Hendekler Özgürlük Fideliğidir! Birleşik Mücadeleyi Yükseltelim!
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

 

 

17 Aralık 2015 /Merkez Komitesi / Açıklama / Yıl: 2015 No: 16

 

Politik İslamcı faşist saray cuntasının, faşist devlet terörü, katliamlarla boyun eğdirme, korkuyu egemen kılma ve göçe zorlama politikası tüm hızıyla sürüyor. Polis ve sermaye ordusu kan dökücülükte, zulümde ve insani değerleri çiğnemekte birbiriyle yarışıyor. Hükümet ve valiler, saray cuntasının temsilcisi olarak halklarımıza karşı işledikleri suçlara yenilerini ekliyorlar. Politik islamcı faşist medya ve ırkçı faşist basın, çocukların, kadınların, yaşlıların katledilmesini, mezarlıkların bombalanmasını, evlerin yıkılmasını alkışlıyor ve zulmün arttırılmasını öğütlüyor.
Özyönetim, özsavunma hamlesine girişen gençler, kadınlar, emekçiler, yoksullar tüm bunlara karşı kahraman direnişini sürdürüyor. Sur'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Dargeçit'te, Silopi'de inkarcı sömürgeciliğin işgal kuvvetlerine karşı özgürlük ve onur bayraklarını dalgalandırıyor. Ölüme, işkenceye, aç susuz bırakılmaya, kurşuna, zırhlı araçlara, tanka, topa boyun eğmiyor. Korkuya teslim olmuyor. İnkarcı sömürgeci faşizmin planlarını, teslimiyet ve köleci barış hayallerini yerle bir ediyor.
Kürdistan ve Türkiye halkları bu yüzakı mücadelenin öncülerini yalnız bırakmamalı, faşizme ve sömürgeciliğe karşı gücünü, yiğitliğini sergilemeli, serhildan ve ayaklanma günlerindeki özgürlük ruhuyla ayağa kalkmalıdır.
Saray Soytarısına Dönüşmeyin!
İnkarcı sömürgeci faşizmin "temizlik", "imha" açıklamaları ve dizginsiz sömürgeci terörü sürerken, Kuzey Kürdistan partileri olmak iddiasıyla ortak açıklama yapıp, Kürdistan halkını "hendek ve silahlı özyönetim siyasetine karşı sesini yükseltmeye, örgütlü tepkiler geliştirmeye" çağıranlar bir saniye bile gecikmeden, siyasi onurdan eser taşımayan, inkarcı sömürgecinin psikolojik savaşına destek olan bu çağrıdan ötürü Kürt halkımızdan özür dilemelidirler. Kobane direnişi ve Rojava devriminin savunulması sırasında ölü taklidi yapmaktan özgürlük mücadelesinin haklılığına, meşruiyetine karşı saf tutmaya varan tutumlarına pratikte son vermezlerse kaderlerini Tayyip Erdoğan'la birleştirmeye sürüklenecekler, bu korkunç utançtan asla kurtulamayacaklardır.
İşçiler, Kadınlar, Gençler, Kent Ve Köy Yoksulları, Ezilenler!
Hendekler özgürlük fideleridir. Çünkü faşizme ve inkarcı sömürgeciliğe karşı onur ve özgürlük için kurulmuşlardır. Orada dökülen her damla direnişçi kanı Türkiye ve Kürdistan halklarımızın özgürlük fideliğini sulamaktadır. İşçi sınıfı ve ezilenlerin tüm zorlu savaşları gibi, özsavunma taktiğine dayalı bu muharebeler de bedellere yol açmakta, kahramanlıklar gerektirmektedir. Özgürlüğün bedelsiz kazanıldığı tek bir örnek yoktur. İşte Kobane direnişi, işte Rojava devrimi.
Başta devrimci ve antifaşist parti ve örgütler olmak üzere, Türkiye ve Kuzey Kürdistan halklarımız ayağa kalkmalı, bu kahraman direnişin başarısı için sorumlulukları yerine getirmelidirler. Son günlerde bu konuda atılan adımların güçlendirilmesi, kitle gösterileriyle, devrimci kitle şiddetiyle ve partilerin askeri imkanlarına dayalı devrimci eylemlerle faşist saray cuntası diktatörlüğüne ve inkarcı sömürgeciliğe karşı zafer mücadelesinin büyütülmesi, yalnızca anın değil, tarihin çağrısıdır. Susanlar, izleyenler, sokaktan uzak duranlar, ne kadar gücü varsa o kadarını, fakat kararlılıkla ortaya koymayanlar ve halklarımızın birleşik mücadelesi için seferber olmayanlar tarih önünde suçlu duruma düşeceklerdir.
Faşizmi yeneceğimize, onur ve özgürlüğün kazanacağına tam bir inançla birleşik demokratik cephede birleşip, özyönetim ve özsavunma hamlesini büyütelim. İnkarcı sömürgeci faşist düşmanın korkuyla teslim alma politikasına izin vermeyelim. Mahallelerde, semt caddelerinde, kent meydanlarında, işçi havzalarında, okullarda, otoyollarda kitle eylemleriyle diktatörlüğün karşısına dikilelim. Politik islamcı faşist saray cuntasına karşı genel direnişi örgütleyelim. Mücadelenin tüm biçimleriyle özgürlük, adalet ve halkların eşitliği yolunda yeni başarılar, yeni mevziler kazanalım.
Zafer işçi sınıfı ve ezilenlerindir. Zafer emekçi halklarımızındır.

17 Aralık 2015
MLKP Merkez Komitesi