Politik askeri cephemizin, kadın devrimimizin, kadın yoldaşlığımızın komutanı/komutanları Berçem Renas ve Ekin Su. Sizlere yoldaş olmanın, hele de kadın yoldaş olmanın onurunu taşıyorum, taşıyoruz. Direngen tarihimize, kadın komutanlaşmamızın yeni bir sayfasını eklediniz. Sizin yürüdüğünüz yoldan yürümek boyun borcumuz. Direngenliğinizle, kararlılığınızla, en çok da kadın yoldaşlığınızla yolumuzu aydınlattınız. KKÖ'ümüzün ilanıyla iddialarımızı bir adım daha ileriye taşıdığımız kadın devrimimizi taçlandırdınız. Faşist katliamcı düşmanın korkularını boşa çıkarmadınız. Tarihi yalan üzerine bina eden faşizmin tek gerçeği, sizden duyduğu haklı korku. Bugün korkuları daha fazla ve bu konuda haksız da değiller. Bizler, sizlerin yolunuzda yürümeye bir kez daha and içtik huzurunuzda. Yokluğunuzla bir yanımız eksilmiş olsa da, bin kat çoğaldık, bilendik eyleminizle.
Bir kadının, hangi düzeyde ve güçte komutanlaşabileceğinin bana ilk örneğini gösteren kocaman yürekli Berçem yoldaşım. Ölümsüzlük eyleminle komutan olma vasfını ne çok hakkettiğini birkez daha resmettin. Ne çok şey kattın yaşamıma, ne çok tamamlandım senin varlığında. İmrenerek baktığın şehitler kervanımıza, tam da hayalini kurduğun gibi dahil oldun. Parti soyadını aldığın Yılmaz Selçuk yoldaşa ilişkin tek hayıflanman, büyük eylemlerin komutanı olma gücüne karşın, erkenci ölümsüzlüğüydü. Sen onun hayallerini de gerçek kıldın. Eylem karargahını, Ekin yoldaşla birlikte bir direniş mevzimize dönüştürdün ve herbirimizin hayalini yaşadın.
İlk tanıştığımız andan itibaren duygularıma, ruhuma, kendimle kavgalı olduğum ve olmam gereken yanlarıma dokundun. İnsanı kendine çeken ve sınırsızca paylaşmaya iten çekim gücünle, sarıp sarmaladın beni. Biz kadınların, omuzlaması gereken işlev, neden güçlü politik askeri kadrolar olmamız gerektiği, ilk gündemlerin arasındaydı. Hep ışıldayarak bakan gözlerin, sabrını, inceliğini taşırdı. Bazen hiç öfkelenmez mi yoldaş, ya da sesini yükseltmez mi diye düşünürdüm. Senin sinirlerinden arındırıldığına inanırdım. Konuşarak, tartışarak çözülmeyecek sorunun olmadığına inananlardın. Elbette bu ölçün sadece yoldaşlar ve siper yoldaşlarımız için geçerliydi. Düşman karşısında, bir o kadar güçlüydü öfken. Kutsiye yoldaşın insan tanıma, anlama, çözümleme güç ve iradesiyle kendini donatmaya çalışmış ve bana kalırsa bunu en iyi başaranlardan biri olmuştun. Sen eylemde kendine güven, huzur, soluklanma alanıydın. Her kim ki sorun yaşasa çözüm merkezi muhakkak sendin. Çözücü ve birleştici olandın. Askeri terminolojide iyi bir komutan olmanın kıstaslarının sıralandığı o uzunca listeye baktığımda, pek çok özelliğin karşısına senin adını gönül rahatlığıyla yazabilmem tesadüf değil. Yoldaşlarına verdiğin emek kadar, kendine de emek vermiş, kendinle iç mücadeleler yürütmüştün. Önyargısız öğrenmeye, kızıp küsmeksizin kendine yönelmiştin. Adanmış, sınırsızlaşmada kararlı Yeliz yoldaşı komutan Berçem yapmıştın. Seni tanıyan, senden öğrenen tüm yoldaşların benimle benzer duygu ve düşünceleri taşıdıklarından eminim. Sade ve içtendin, bu nedenle de çekim merkezi olandın. Çevrendekilerin geri yanlarıyla hele hele erk-geleneksel yanlarıyla çarpışmaktan sakınmayandın. Ama sana karşı alınganlık yapan olmazdı. Çünkü sen insan ilişkilerinde yöntemli ve sürekli geliştirmeyi esas alandın.
Parti tarihinin her döneminde, partiye açık olmanın ve partiyle kendini bütünleştirmenin, seni en fazla geliştiren yan olduğunu anlatmıştın. Hatta partinin senden raporlar istemediği dönemlerde dahi rapor yazdığını anlattığında şaşırmıştım. Bir parça da utanmıştım, bazı zamanlarda kendimi anlatmadaki ketum hallerimi anımsayarak. Sonrasında senin gibi kendimi partiye anlatmada, sınırsızlaştırma yoluna gittiğimde ne çok ferahlamış, özgürleşmiştim. Kolektif irademizi ne kadar da güçlü hissetmiştim.
Kendini her daim Türkiye, Kürdistan devriminin başarılması için pratik sahada yapabileceklerine hazırlamayı esas alıyordun. Bunun için de zor ve zorun araçlarına hakimiyetin ve zengin düşünmenin yöntemleri hep gündemindi. Taktikte zenginlik ancak, olanaksızlıklara teslim olmadan yaratıcılıkta sınırsızlıkla mümkündü senin için. Bunun için işe odaklanmak ve iyi bir planlamayla işleri yönetmek önemliydi. Ancak işlerin temel gücü olan insanın da işle uyumunu sağlamak şarttı. Tam da bu nedenle insanlara emek vermede zamanın sınırı olmamalıydı, güven şarttı ve doğru emekle değiştirilmeyecek insan, başarılmayacak görev yoktu. Biz devrimciler için ideolojik netlik olmazsa olmazdı, ancak bu netliğin gelişimi ancak ve ancak eleştiri ve özeleştiri kurumunun işletilmesi ve güçlü bir iç mücadele ile mümkündü. Elbette partiye açıklık ve partiyle bütünleşmekle.
Bu yaklaşımlar, senin yalnızca anlatımların değildi, pratik olarak da sende tutarlılığı bulunan, kendinde yarattığın düzeydi.
Ardından gözyaşı dökmedim bilesin. Bir kadın için güçlü olmanın en önemli yanının duygularını yönetmesi olduğunu vurgulardın daima. Ancak biz kadınların duygulu olması gerektiğini eklemeyi de ihmal etmezdin. Duygulu olmakla, duygusal olup duyguları yönetememenin farklılıklarını mutlak anlatırdın. Yokluğuna alışmayacağım hiçbir zaman. Kadının zarafetini resmeden son armağanın gelincik kurusunu yanımdan hiç ayırmıyorum. Seni her özlediğimde baktığım o kızıl gelincik kurusu, bundan sonra da eyleminin nişanesi olacak bende. Çok sevdiğin kelebeklerin çokluğunca çoğalacağız. Tüm savaş cephelerimizde hayalini kurduğun KKÖ milislerimizle, müfrezelerimizle, örgütlerimizle savaşımızı sizin kararlılığınızca büyüteceğiz.
Sevgili komutanım. Senin komutanda savaşmayı öğrendiğim için onur duyuyorum. Komutanlaşma iradeni, yöntemini daha sonraları uygulamaya hep çabaladım. Senin kadar başarılı olduğum söylenemez. Ki ben senin düzeyine henüz ulaşmamışken, sen bu düzeyini zirveye taşıdın. Çağrın ve mesajın yerine ulaştı yoldaşım. Şimdi yalnızca senin komutanlaşma düzeyini değil, eylem düzeyini de yakalamaya uğraşacağım.
Herbirimizin önünde duran en acil, ertelenemez görevlerden biri de, daha fazla kadını örgütlemek. Bunun için sınırlarımızla daha güçlü mücadele etmeliyiz. Biz kadınların politik askeri kadrolar olmada kendimizi hangi düzeyde varedebileceğimizi sizler anlatmanın ötesine geçerek, net biçimde gösterdiniz. Tarihin bazı anlarında en güçlü değişimler örnekler yaratmaktan geçer. Önderleşme kararlılığını hergün daha fazla büyüten partimiz tarihinde de bu gerçek verilidir. Bu örnekler hedef kitlesine taşındığı ölçüde, etki gücü de büyüyecektir. Tam da bu nedenle sizleri, eyleminizi kadınlara ısrarla anlatacağız. Daha fazla kadını omuz başımıza alarak sizlerden devraldığımız bayrağı daha da yükselteceğiz. Düşman, sizleri fiziken mücadelenin dışında bırakarak geçici bir zafer sevinci yaşayabilir. Ancak sizlerin yarattığı güç ve iradeyle karşısına daha kararlı çıkaracağı kadınlar, sevinçlerini kabusa dönüştürecek.
Kızıl Müfrezenizin eylemlerinde, faşist kuşatmaya direnişte omuz omuzaydınız. Şimdi, partimizin ve KKÖ'ümüzün bayraklarına sarılı bedenleriniz toprakta da omuz omuza. Bir kadın için en büyük onur, yine yanıbaşında bir kadınla birlikte omuz omuza savaşmak, mevzisini savunmaktır. Kadın yoldaşlığını, dayanışmasını savaşın her mevzisinde nasıl büyüteceğimizin adısınız artık. Sana, Ekin yoldaşa ve diğer ölümsüzlerimize sözümüz net:
22 Aralık'ın o ilk saatlerinde, zifiri karanlığı aydınlatan ve Gaziosmanpaşa ilçesindeki işçilerin, ezilenlerin belleklerinden, yüreklerinden hiç silinmeyecek direnişi ateşlediğiniz silahlarınız zafere değin susmayacak. Özgürlük ve sosyalizm kavgasını her ne pahasına olursa olsun zafere ulaştıracak, sizler ve tüm ölümsüzlerimizle birlikte halkların baharıyla kucaklaşacağız.
Berçem Su