KUZEY KÜRDİSTAN'DA DEMOKRATİK ÖZYÖNETİM DİRENİŞİ
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

24 Temmuz 2015'ten itibaren Kuzey Kürdistan'da (Türkiye Kürdistan'ı), demokratik özyönetim ilanları ve direnişleri sürüyor. Cizre, Silopi, Nusaybin, Yüksekova, Hakkari, Van, Diyarbakır, Silvan, Varto vd. kasaba ve kentlerde, köy ve mahallelerde Kürt halkının özyönetim ilanı ve inşası, sömürgeci faşist rejimin sert saldırı, yasak, kuşatma, tehdit, katliam ve gözaltılarına rağmen büyük bir kararlılık va kahramanlıkla devam ediyor. Her gün onlarca şehit, yüzlerce yaralı ya da gözaltı yaşanıyor. Siyasal olarak ordulaşan ve uyanan Kürt halkı ölümüne savaşıyor. Kendi kaderini eline alıyor. Yerinde ve yerelde özyönetimlerini kuruyor ve savunmaya devam ediyor.


Kobane özsavunması ve direniş ruhu, Kürdistan'ın köy, kasaba ve kentlerine yayılıyor. Ortadoğu'ya yayılıyor ve bölgenin emekçi halklarını etkiliyor. Kürtler, onurlu ve özgür bir yaşam için devrimci bir direniş sergiliyor. Cizre'de 9 gün boyunca Kürt halkı, tam bir tecrit ve kuşatma altında yaşadı. Tank-top, özel timci ve DAİŞ'çi keskin nisancı saldırılarıyla 21 sivil genç, kadın ve yaşlı can verdi ama boyun eğmedi, direndi. Sokağa çıkamadı, şehitlerini toprağa veremedi, ekmek alamadı, hastahanelere gidemedi. Ama direndi ve direnmeye devam ediyor.


Bugün Kürtler,“özgürlüğe kanat çırpıyor”lar ve ona varmanın denemelerini biriktiriyorlar. Onu gerçekleştirmenin ilk adımı olarak demokratik özyönetimlerini kuruyor, inşa etmeye çalışıyorlar. Özyönetimler halk meclisleri, seçilmiş yerel yönetimler ve halk komünleriyle yaşama geçiriliyor. Bu özyönetim direnişleri, aynı zamanda Kürt halkının tarihsel gerçekliği, serhildanları, mücadele gelenekleri, özdeneyleri olarak, varoluşlarının bir zorunluluğu olarak gündeme gelmiştir.

Çünkü sömürgeci faşist rejim, oyalamacı “çözüm süreci”ni yürütememiş, en geri talepleri bile karşılayamamıştır. 7 Haziran seçimlerinde devrimci hareket ile Kürt özgürlük hareketinin birleşik mücadele adresi HDP'nin başarısını hazmedememiş ve Rojava'daki Kürt direnişi karşısında duyduğu korkuyla yeniden kirli savaşı başlatmıştır. Bütün dünyanın gözü önünde Kürt halkına, onun bölgesel ve yerel kazanımlarına düşmanlık üzerine politikalarına devam ediyor.


Özyönetim direnişi, Kürdistan halkının sömürgeci Türk faşist rejimi ve AKP hükümetinin tekçi, benmerkezci ve tahakkümcü yönetimine ve politikalarına karşı kendi onurlu ve özgür duruşudur. Bunun karşısında “Kentteki devletin tüm kurumları bizim için meşruiyetlerini kaybetmiştir. Halk olarak özyönetimimizi esas alarak, demokratik temelde yaşamımızı inşa edeceğiz”diyerek yerelde ve yerinde kendi yönetimlerini, halk meclislerini, komünlerini kurmuşlardır. Sömürgeci sistemi geriletecek adımlar hedeflemişlerdir. Devletin vali, kaymakam gibi yerel yöneticilerinin halk tarafından seçilmesini; anadilde ve ücretsiz eğitim, su, toplu taşıma ve konut ihtiyaçlarının karşılanması, adli ve diğer sosyal işleri kendilerinin yönetmesini ilan etmişlerdir. Merkeziyetçi ve tekçi faşist rejime karşı yerelde halklarımızın kültürel, etnisite, inanç grupları çeşitliliğinin yönetim ortaklığı, barışı, özgürlüğü ve kardeşliği hedeflenmiştir.


Özyönetim ilanları, kantonlar ya da demokratik özerklik sisteminin yerleşmesine giden yollara taşların döşenmesidir. Ortadoğu'da Kürt halkı ve ulusal hareket, geniş ve çoklu düşman ablukası altında özgürlüğün ancak özdireniş ve savaşımla kazanılacağını düşünmektedir.

Özyönetim ilanıyla Kürt halkı, aynı zamanda karşidevrimci şiddet ve sömürgeci ilhaka karşı kendisini ve kurduğu sistemi korumak için meşru özsavunmasını kurmak ve örgütlemek zorunda kalmıştır. Nitekim Kürt yerleşim alanlarında ilan edilen sokağa çıkma yasağı ile tank, asker ve polis panzerleri ve diğer ağır silahlarla Filistin kentlerini aratmayan saldırılar, yıkımlar va katliamlar yaşanmaktadır. Kürt gençliği ve halkı, bu faşist teröre karşı barikatlar, hendekler ve askeri önlemlerle özsavunmasını yapmak zorunda kalmıştır.


Partimiz Türkiye'de ve bölgede halkların, ulusların ve çeşitli inanç gruplarının özgürlüğü, barışı, eşitliği ve kardeşliğinin devrimle, halkların kendi iradelerinin yönetime yansımasıyla gerçekleşeceğine inanmaktadır. Demokratik özerklik ve özyönetimlerin de ancak demokratik ya da sosyalist iktidar koşullarında yaşayabileceğini savunmaktadır. Halkların demokratik ya da sosyalist Ortadoğu federasyonu formülasyonu, bu talebin de karşılanmasıdır.

Ne var ki, bugünkü siyasal konjonktürde, Kürt ulusu kendi iradesini demokratik özyönetim ve demokratik özerklik yönünde belirlemiştir. Sömürgeci ilhak ve zulme karşı halkın kendi kaderini kendi eline alması ve ilan ettiği özyönetim sistemi ilerici, reformcu bir taleptir. Dolayısıyla Kürt halkının demokratik özerklik ve özsavunma inaşası çalışmalarını destekliyoruz.

Bu mücadelede Kürt halkı ve Kürt özgürlük mücadelesiyle birlikte savaştık, savaşmaya devam edeceğiz.


MLKP Merkez Komitesi 19 Ağustos 2015 tarihli açıklamasında şunları ifade etti:”Kürt halkının cesur özyönetim adımını ve onu kararlılıkla savunma tavrını selamlıyoruz. Partimiz, Bakure (Kuzey) Kürdistan'daki güçleriyle bu öncü çıkışın içinde yer alır ve yaygınlaşması için çalışırken, Türkiye cephesinde özgürlük ve adil, onurlu, demokratik barış mücadelesinin geliştirilmesi, birleşik demokratik cephenin güçlendirilmesi için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirecektir.”

Dünya devrimci ve komünist parti, grup, çevre ve bireylere çağrımızdır: Kobane'de olduğu gibi, K. Kürdistan'da Kürt halkımızın yükselttiği özyönetim mücadelesiyle dayanışma içinde olmanızı; kendi ülkelerinizde direnişi destekleyen eylem ve gösterilerle sömürgeci rejimi geriletecek eylemler gerçekleştirmenizi bekliyoruz.

Rojava devrimi ve Kobane direnişi gibi, Ortadoğu'da halkların devrimci kalkışları ve iradeleri için bölge ve dünya devrimleri için Kürtlerin yükselttikleri özyönetim ve özsavunma direnişlerini destekleyelim!

Yaşasın Cizre, Silvan, Nusaybin direnişi!

Yaşasın enternasyonal dayanışma ve mücadele!

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

KUZEY KÜRDİSTAN'DA DEMOKRATİK ÖZYÖNETİM DİRENİŞİ
fc Share on Twitter
 

24 Temmuz 2015'ten itibaren Kuzey Kürdistan'da (Türkiye Kürdistan'ı), demokratik özyönetim ilanları ve direnişleri sürüyor. Cizre, Silopi, Nusaybin, Yüksekova, Hakkari, Van, Diyarbakır, Silvan, Varto vd. kasaba ve kentlerde, köy ve mahallelerde Kürt halkının özyönetim ilanı ve inşası, sömürgeci faşist rejimin sert saldırı, yasak, kuşatma, tehdit, katliam ve gözaltılarına rağmen büyük bir kararlılık va kahramanlıkla devam ediyor. Her gün onlarca şehit, yüzlerce yaralı ya da gözaltı yaşanıyor. Siyasal olarak ordulaşan ve uyanan Kürt halkı ölümüne savaşıyor. Kendi kaderini eline alıyor. Yerinde ve yerelde özyönetimlerini kuruyor ve savunmaya devam ediyor.


Kobane özsavunması ve direniş ruhu, Kürdistan'ın köy, kasaba ve kentlerine yayılıyor. Ortadoğu'ya yayılıyor ve bölgenin emekçi halklarını etkiliyor. Kürtler, onurlu ve özgür bir yaşam için devrimci bir direniş sergiliyor. Cizre'de 9 gün boyunca Kürt halkı, tam bir tecrit ve kuşatma altında yaşadı. Tank-top, özel timci ve DAİŞ'çi keskin nisancı saldırılarıyla 21 sivil genç, kadın ve yaşlı can verdi ama boyun eğmedi, direndi. Sokağa çıkamadı, şehitlerini toprağa veremedi, ekmek alamadı, hastahanelere gidemedi. Ama direndi ve direnmeye devam ediyor.


Bugün Kürtler,“özgürlüğe kanat çırpıyor”lar ve ona varmanın denemelerini biriktiriyorlar. Onu gerçekleştirmenin ilk adımı olarak demokratik özyönetimlerini kuruyor, inşa etmeye çalışıyorlar. Özyönetimler halk meclisleri, seçilmiş yerel yönetimler ve halk komünleriyle yaşama geçiriliyor. Bu özyönetim direnişleri, aynı zamanda Kürt halkının tarihsel gerçekliği, serhildanları, mücadele gelenekleri, özdeneyleri olarak, varoluşlarının bir zorunluluğu olarak gündeme gelmiştir.

Çünkü sömürgeci faşist rejim, oyalamacı “çözüm süreci”ni yürütememiş, en geri talepleri bile karşılayamamıştır. 7 Haziran seçimlerinde devrimci hareket ile Kürt özgürlük hareketinin birleşik mücadele adresi HDP'nin başarısını hazmedememiş ve Rojava'daki Kürt direnişi karşısında duyduğu korkuyla yeniden kirli savaşı başlatmıştır. Bütün dünyanın gözü önünde Kürt halkına, onun bölgesel ve yerel kazanımlarına düşmanlık üzerine politikalarına devam ediyor.


Özyönetim direnişi, Kürdistan halkının sömürgeci Türk faşist rejimi ve AKP hükümetinin tekçi, benmerkezci ve tahakkümcü yönetimine ve politikalarına karşı kendi onurlu ve özgür duruşudur. Bunun karşısında “Kentteki devletin tüm kurumları bizim için meşruiyetlerini kaybetmiştir. Halk olarak özyönetimimizi esas alarak, demokratik temelde yaşamımızı inşa edeceğiz”diyerek yerelde ve yerinde kendi yönetimlerini, halk meclislerini, komünlerini kurmuşlardır. Sömürgeci sistemi geriletecek adımlar hedeflemişlerdir. Devletin vali, kaymakam gibi yerel yöneticilerinin halk tarafından seçilmesini; anadilde ve ücretsiz eğitim, su, toplu taşıma ve konut ihtiyaçlarının karşılanması, adli ve diğer sosyal işleri kendilerinin yönetmesini ilan etmişlerdir. Merkeziyetçi ve tekçi faşist rejime karşı yerelde halklarımızın kültürel, etnisite, inanç grupları çeşitliliğinin yönetim ortaklığı, barışı, özgürlüğü ve kardeşliği hedeflenmiştir.


Özyönetim ilanları, kantonlar ya da demokratik özerklik sisteminin yerleşmesine giden yollara taşların döşenmesidir. Ortadoğu'da Kürt halkı ve ulusal hareket, geniş ve çoklu düşman ablukası altında özgürlüğün ancak özdireniş ve savaşımla kazanılacağını düşünmektedir.

Özyönetim ilanıyla Kürt halkı, aynı zamanda karşidevrimci şiddet ve sömürgeci ilhaka karşı kendisini ve kurduğu sistemi korumak için meşru özsavunmasını kurmak ve örgütlemek zorunda kalmıştır. Nitekim Kürt yerleşim alanlarında ilan edilen sokağa çıkma yasağı ile tank, asker ve polis panzerleri ve diğer ağır silahlarla Filistin kentlerini aratmayan saldırılar, yıkımlar va katliamlar yaşanmaktadır. Kürt gençliği ve halkı, bu faşist teröre karşı barikatlar, hendekler ve askeri önlemlerle özsavunmasını yapmak zorunda kalmıştır.


Partimiz Türkiye'de ve bölgede halkların, ulusların ve çeşitli inanç gruplarının özgürlüğü, barışı, eşitliği ve kardeşliğinin devrimle, halkların kendi iradelerinin yönetime yansımasıyla gerçekleşeceğine inanmaktadır. Demokratik özerklik ve özyönetimlerin de ancak demokratik ya da sosyalist iktidar koşullarında yaşayabileceğini savunmaktadır. Halkların demokratik ya da sosyalist Ortadoğu federasyonu formülasyonu, bu talebin de karşılanmasıdır.

Ne var ki, bugünkü siyasal konjonktürde, Kürt ulusu kendi iradesini demokratik özyönetim ve demokratik özerklik yönünde belirlemiştir. Sömürgeci ilhak ve zulme karşı halkın kendi kaderini kendi eline alması ve ilan ettiği özyönetim sistemi ilerici, reformcu bir taleptir. Dolayısıyla Kürt halkının demokratik özerklik ve özsavunma inaşası çalışmalarını destekliyoruz.

Bu mücadelede Kürt halkı ve Kürt özgürlük mücadelesiyle birlikte savaştık, savaşmaya devam edeceğiz.


MLKP Merkez Komitesi 19 Ağustos 2015 tarihli açıklamasında şunları ifade etti:”Kürt halkının cesur özyönetim adımını ve onu kararlılıkla savunma tavrını selamlıyoruz. Partimiz, Bakure (Kuzey) Kürdistan'daki güçleriyle bu öncü çıkışın içinde yer alır ve yaygınlaşması için çalışırken, Türkiye cephesinde özgürlük ve adil, onurlu, demokratik barış mücadelesinin geliştirilmesi, birleşik demokratik cephenin güçlendirilmesi için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirecektir.”

Dünya devrimci ve komünist parti, grup, çevre ve bireylere çağrımızdır: Kobane'de olduğu gibi, K. Kürdistan'da Kürt halkımızın yükselttiği özyönetim mücadelesiyle dayanışma içinde olmanızı; kendi ülkelerinizde direnişi destekleyen eylem ve gösterilerle sömürgeci rejimi geriletecek eylemler gerçekleştirmenizi bekliyoruz.

Rojava devrimi ve Kobane direnişi gibi, Ortadoğu'da halkların devrimci kalkışları ve iradeleri için bölge ve dünya devrimleri için Kürtlerin yükselttikleri özyönetim ve özsavunma direnişlerini destekleyelim!

Yaşasın Cizre, Silvan, Nusaybin direnişi!

Yaşasın enternasyonal dayanışma ve mücadele!