15 Kasım 2014'te partimizin, ICOR ve MLPD'nin inisiyatifi üzerine çeşitli devrimci ve komünist örgütler, Ortadoğu'da güncel durum ve Rojava ve Filistin'de halkların mücadelesi üzerine tartışmak için bir araya geldiler.

Avrupa'dan ICOR örgütleri MLPD ve Hollanda Rode Morgen'in yanı sıra Almanya'dan Komünist İnşa Örgütü, İran/Komala, Filistin'den Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ve Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi, Türkiye'den partimizin yanı sıra TKP/ML, MKP, TKİP, Kürt hareketinden  KCD-E ve NAV-DEM temsilcileri hazır bulundular.

Görüşmenin önemli bir konusu, bütün Ortadoğu halklarının emperyalizme, bölgesel gerici rejimlere ve bütün terörist çetelere karşı gerekli ortak mücadelesinin vurgulanmasıydı. Özellikle Kürt ve Filistin halklarının kahramanca mücadelesinin yeniden yakınlaşması acildir. Ortadoğu halklarının mücadeleleri sıkı bir ağlaşmayı ve koordinasyonu zorunlu kılmaktadır. Bunun gerekliliği toplantıda bu açıkça görüldü.

Ortadoğu'daki durumun analizinde ve bilinçte Rojava devrim için devrimci örgütler arasında hala farklılıklar olsa da bütün örgütler, Rojava'da mücadelenin Ortadoğu'yu aşan bir öneme sahip olduğu ve dünya devrimcilerinin bunu acilen imkanları ölçüsünde desteklemeleri gerektiği konusunda görüş birliğine sahiptiler.

Ortak sonuç açıklamasında şöyle deniyordu:

“Dayanışma komiteleri kurmaya, toplantılar, gösteriler örgütlemeye, işyerlerinde, üniversitelerde, okullarda grevler ve  işgaller örgütlemeye çağırıyoruz.

Para ve maddi yardım toplamaya, kamuoyu oluşturmaya, güncel durum üzerine tartışma ve bilgilendirme yapmaya çağırıyoruz.

Ortadoğu halklarının mücadelesine aktif katılmaya, Enternasyonal Tugaylara katılarak devrimci Rojava'yı savunmaya çağırıyoruz”.

Bu çağrıya dünya çapında ilerici ve devrimci örgütler, bireyler eyleme geçerek cevap vermelidirler. Kobane için uluslararası eylem günü bir Kasım bu anlamda bir başlangıçtı. Şimdi eylemler kararlılıkla yaygınlaştırılarak sürdürülmelidir. Rojava'da inşa edilen demokratik toplum sistemi ve bölge halkları, emperyalist, faşist ve sömürgeci saldırılara karşı insancıl, siyasi ve askeri olarak savunulmalıdır. Kobane'de, Afrin'de, Cizire'de ve Şengal'de insanları yalnız bırakamayız, enternasyonal sorumluluklarımıza göre hareket etmek zorundayız ve Rojava'nın savunulması için görevimizi yerine getirmeliyiz, bu devrimi kendi devrimimiz olarak anlamalı ve içselleştirmeliyiz.

Ortadoğu'dan ve Avrupa'dan çeşitli örgütlerin buluşması, Ortadoğu halklarının mücadeleleri ve Rojava devrimi için bilincin derinleştirilmesinde iyi bir adımdı. Bu buluşmada, Rojava'da halkları desteklemeye katkıda bulunmak isteyen örgütler için gündemde olan somut eylemler, inisiyatifler ve kampanyalar üzerine de konuşuldu.

Tabii ki, Rojava devrimini desteklemek sadece  devrimciler ve komünistlerle sınırlı kalmamalıdır. Rojava ve oradaki halklar bütün anti-faşistler, anti-imperyalistler, ilerici insanlar ve örgütler tarafından da desteklenmelidir.