Cebo: Önderlik Ve İdeolojik Mücadele Gücü
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

KGÖ'nün 2009-10-11'de adım adım derinleşen örgütsel ve ideolojik liberalizm, siyasi geri düşüş dönemi ile 2013'deki kısmi dağılma sürecine de tanık olan Cebrail yoldaş, KGÖ'nün bu yenilgiler, kırılmalar, savrulmalardan kopuşarak ileri sıçrayışının simgesi oldu. Denilebilir ki KGÖ'nün kendini yeniden varediş tarzı, Cebo'nun yenilgilere yenilmeyen devrimcilik hayatında, devrimcilik üretiş biçiminde cisimleşmiştir. Başka bir ifadeyle Cebo'da ete kemiğe bürünen kimi özellikler, KGÖ'nün yeniden ayağa kalkışının da kaldıracı olan niteliklerdir. O'nun bu özelliklerinden sadece genç komünistlerin değil, partili militanların da öğreneceği çok şey var. Komünist öncünün kendini yeni bir düzeyde örgütlemeye yöneldiği, kadrolarına tarihin çağrısına yanıt olma direktifi verdiği bu dönem tam da Cebo'dan, Cebo'nun devrimci eyleminden öğrenme zamanıdır.
Önderlik Gücü
Cebo herşeyden önce önderlik gücüdür, iradedir. O'nda cisimleşen şey, koşullara teslim olmayan devrimciliktir, sürekli bir çözüm arayışıdır. Cebo'nun gerek önderlik gücünün, gerekse de koşullara teslim olmayan devrimciliğinin en net görüldüğü yer, son gittiği mücadele bölgesi olmuştur. Zira bu bölge yıllardır gençlik örgütünün doğru dürüst müdahale etmediği, birçok sorunun biriktiği, olanak ve ilişki ağının oldukça sınırlı olduğu bir bölgedir. Cebrail yoldaş alana gider gitmez hızlıca birikmiş sorunlara müdahale etti, kirlenen iç ilişkiler sistemini arındırdı, iç ortamı kirletenlerle yolları ayırdı. Duygu bakımından devrimci olanlara, gençlik örgütümüz adına, mevcut duruma geç müdahale ettikleri için özeleştiri vermekte tereddüt etmedi. KGÖ'müzün manevi saygınlığını bölgede yeniden ayağa kaldırdı. KGÖ çalışmasını bölgede hızla geliştirmeye başladı. Görüşmeler örgütleyerek bölgede en hızlı gelişme dinamiklerinin hangi çalışma alanlarında olduğunu, hangi alana ağırlık vermek gerektiği konusunda yoldaşlarının düşüncelerini, önerilerini dinledi. Sadece tartışmakla kalmadı, bir yıllık örgütsel gelişim stratejisi ortaya koydu, bunun için pratik adımları örgütlemeye başladı. Kuvvetleri bu gelişim stratejisine göre konumlandırdılar. Keke yoldaşla (Yunus Emre Şen) bunu pratik olarak örgütlemeye başladıkları dönemde, alçakça bir saldırıyla ölümsüzler safına katıldılar...
Rahatlıkla söyleyebiliriz ki, yoldaşın bu bölgede konumlanması, kendini profesyonel devrimci olarak gerçekleştirişidir. O'nun kişisel devrimcilik tarihinde ve önderlik gücünde sıçramaya tekabül eder. Bölgede konumlanmasından önceki tüm tartışmaları, büyük tutkuyla istediği, partimizin Kürdistan çalışmasıydı. (Ki, bundan bağımsız olarak partimiz de KGÖ'ye, yoldaşı, Kürdistan'da görevlendirmeyi önermişti.) Cebo, yeni görev alanı olarak Kürdistan tartışmalarını çok yaptı. Fakat KGÖ'nün bölgeye müdahale ihtiyacını ve bu alan için en uygun yoldaşın da kendisi olduğunu görüyordu. Diğer yandan devrimcilik bakımından mevcut eşiğini atlamak, sınırsız devrimcilik yapmak istiyordu. O'nun bütün devrimcilik hayatına yön veren devrimci atılımcılığı ve che tarzı devrimcilik isteği, bölgede konumlanmasını sağladı. Konumlandıktan kısa bir süre sonra partinin bölgedeki çalışmalarının sorumluluğunu da şehit düşene kadar Cebrail yoldaş omuzladı. Hem parti, hem de gençlik örgütümüzün temsilciliğini yaptı. Benzer bir sorumluluğu Haziran ayaklanmasından sonraki süreçte Gülsuyu'nda çetelere karşı verilen mücadele döneminde de üstlendi. Cebo'daki doğal önderlik özellikleri, mütevaziliği, disiplinliliği, yoldaş sevgisi gibi nitelikleri tıpkı gençlik kitlesinin olduğu gibi, parti kitlesinin de O'nu genç yaşına rağmen hızlıca bir yönetici olarak kabullenmesini sağladı. Bu Cebo için yeni bir sınavdı. Bu sınavıda diğer sınavlar gibi alnının akıyla geçti. Geçmekle kalmadı, bu durumu önderlik gücünü geliştirmenin bir vesilesi haline getirdi. Partinin bölgedeki gelişimi üzerine kafa yordu, fikir üretti, pratik adımlara girişti. Bölgede konumlanmasının O'nda yarattığı değişimi gidişinden bir süre sonra şöyle anlatmıştı: " bölgede konumlanana kadar devrimciliğim ve yöneticiliğim bakımından sıçrama noktamın çok istediğim Kürdistan çalışmasında olacağını düşünüyordum. Kürdistan çalışmasını halen istiyorum. Ama anladım ki mesele Kürdistan'da olup olmamak değil, devrimci mücadeleyle kurduğun ilişkide, devrimin ihtiyaçlarına yanıt verip vermeyeceğin sorununda düğümleniyor. Yani kişinin devrimciliği üretiş biçiminde. Alan sadece bunu ne düzeyde, ne kadar genişlikte yapabileceğine nesnel bir zemin sunabilir."
Cebo'nun önderlik gücündeki gelişim ve değişim, sadece pratik çalışma yürüttüğü alanda karşılık bulmadı. Bu gelişim, özgürlüğüne kavuştuğu Mart 2014'ten şehit düştüğü 20 temmuz 2015 tarihine kadar, yani KGÖ önderliğinde fiziki olarak çalışabildiği 15 aylık zaman dilimi boyunca önderlik organın çalışmalarında da karşılık buldu. Gerek fikir ve önerileriyle, gerek çeşitli konulardaki farklı ve zenginleştirici bakış açısıyla, gerekse de kollektif kararları hayata geçirme gücü ve iradesiyle KGÖ'deki değişimin temel öncülerinden oldu. Önderlik çizgisinin ve tarzının hem kurucu öznesi, hem de tutarlı pratik uygulayıcısıydı. Keza parti çağrılarının ve kadrolarına direktiflerinin de en iyi okuyucularındandı. Kobane kampanyası tartışmalarında, özellikle de belirli bir aşamada Kürdistanda konumlanmasının da getirdiği gözlem gücüyle, çalışmanın güvenlik boyutunu en fazla öngörenlerden oldu. Çeşitli tipte saldırı olasılıklarını ifade etmişti. Bunun beslendiği zeminin bir boyutu O'nun önderlik gücündeki geleceği görüş açısıyla ilgiliyse, diğer boyutu da partinin "Rojava'daki varlığımızla yeni dostlar ve düşmanlar edindik" tesbitiyle kurduğu ilişkidir. Bu anlamda her komünistin, Cebo'nun partinin direktif, çağrı ve perspektifleriyle kurduğu ilişkiden öğrenmesi gereken zamanlardan geçiyoruz. O sadece okuyan ve anlayan değil, aynı zamanda uygulayandır, bu anlamıyla etkin bir pratikçidir.
İdeolojik Mücadele Gücü
Cebrail yoldaş, KGÖ'de gelişen önderlik gücünün, çizgisinin ve değişimin simgesi olduğu kadar, ideolojik mücadele gücü bakımdan da, KGÖ'deki geriye düşüşten ileriye sıçramanın simgesi ve prototipidir.
Cebo'nun en ileri yanlarından biri de, devrimci olana sıkı sıkaya tutunuşu, gerek kendi yaşamında gerekse de örgütsel yaşamda devrimci olmayanla uzlaşmaz ideolojik mücadele gücüdür. Bu güçtür ki genç yaşına rağmen ne hapishaneler, ne düşman kurşunları ne de KGÖ'nün yaşadığı ideolojik kanama ve dökülme süreçleri onu devrimci mücadeleden koparabildi. Hapishaneleri daha üst düzeyde bir devrimcilik ürettiği eğitim alanlarına, ideolojik kanama süreçlerini ise gerek kişisel devrimci gelişimi gerekse de KGÖ'nün ideolojik gelişimi bakımından "devrimci olmayanla tavizsiz mücadele", "çürüyenden, çökenden kopma" gücüne dönüştürdü. Devrimcilikte aşınma kapısını aralayacağını ve partili olmadığını düşündüğü her olguya karşı sarsılmaz ve tavizsiz bir ideolojik mücadele yürüttü, gerektiğinde koparak arınmakta, sadeleşmekte tereddüt etmedi. Bulunduğu her çalışma alanında iç ortamı berraklaştırır, devrimci olmayandan arındırırdı.
Başta ölümsüzlerimiz olmak üzere, manevi değerlere bağlılık gücü çok yüksekti. Faşist düşmanın Sibel yoldaşın taziye çadırına saldırısı sırasındaki duruşu bunun hafızalara kazınmış simgesiydir. Şehitlerle kurulan ilişkinin bu topraklarda ne anlama geldiğini, onlara bağlılığın kitabi, soyut bir şey olmadığını, devrimle ve devrimcilikle kurulan ilişki olduğunu her zaman rehber edinmişti kendisine. Örgütlemesinde önemli bir emeği olan ve bir dönem beraber çalışma yürüttüğü Sinan Sağır yoldaşın Rojava'da ölümsüzlüğe yürümesi onu derinden etkilemişti. Sinan'ın şehit düşmesinden sonra daha bir güçlü sarıldı mücadeleye.
O aynı zamanda güven kapısıydı Cebo. Gittiği her çalışma alanında, kurduğu her ilişkide güven yaratırdı. Bir iş O'na verilmişse gözünüz arkada kalmazdı. Bilirdinizki o görevi yerine getirmek için elinden geleni yapacaktır. Çok rahat bir şekilde sırt sırta ölüme yürüyebilirdiniz Cebo'yla. O yalın bir komünistti, insandı, yoldaş güzeliydi. Güven veren ilişki tarzı, yoldaş sevgisi, dürüstlüğü, sadeliği, esprililiği, mütevaziliği vb yanları, O'nu hem yoldaşları içinde, hem de arkadaş çevresinde, doğup büyüdüğü mahallede "Cebo" yapan en önemli özellikleriydi.
O partinin KGÖ'ye yaptığı önderlik gücünü geliştirme, ideolojik çıtayı yükseltme, sınırsız devrimciliği ve siyasi mücadeleyi büyütme çağrısını ilk yanıtlayan oldu. Kendini ortaya koyuşuyla KGÖ içinde adanmış devrimciliğin parlak bir örneğiydi. Gerek partimiz gerekse de Türkiye-Kürdistan devrimci hareketi, önemli bir değerini, geleceği 'parlak' bir devrimciyi bu alçakça saldırıda fiziken kaybetti. O'nun şahsında tüm ölümsüzlere söz veriyoruz: yeni Cebo'lar yetiştirmek, ideallerini zafere taşımak KGÖ'nün boynunun borcu olacaktır.

 

 

Arşiv

 

2019
Aralık Kasım
Temmuz Mayıs
2018
Ekim Ocak
2017
Kasım Ağustos
Mayıs Şubat
2016
Eylül Temmuz

 

Cebo: Önderlik Ve İdeolojik Mücadele Gücü
fc Share on Twitter
 

KGÖ'nün 2009-10-11'de adım adım derinleşen örgütsel ve ideolojik liberalizm, siyasi geri düşüş dönemi ile 2013'deki kısmi dağılma sürecine de tanık olan Cebrail yoldaş, KGÖ'nün bu yenilgiler, kırılmalar, savrulmalardan kopuşarak ileri sıçrayışının simgesi oldu. Denilebilir ki KGÖ'nün kendini yeniden varediş tarzı, Cebo'nun yenilgilere yenilmeyen devrimcilik hayatında, devrimcilik üretiş biçiminde cisimleşmiştir. Başka bir ifadeyle Cebo'da ete kemiğe bürünen kimi özellikler, KGÖ'nün yeniden ayağa kalkışının da kaldıracı olan niteliklerdir. O'nun bu özelliklerinden sadece genç komünistlerin değil, partili militanların da öğreneceği çok şey var. Komünist öncünün kendini yeni bir düzeyde örgütlemeye yöneldiği, kadrolarına tarihin çağrısına yanıt olma direktifi verdiği bu dönem tam da Cebo'dan, Cebo'nun devrimci eyleminden öğrenme zamanıdır.
Önderlik Gücü
Cebo herşeyden önce önderlik gücüdür, iradedir. O'nda cisimleşen şey, koşullara teslim olmayan devrimciliktir, sürekli bir çözüm arayışıdır. Cebo'nun gerek önderlik gücünün, gerekse de koşullara teslim olmayan devrimciliğinin en net görüldüğü yer, son gittiği mücadele bölgesi olmuştur. Zira bu bölge yıllardır gençlik örgütünün doğru dürüst müdahale etmediği, birçok sorunun biriktiği, olanak ve ilişki ağının oldukça sınırlı olduğu bir bölgedir. Cebrail yoldaş alana gider gitmez hızlıca birikmiş sorunlara müdahale etti, kirlenen iç ilişkiler sistemini arındırdı, iç ortamı kirletenlerle yolları ayırdı. Duygu bakımından devrimci olanlara, gençlik örgütümüz adına, mevcut duruma geç müdahale ettikleri için özeleştiri vermekte tereddüt etmedi. KGÖ'müzün manevi saygınlığını bölgede yeniden ayağa kaldırdı. KGÖ çalışmasını bölgede hızla geliştirmeye başladı. Görüşmeler örgütleyerek bölgede en hızlı gelişme dinamiklerinin hangi çalışma alanlarında olduğunu, hangi alana ağırlık vermek gerektiği konusunda yoldaşlarının düşüncelerini, önerilerini dinledi. Sadece tartışmakla kalmadı, bir yıllık örgütsel gelişim stratejisi ortaya koydu, bunun için pratik adımları örgütlemeye başladı. Kuvvetleri bu gelişim stratejisine göre konumlandırdılar. Keke yoldaşla (Yunus Emre Şen) bunu pratik olarak örgütlemeye başladıkları dönemde, alçakça bir saldırıyla ölümsüzler safına katıldılar...
Rahatlıkla söyleyebiliriz ki, yoldaşın bu bölgede konumlanması, kendini profesyonel devrimci olarak gerçekleştirişidir. O'nun kişisel devrimcilik tarihinde ve önderlik gücünde sıçramaya tekabül eder. Bölgede konumlanmasından önceki tüm tartışmaları, büyük tutkuyla istediği, partimizin Kürdistan çalışmasıydı. (Ki, bundan bağımsız olarak partimiz de KGÖ'ye, yoldaşı, Kürdistan'da görevlendirmeyi önermişti.) Cebo, yeni görev alanı olarak Kürdistan tartışmalarını çok yaptı. Fakat KGÖ'nün bölgeye müdahale ihtiyacını ve bu alan için en uygun yoldaşın da kendisi olduğunu görüyordu. Diğer yandan devrimcilik bakımından mevcut eşiğini atlamak, sınırsız devrimcilik yapmak istiyordu. O'nun bütün devrimcilik hayatına yön veren devrimci atılımcılığı ve che tarzı devrimcilik isteği, bölgede konumlanmasını sağladı. Konumlandıktan kısa bir süre sonra partinin bölgedeki çalışmalarının sorumluluğunu da şehit düşene kadar Cebrail yoldaş omuzladı. Hem parti, hem de gençlik örgütümüzün temsilciliğini yaptı. Benzer bir sorumluluğu Haziran ayaklanmasından sonraki süreçte Gülsuyu'nda çetelere karşı verilen mücadele döneminde de üstlendi. Cebo'daki doğal önderlik özellikleri, mütevaziliği, disiplinliliği, yoldaş sevgisi gibi nitelikleri tıpkı gençlik kitlesinin olduğu gibi, parti kitlesinin de O'nu genç yaşına rağmen hızlıca bir yönetici olarak kabullenmesini sağladı. Bu Cebo için yeni bir sınavdı. Bu sınavıda diğer sınavlar gibi alnının akıyla geçti. Geçmekle kalmadı, bu durumu önderlik gücünü geliştirmenin bir vesilesi haline getirdi. Partinin bölgedeki gelişimi üzerine kafa yordu, fikir üretti, pratik adımlara girişti. Bölgede konumlanmasının O'nda yarattığı değişimi gidişinden bir süre sonra şöyle anlatmıştı: " bölgede konumlanana kadar devrimciliğim ve yöneticiliğim bakımından sıçrama noktamın çok istediğim Kürdistan çalışmasında olacağını düşünüyordum. Kürdistan çalışmasını halen istiyorum. Ama anladım ki mesele Kürdistan'da olup olmamak değil, devrimci mücadeleyle kurduğun ilişkide, devrimin ihtiyaçlarına yanıt verip vermeyeceğin sorununda düğümleniyor. Yani kişinin devrimciliği üretiş biçiminde. Alan sadece bunu ne düzeyde, ne kadar genişlikte yapabileceğine nesnel bir zemin sunabilir."
Cebo'nun önderlik gücündeki gelişim ve değişim, sadece pratik çalışma yürüttüğü alanda karşılık bulmadı. Bu gelişim, özgürlüğüne kavuştuğu Mart 2014'ten şehit düştüğü 20 temmuz 2015 tarihine kadar, yani KGÖ önderliğinde fiziki olarak çalışabildiği 15 aylık zaman dilimi boyunca önderlik organın çalışmalarında da karşılık buldu. Gerek fikir ve önerileriyle, gerek çeşitli konulardaki farklı ve zenginleştirici bakış açısıyla, gerekse de kollektif kararları hayata geçirme gücü ve iradesiyle KGÖ'deki değişimin temel öncülerinden oldu. Önderlik çizgisinin ve tarzının hem kurucu öznesi, hem de tutarlı pratik uygulayıcısıydı. Keza parti çağrılarının ve kadrolarına direktiflerinin de en iyi okuyucularındandı. Kobane kampanyası tartışmalarında, özellikle de belirli bir aşamada Kürdistanda konumlanmasının da getirdiği gözlem gücüyle, çalışmanın güvenlik boyutunu en fazla öngörenlerden oldu. Çeşitli tipte saldırı olasılıklarını ifade etmişti. Bunun beslendiği zeminin bir boyutu O'nun önderlik gücündeki geleceği görüş açısıyla ilgiliyse, diğer boyutu da partinin "Rojava'daki varlığımızla yeni dostlar ve düşmanlar edindik" tesbitiyle kurduğu ilişkidir. Bu anlamda her komünistin, Cebo'nun partinin direktif, çağrı ve perspektifleriyle kurduğu ilişkiden öğrenmesi gereken zamanlardan geçiyoruz. O sadece okuyan ve anlayan değil, aynı zamanda uygulayandır, bu anlamıyla etkin bir pratikçidir.
İdeolojik Mücadele Gücü
Cebrail yoldaş, KGÖ'de gelişen önderlik gücünün, çizgisinin ve değişimin simgesi olduğu kadar, ideolojik mücadele gücü bakımdan da, KGÖ'deki geriye düşüşten ileriye sıçramanın simgesi ve prototipidir.
Cebo'nun en ileri yanlarından biri de, devrimci olana sıkı sıkaya tutunuşu, gerek kendi yaşamında gerekse de örgütsel yaşamda devrimci olmayanla uzlaşmaz ideolojik mücadele gücüdür. Bu güçtür ki genç yaşına rağmen ne hapishaneler, ne düşman kurşunları ne de KGÖ'nün yaşadığı ideolojik kanama ve dökülme süreçleri onu devrimci mücadeleden koparabildi. Hapishaneleri daha üst düzeyde bir devrimcilik ürettiği eğitim alanlarına, ideolojik kanama süreçlerini ise gerek kişisel devrimci gelişimi gerekse de KGÖ'nün ideolojik gelişimi bakımından "devrimci olmayanla tavizsiz mücadele", "çürüyenden, çökenden kopma" gücüne dönüştürdü. Devrimcilikte aşınma kapısını aralayacağını ve partili olmadığını düşündüğü her olguya karşı sarsılmaz ve tavizsiz bir ideolojik mücadele yürüttü, gerektiğinde koparak arınmakta, sadeleşmekte tereddüt etmedi. Bulunduğu her çalışma alanında iç ortamı berraklaştırır, devrimci olmayandan arındırırdı.
Başta ölümsüzlerimiz olmak üzere, manevi değerlere bağlılık gücü çok yüksekti. Faşist düşmanın Sibel yoldaşın taziye çadırına saldırısı sırasındaki duruşu bunun hafızalara kazınmış simgesiydir. Şehitlerle kurulan ilişkinin bu topraklarda ne anlama geldiğini, onlara bağlılığın kitabi, soyut bir şey olmadığını, devrimle ve devrimcilikle kurulan ilişki olduğunu her zaman rehber edinmişti kendisine. Örgütlemesinde önemli bir emeği olan ve bir dönem beraber çalışma yürüttüğü Sinan Sağır yoldaşın Rojava'da ölümsüzlüğe yürümesi onu derinden etkilemişti. Sinan'ın şehit düşmesinden sonra daha bir güçlü sarıldı mücadeleye.
O aynı zamanda güven kapısıydı Cebo. Gittiği her çalışma alanında, kurduğu her ilişkide güven yaratırdı. Bir iş O'na verilmişse gözünüz arkada kalmazdı. Bilirdinizki o görevi yerine getirmek için elinden geleni yapacaktır. Çok rahat bir şekilde sırt sırta ölüme yürüyebilirdiniz Cebo'yla. O yalın bir komünistti, insandı, yoldaş güzeliydi. Güven veren ilişki tarzı, yoldaş sevgisi, dürüstlüğü, sadeliği, esprililiği, mütevaziliği vb yanları, O'nu hem yoldaşları içinde, hem de arkadaş çevresinde, doğup büyüdüğü mahallede "Cebo" yapan en önemli özellikleriydi.
O partinin KGÖ'ye yaptığı önderlik gücünü geliştirme, ideolojik çıtayı yükseltme, sınırsız devrimciliği ve siyasi mücadeleyi büyütme çağrısını ilk yanıtlayan oldu. Kendini ortaya koyuşuyla KGÖ içinde adanmış devrimciliğin parlak bir örneğiydi. Gerek partimiz gerekse de Türkiye-Kürdistan devrimci hareketi, önemli bir değerini, geleceği 'parlak' bir devrimciyi bu alçakça saldırıda fiziken kaybetti. O'nun şahsında tüm ölümsüzlere söz veriyoruz: yeni Cebo'lar yetiştirmek, ideallerini zafere taşımak KGÖ'nün boynunun borcu olacaktır.