15 Nisan 2015 / Merkez Komitesi / Açıklama / Yıl: 2015 No: 9 Yüzyıl önce, Osmanlı devletinin egemenleri, bugünkü Türkiye ve Kuzey Kürdistan coğrafyasında iktidarlarını güvencelemek hedefiyle Ermeni soykırımına girişerek insanlığa karşı ağır bir suç işlediler. Bir buçuk milyon insanı kurşunla, süngüyle, dipçikle, açlık ve susuzlukla katlettiler. Kadın, erkek, çocuk, yaşlı, hamile denilmeksizin, salt ulusal kimlikleri nedeniyle düşman sayılarak yok edilen yüzbinlerce Ermeni'nin birer mezar taşı bile olmadı. Müslümanlık adına, Türk ve Kürt halklarının elleri de bu kana bulaştırıldı. Türk burjuvazisi, Türkiye Cumhuriyeti döneminde de bu soykırıma sahip çıktı. Türklük ve İslam adına Türk ve Kürt halkları içinde Ermeni düşmanlığını canlı tutmak için elinden geleni yaptı. Okulları, camileri, basını kullanarak ırkçı bir kültür oluşturdu. Bu kültür, Rum'a, Ezidi'ye, Süryani'ye, Kürt'e, Alevi'ye karşı düşmanlık ve katliamlar biçimlerinde sürdürülerek, Türk halkımızın ulusal onuru ayaklar altına alındı. Ermeni soykırımının yüzüncü yılında, Türk işçilerini, Türk emekçi kadınlarını, Türk halk gençliğini ve Türk emekçilerini, Türk egemen sınıflarının işlediği bu insanlık suçuna karşı tavır almaya, acı ve özür açıklayarak Ermeni halkıyla kardeşliği yükseltmeye, başta Talat paşa olmak üzere soykırımın planlayıcı ve uygulayıcılarının adları etrafındaki ırkçı övgülere ortaklığı nefretle reddetmeye çağırıyoruz. Kürt halkımızı, Müslümanlık adına bir parçası haline getirildiği ve daha sonra tek millet, tek dil, tek mezhep yönünde geliştirilerek kendisini de vuran Türk egemenlerinin soykırımcı saldırısına destek verdiği, şu veya bu ölçüde ellerini kardeş Ermeni halkının kanına bulaştırdığı için acı ve özür açıklamaya davet ediyoruz. Türkiye ve Kürdistanlı komünistleri, devrimcileri, antifaşistleri, Ermeni soykırımını tarihsel bir haksızlık çerçevesiyle sınırladıkları, Türk halkının soykırımla yüzleşmesi, soykırım suçlularının hakettikleri biçimde nitelenmeleri, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da yaşayan Ermeni ulusal topluluğunun demokratik haklarının tanınması başta olmak üzere, değişik talepler ekseninde güncel politik bir soruna dönüştüremedikleri, kısık bir sesle konuştukları için özeleştiriye çağırıyoruz. Türkiye ve Kürdistan halkları, Hrant Dink uğurlamasıyla açılan özeleştiri ve yüzleşme yolundan yürüyerek, Türk burjuva devletinin soykırım nedeniyle Ermeni halkından özür dilemesi, kültürel ve dini varlıklar üzerindeki işgal ve yasaklara son vermesi, göç etmek zorunda bırakılmış olanların geri dönme ve zararlarının tanzimi hakkının tanınması taleplerini yükseltmeli, halkların eşitliği, özgürlüğü ve kardeşliği uğruna mücadeleyi büyütmelidirler. 15 Nisan 2015 MLKP Merkez Komitesi
|