın her eylemi, devrimci sorumluluğun, tutku ve ciddiyetin, başarıya ve zafere sevdalı göz kamaştırıcı ışığıyla aydınlanır.